Önceki gün, ‘Şampiyona Rahatsızlığı mı?’ başlıklı makalemde, Liselerarası Türkiye Basketbol Şampiyonası’nın İskenderun’da yapılacağını, ancak birilerinin müsabakaları Antakya’ya kaydırılması yönünde çalışma başlattığını yazmıştım. Resmi fikstür, şampiyonanın İskenderun’da oynanmasını gösteriyor olsa bile, aslında müsabakalar Antakya’ya alınmıştı bile.
Sağolsun, AK Parti Hatay Milletvekili Orhan Karasayar olaya müdahil olarak, bu haksızlığı giderdi, grup finallerinin yeniden İskenderun’a alınmasını sağladı.
Olayı duyuran, bu haksızlığı gidermek için kamuoyu oluşturan meslektaşlarıma, okuyucularımıza, duyarlılık gösteren AK Parti Hatay Milletvekili Orhan Karasayar’a teşekkür ediyorum.
Hak yerini buldu!
İskenderun’u potanın dışına itmek için çabalayan birilerine gerekli ders verilmiştir.
Sadece basketbolda değil, her konuda bu ‘dayanışma’ örneğinin devamını diliyorum.
ALIN SİZE TRUMP!
Meğerse davulun sesi uzaktan hoş gelmiyormuş..
‘Trump.. Trump..’ dediler..
Özgürlük diye bahaneler ürettiler..
Demokrasi ayağına yattılar..
Dünya görüyor ki, hepsi yalan, hepsi göz yıkama..
Bunların alayı aynı!
Irak’a ‘özgürlük getiriyorum’ diye giren ABD, Ortadoğu’yu karıştırdı.
Mısır’da darbeyi örgütledi..
İran’a ambargo getirdi..
Suriye’nin altını üstünü gtirdi..
Niye?
Adamlar ‘demokrasi aşığı’ ya.. Güya teröristi hedef alacaklar, ama terör odakları bunlar sayesinde besleniyor..
DEAŞ’ı kuran, örgütleyen..
PKK, PYD’i ‘dost’ gören, silahlandıran bunlar değil mi?
Şimdi ne yapıyorlar?
ABD Başkanı Donald Trump gelir gelmez.. Irak, Suriye, İran, Libya, Sudan, Somali ve Yemen vatandaşlarına, ABD vizesi vermiyor..
Neymiş; Radikal İslamcı teröristleri ABD dışında tutmak için bir dizi güvenlik tedbiri alıyormuş..
Neymiş;
Sadece ABD’ye destek olacak ve içten seven kişileri buraya kabul etmek istiyormuş.
Bunların gerçek yüzü budur işte..
Gören sanacak ki, her gün ABD’de bombalı eylemler yapılıyor..
Canlı bombalar her gün bir eyaleti bombalıyor..
ABD’de her gün onlarca insan ölüyor..
CIA denen kurum hiç çalışmıyor..
FBI boş gezenin kalfası sanki..
Uçan kuştan haberi olan ABD, nedense şimdi ‘Radikal İslam’ diye bir bahane uydurdu. Ne iş?
Demokrasi anlayışınıza ne oldu?
Hani ‘özgürlükler’ vazgeçilmenizdi?
O halde Irak’ta ne işiniz vardı?
Suriye’de ne halt işlediniz de, bu ülkelerin insanlarını kabulde zorlanıyorsunuz?
‘Demokrasi’ denen yapı, bir ülkeye girerken mübah, insanlarını kabul ederken ‘haram’ mı oluyor?
Hangi dinimizde böyle bir ayrımcılık var?
Türkiye, neredeyse 2.5 milyonu aşan mültecisi sayısıyla ‘Radikal İslam’ bahanesi üretmedi.
Öyle süper güç falan da değiliz yani..
Buna rağmen bugüne kadar mültecilere yardım amaçlı 12.5 milyar lira para harcandı.. Dünya’nın katkısını sundu..
Sınırlarını ‘güvenlik’ amacıyla kapatması gereken tek ülke var, o da Türkiye’dir aslında.. Ama koca ABD ve Birleşmiş Milletleri toplasanız, bir Türkiye etmedi!
Kendi çıkarları için, müslüman ülkeleri potansiyel terörist gören bu zihniyet var ya, en büyük tehlike bunlar aslında..
Bunlar dost görünen zalimlerdir!
‘Medeniyet’in açılımını bilmeyen, hoşgörü ve misafirperverlikten yoksun, insanlıktan nasibini almamış kam emiciler bunlar..
Avrupa’da halen Türk insanına güven bile duymazlar..
Onların dışında herkes potansiyel suçludur.
Müttefik diye bağrımıza bastığımız bu ülkelerin gerçek yüzü budur işte..
Baksanıza;
Irak yönetimi bile, “Irak’a ve diğer ülkelere serbestçe giriyorsunuz ama onların ülkenize girmesini yasaklıyorsunuz. Bu küstahlıktır. Önce kendi vatandaşlarınızı Irak’tan çekin” diyebiliyor..
Günaydın!
Çin eğer bugün, Trump yönetimindeki ABD’yle savaşın artık bir olasılık haline geldiğini söylüyorsa, bundan sonrasını ABD düşünsün..
Türkiyemiz, Hatayımız, Ortadoğu cehenneminden yeterince çekti.
Artık, bu oyunu tezgahlayanlara sıra geldi!
