ASFALTA, İŞ MAKİNALARINA NE OLDU?

İlbank tarafından Denizciler ve Bekbele’de içmesuyu şebekesi döşendi.
Aynı çalışmalar tepe mahallerinde de yapıldı.
Çalışmaların tamamlandığı bölgeler var, testler yapıldı.
Seçimlerden önce geçmiş dönem belediye başkanı Fatih Tosyalı’nın ‘TEST’lerden sonra işin bitimiyle bazı mahallelerin ana yollarında asfalt çalışmalarına girişmişti.
Bazı mahallerde ise yamaların üzerindeki dolgunun zemine oturmasını bekliyorlardı.
O vakit ‘Bu yollar ne zaman asfaltalanacak’ diye tepkiler yükseliyordu.
Mehmet Dönmez belediye başkan adayı iken.. Kendi şirketine ait iş makinalarını alıp, asfalt, mıcır, ne buluyorsa, Denizciler ve Bekbele’nin bir-iki sokağında yama çalışması yaptı.
Belirli bir alanda görüntüler çekildi, “Bugün kendi araçlarını kullanıyorsa, yarın buraları pırıl pırıl yollarla buluşturur” haberleri servis edildi.
O gün iş makinası, asfalt muhabbeti yapanlar.. Bugün Denizciler’in, Bekbele’nin yolunu unuttu gibi..
Gittim, gördüm!
Ortalık yamalı yolların, çakıl taşlı sokakların yol açtığı tahribatlardan geçilmiyordu..
İşin bittiği yerde, bağlantıların kontrol edilip, testlerin yapıldığı yollarda asfalt için neyi bekliyoruz?
Geçmiş dönem yönetimi ihaleyi yapmış.. Yeterli mi görmüyorsunuz?
Oy deposu olarak gördüğünüz Denizciler ve Bekbele halkı bu çileyi neden çekiyor?
Her gün toz soluyor bu insanlar.. Her gün hastalıktan kırılıyorlar..
Mesela Bekbele’nin ana caddesi neden asfaltlanmaz?
Hadi haklı gerekçeniz var.
Bu mahallelere gidip, neden insanlara durum hakkında bilgi vermiyor musunuz?
Mete Aslan Bulvarı’na gösterilen ilgi alakayı, bu mahallelerimiz de hakkediyor.
Çiçek ve ışıklandırmanın başına birkaç güvenlik görevlisi koymuşsunuz ki, insanlar üzerine basmasın..
Bir de durum tespit raporu için fotoğraf çektiriyorsunuz. Bravo!
İyi de, İskenderun’da; sadece sahil ve bulvara yüklenmekle durumu kurtarmış olmuyorsunuz!
45 mahallemiz de benzer hizmet bekliyor.
Mesela çiçekleri kontrol etmek için güvenlik elemanları görevlendiriyorsunuz.
Ama o yeşillendirilen refüjlere bahçe taşı koymayı akıl etmiyorsunuz?
Yeşillendirdiğiniz, çiçeklendirdiğiniz yerin üzerine güvenlik şeridi çekmekle, zaten bütün güzelliği bozuyorsunuz.
Kaldı ki, çiçekleri korumak için görevlendirdiğiniz güvenlik elemanı sayısı, 250 dönümlük Ziraat Park’ta görev yapan güvenlikçilerden daha fazla..
Çiçeklerin güvenliği, insanların güvenliğinden daha mı önemli?
Sırf çıkardığınız güvenlik elemanları yüzünden Ziraat Park’ın ana giriş kapısını güvenlik şeridiyle kapatmak, hiç hoş olmamış.
Bir de Liya Marin Port City tarafından da giriş kapatılacakmış ya da kapatıldı..
Olacak şey değil.
İskenderun’un yaşam alanı, yüz akı Ziraat Parkı madem kaderine terk edecektiniz.
Keşke ta Orhan Karasayar’ın milletvekilliği döneminde tavsiyemize uysaydınız da, buranın 60 dönüm arazisine hastane yapılsaydı..
TOKİ konutlarına gitmekten, ulaşım sorunu yaşamaktan kurtulurduk!