VEKİL SAYISI..


Hatay’ın vekil sayısı 11’e yükseldi. Değişen birşey olacak mı?
TBMM’de vekil sayısının 600 olması siyasette, hizmetin illere göre dağılımında ‘eşitliği’ sağlayacak mı?
Adayları seçmen mi belirleyecek, yoksa liderlerin iki dudağından çıkacak isimlere razı göstermeye devam mı edeceğiz? Seçim sistemi değişecek mi?
Söz hakkımız olacak mı?
Özellikle genel seçimlerde sandığa giderken yine liderlere oy verme eğilimi sürecek mi?
Bu karar, tıpkı yerel seçim örneğindeki gibi ‘vekile’ oy verme sürecini başlatacak mı?Biliyorum ki, benim gibi herkes bu soruları sorup duruyor.
2019’a daha var..
TBMM’de grubu bulunan siyasi partiler için sayısı yükselecek olan olan ‘artı 50 vekilin oturumlarda dengeleri nasıl değiştireceğini bilemeyiz.. Ancak ’hayırlı olsun’ deyip, yine klasik temennimizi sürdürelim;
Hatay’ın geleceğini düşünerek, yatırım için çabalayan, Millet’in sesi olan, çözüm üreten, Ankara’dan hizmet koparan, partisini veya koltuğunu değil vatandaşı düşünen, koşturan, memleketi için dayanışma içinde olan vekil sayısının artması dileğiyle..

ŞEHİR KOKUYOR
Hava zaten sıcak.. Akşamları soluklanmak için sahilde yürümeye kalkıyorsunuz, ortalık pis kokudan geçilmiyor. Aynı keza, Şekere, Körfez, tarafında oturuyorsanız, bu kez kokudan burnunuzun direği kırılıyor. Evinde kliması olan açıyor, olmayanı balkonda oturacak, nefes alamıyor..
Bu nasıl bir koku öyle?
Sahilde ki muhtemelen Arıtma Tesisi’nden kaynaklı olsa gerek..
Ya da kanalizasyondan geliyor..
Bunun çözümü yok mudur?
İnsanlar sahilde yürüyemiyor.. Ne bileyim, aileler çimlerin üzerinde oturacak, çocuklarıyla vakit geçirecek, zulme dönüşüyor. İki taraftan yükselen pis kokunun kaynağını bulup, çözüm getiremiyorsak, yazıklar olsun!
Şehrin kokması sorun olarak görülmüyorsa, çare olarak bu insanlarımız evine mi kapansın?
Her yaz aynı manzara, aynı koku..
Değişmeyen tek şey, ilgisizliğimiz!
Lağım çamurlarını bertaraf edecek gücümüz mü yok?
Yazıktır, günahtır!

HATSU’NUN TALEBİ MECLİSE TAŞINIYOR
Geçtiğimiz günlerde ‘İzin yok da ne demek’ başlığıyla, HATSU’nun bir talebinden söz etmiştim.
Şöyle ki;
İskenderun’a hazır battı çıktı yapılıyor iken, yağmur sularının ve pis suların akışını sağlamak için eski Lunapark’ın kullanıldığı arazide HATSU, İskenderun Belediyesi’nden 100 metrekarelik bir yer istemişti. Pis suların tahliyesi için bu çağrıya kulak vermek gerekiyordu.
O vakit, İskenderun Belediyesi’nin bu talebe kayıtsız kaldığını yazmıştım.
Dün, İskenderun Gazeteciler Cemiyeti’nde bir araya geldiğimiz Belediye Başkanı Seyfi Dingil, konuyla alakalı yanıt verdi. Dedi ki;
“Biz terfi istasyonu ile ilgili istenen yeri, battı çıktı projesini yapan firmaya bedeli karşılığında vermek istedik. Onlar razı göstermedi.”
O sırada Enerjisa’ya bedelsiz verilen trafo yerlerini anımsattım.
Seyfi Başkan da, ”Sonuçta bu işi para karşılığında yapıyorlar.. Ama söz konusu İskenderun olunca, elbette bu durumu meclise taşıyacağız. Kayıtsız kalmam mümkün değil. Oylamada çıkan karar ne ise, saygı duyarız” dedi.
Seyfi Başkan konuya değinirken, HATSU’ya bir de hatırlatma yapıyor..
Şöyle ki;
“Biz yer verme konusunda sıkıntı yapmayız. Ancak, ilgili kurum da bu bağlantılara yaparak, pis suları Feyezan kanalına akıtmasın. Altyapının bütün bağlantıları Arıtma Tesisi’ne yönlendirilmeli. Yoksa Feyezan kanalında yaptığımız temizlik ne işe yarar ki?”
Seyfi Başkan, Feyezan kanalı ile ilgili olarak da, “Biliyorsunuz ki, bürokrasi yavaş işliyor. Bir dilekçe yazıyorsunuz, makamdan makama gidene kadar, en az 6 ay geçiyor. O yüzden köprülerin revize edilmesi gecikti. Ama DSİ işe başladı, hemen arkasından 2. etap çalışmalarına başlayacağız” dedi.
Hayırlısı olsun..

İSKENDERUN İL OLABİLİR Mİ?
Çok uzağa gitmeyin.. Henüz geçtiğimiz Mayıs ayının sonunda Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, toplu açılış ve temel atma töreni nedeniyle bulunduğu Alanya’da, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini uygulamaya geçtiğimiz gününde Cumhurbaşkanımızın buna cevap verip, Alanya’yı il yapmasını sizler gibi bizler de istiyoruz” demişti. Alanya’nın MHP’nin kalesi olması nedeniyle bu ilginin gösterilmesini, dillendirilmesini doğru buluyorum.
Bahçeli için Alanya neyse, bizim için İskenderun odur..
Bahçeli zaten, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile bazı ilçelerin il olacağının işaretini veriyor. O halde bu soruyu sormak yanlış olmaz;
– 2019 ile İskenderun’un kaderi değişecek mi?
Aylardır Alanya ile birlikte İskenderun’un da adı Ankara’da geçiyor..
Bunu artık sadece siyasilerden değil, bürokratlardan da işitiyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Bahçeli’nin isteğine kayıtsız kalacağını sanmıyorum.
Referandumda büyük destek verdi.
O halde yapmamız gereken tek şey, bu konuyu seçim takvimine kadar gündemde sıcak tutmak..
Sürekli konuşacağız, tartışacağız, İskenderun’un öncelikliklerini sıralayacağız.
İskenderun hem nüfus hem de devlete kazandırdıklarıyla, Alanya’dan çok daha fazla iş yapıyor. Benim bundan sonra sloganım hazır;
“İskenderun-Alanya el ele, il olacağımız günlere..”