TAKLİT EDİLMEK GÜZEL ŞEY!


Başladılar yazmaya..
AK Parti’nin projeleri olacak gibi değilmiş.. Neden?
Para diyorlar, yetki diyorlar, kaynak diyorlar..
İyi de Gaziantep yapıyor, Kayseri yapıyor.. Kahramanmaraş yapıyor..
Hatta Eskişehir, şehrin içinden geçen çayın etrafını plaja dönüştürdü. 
Ama sıra bize gelince yapamayız. Niye?
Çünkü kendimize inancımız yok. 
Kurumlar arası uyum yok, iş birliği yok!
Düşünsenize, İskenderun’a bir plaj veya kütüphane yapmayı bile içimize sindiremiyoruz. 
Seyir teraslarını lüks olarak görüyoruz. Oysa İskenderun Belediyesi’nin bunu rahatça yapabilecek gücü var.
Bütçesine, milletin parasına sahip çıkıp, çevresine peşkeş çektirmezseniz, her iş olur?
Cumhur İttifakı AK Parti İskenderun Belediye Başkanı Fatih Tosyalı, bunun sözünü ve güvencesini verdi. 
Gayet samimi ve içten adımlar atıyor.. 
Hatta, Hatay Büyükşehir’in sorumluluğunda olan yerlerde bugüne dek bu ölçüde hizmetlerin yapılmaması bile işgüzarlık gibi geliyor bana..
Bilmeyenler için yazıyorum; 
Önceki HBB Meclisi toplandı.
Başkan Lütfü Savaş’a 114 milyon lira borçlanma yetkisi verildi.
Ne için? Beton asfalt hizmeti için..
Şimdi HBB, beton asfalt için 114 milyon lira borçlanabiliyor da.. Nedense söz konusu plaj/ kütüphane olunca, paranın akibeti, İskenderun Belediyesi’nin borç yükü sorgulanıyor?
Tesadüf bu ya..
Borçlanma yetkisini kapan HBB Başkanı Lütfü Savaş, Millet İttifakı’nın İskenderun Belediye Başkan Adayı Yılmaz Şahutoğlu ile birlikte projelerden söz ederken, plajın gerekliliğine işaret ettiler. Lansmanda AK Parti’nin projeleriyle örtüşen, birebir aynı hizmet şekline odaklandılar. 
Akvaryum dediler.. 
Marina Projesi dediler.. 
Bisiklet yolu dediler..
Kültür Evleri dediler, vesaire..
Demek ki aklın yolu bir..
Şimdi AK Parti’yi, planladıkları yatırım projeleri nedeniyle eleştirenler, CHP’ye “Aynı projeleri taklit ettiniz” diyecekler mi? Yoksa bunları hayata geçirebilecek iradeye sahip mi çıkmalılar?
Hayırdır?
İskenderun’u denizle buluşturmaktan mı korkuyoruz?
Birilerinin gelip de, İskenderun’un kaderini değiştirebileceğine mi inanmıyoruz?
Ta Aslantaş Barajı’ndan suyu getirmek için, İskenderun’a borular döşenebildi de.. Feyezan Kanalı’na borularla deniz suyunu deşarj etmek neden zor gelsin? 
(İçmesuyu Arıtma Tesisi’nde arıtılan suyun analiz sonuçlarına ulaşabilen gazeteci var mıdır? 
HATSU bi zahmet paylaşsın) Arsuz-İskenderun yol ‘duble’ olarak planlandığında “Yapamazlar, istimlak sorunu çözülmez” dediler, şimdi gayet kullanışlı ve konforlu bir yolda araç kullanıyoruz.. 
Hatta, Arsuz-Samandağ yolu yapım işinin de sözleşmesi imzalandı. İsteyince oluyormuş!
Tıpkı eski karayolları arazisine yapılan “Millet Bahçesi” gibi..
Mesela, Ziraat Bahçesi yakın bir zamanda parka dönüştüğünde, içinde HOBİ bahçeleri olsun..
Antalya Büyükşehir Belediyesi, yeni dönem için böyle bir projeyi gündeme almış. 
Betona bürünen İskenderun’da Ziraat Bahçesi’ne HOBİ bahçelerini dahil edebiliriz.
İnsanlar tohum eksin, kendi ürünlerini biçsin.
Bundan daha güzel bir mutluluk var mı?
Ne diye herşeye ‘Olmaz’ gözüyle bakıyoruz ki?