ONLARCA KİŞİNİN ÖLMESİ Mİ GEREK?!


Sarımazı’da freni patlayan tır, ortalığı savaş alanına çevirdi. Bu kaza ilk değil, sonuncusu da olmayacak. O tır köprüde devrilmeseydi, Allah korusun yol açabileceği olası can kayıplarını düşünmek bile içimizi daraltıyor.. Çünkü, o civarda sayısız işyeri vardı.. Birkaçı da zarar gördü!
Çok şükür ölümlü bir vaka yaşanmadı. Ama Sarımazı yokuşu halen ciddi bir tehdit olarak karşımızda duruyor. Defalarca uyarmamıza, yetkililerin dikkatini çekmemize rağmen.. Dahası, o bölgede yer göstermemize rağmen, halen bu kazalar Karayollarının umurunda bile değil!
Hiç mi üzülmüyorlar? 
Hiç mi dertlenmiyorlar? 
Hiç mi bir çözüm içinde olmazlar, anlamış değilim!
HBB Başkanı Lütfü Savaş, ta bir yıl önce “Karayolları izin versin, ben o bölgede bir kaçış rampası yaparım” demedi mi
Hatta dilekçeyle başvuru yapmadı mı? 
Peki sorun nedir?
Karayolları neden bir türlü yanıt vermek istemiyor? 
Sebep nedir?
Facia bugün can kaybı olmadan atlatılmış olabilir.. Ama bu tehlikenin farkına varmak için Sarımazı yolunda illa onlarca kişinin ölmesi mi gerekiyor?
Karayolları’nın bütçesinde para yoksa, atacağı en önemli adım, Hatay Büyükşehir Belediyesi’ne ‘yapabilirsin’ demesinden geçiyor. Bunun için neyi bekliyor?
Madem diliniz ‘yetki’ vermeye varmıyor, o halde siz neden yapmıyorsunuz? Yeter artık! İleride doğabilecek vahim sonuçları bir nebze olsun hafifletmek adına, bir önlem alın Allah aşkına..
Yapamıyorsanız, terk edin o koltukları!!
İnsan hayatı bu kadar ucuz değil! 
Yeri gelmişken;
Ölümlü kazaların yaşandığı Cırtıman Kavşağı’nda bir üst geçit yapacaktınız, bir yıldır zat alinizde ‘tık’ yok! Neden?
Madem Karayolları’nın işi, ‘kara kara’ düşünmek, o halde bu kuruma ne ihtiyacımız var? Kapatın gitsin!

OTOBANIN DEVAMI ÇÖZÜM OLABİLİR, AMA..
Hatay Valisi Erdal Ata, geçtiğimiz günlerde Belen’de muhtarlarla bir araya geldiğinde, ilçenin trafik durumuyla ilgili önemli bir detay paylaşmıştı. O vakit, Belen’e kadar uzanan otoyolun Cilvegözü’ne kadar bağlanması projesini takip ettiklerini açıklamıştı.
Bildiğim kadarıyla her şey hazır!
Zira Sayın Valimiz de ödenek temin edildiğinde Karayolları Genel Müdürlüğünce ihalesi yapılacağını duyurmuştu. Umarım Belen’de yoğunlaşan trafik kazaları, projenin hızlıca gündeme alınması gerektiğini hatırlatır! Türkiye genelinde devasa projeler için harcanan ödenekler, İskenderun/Antakya otoban çalışmaları için de hayati önem taşıyor.
Artık ödenek sırası bölgemize de gelsin!
Bu proje tamamlandığında hem Belen halkı trafikten kaynaklanan sorunları aşmış olacak hem de Antakya’dan gelecek yolcuların İskenderun’a ulaşımında ciddi rahatlama olacak.
Sayın Vali o günkü toplantıda, “Bunu mutlaka yaptıracağız, ama büyük bir proje olduğu için de hemen bugün başlayıp yarın bitirme şansı olmayacak” demişti.
Peki ne yapmak gerek?
Daha çok bekleyecek miyiz, yoksa Ankara’yı harekete mi geçirmemiz gerekiyor?
Sanırım ödenek işinin finansmanında, iktidar partisinin milletvekillerine büyük görev düşüyor.
İlgili bakanlıklara baskı kurmanın zamanı gelmedi mi?

BİR TAVSİYE!
Tır’larda, kamyonlarda fren boşalıyor ya.. Ben bu kusuru hep şoförlerde ararım. Çünkü fren arızası insan hatasıdır. Sürekli frene asılmak, tonajın ağırlığına göre basınç yapar!
Yokuşa hangi vitesle giriyorsanız, inişte o vites ayarında ilerleyin..
Zaten vitesin düşük olması bir nevi fren görevi yapar..
Ama biz maazallah vitese yükleniyoruz, ardından sürekli frene asılıyoruz.
Dünya’da böyle bir örnek yok!
Beton kamyonlarının düz yolda hız yapıp, ölüme davetiye çıkaran başka bir ülke var mı?
Yarış halindeyiz hep!
Tabakhaneye ne yetiştiriyorsak artık..?