YÖNDER OKULLARI FARKINI KONUŞTURUYOR!


Ünlü Psikolog Üstün Dökmen tarafından kurulan ve İskenderun’da yeni eğitim ve öğretim sezonunda hizmete girecek olan Yönder Okulları’nın tanıtımı yapıldı. Kurucuların da katıldığı toplantıda Halkla İlişkiler Müdürü Semiha Yelmer Çekiç, okulun bir kampüs değil, proje okulu olduğunu belirtirken, klasik eğitimin yanında kendi yöntemlerinin de uygulanacağı bir eğitim verileceğini açıkladı. İssos Otel’de basınla bir araya gelinen toplantıya, Yönder Okulları İskenderun kurucuları Av. Hüsamettin Uslu ve Av. Soydan Saygın İnci, yönetim ve eğitim kadrosu bulundu. Kurucular, idari ekip ve eğitim kadrosu basın mensuplarıyla okul projesinin amacı hakkında sohbet etti.

‘BAŞARILI ÇOCUKLAR YETİŞTİRMEK İSTİYORUZ’
Okul adına açıklamayı okuyan Halkla İlişkiler Müdürü Semiha Yelmer Çekiç, okulun Üstün Dökmen Akademiye bağlı bir kurum olduğunu hatırlatarak, “Başta Üstün Dökmen olmak üzere uzman bir ekip gözetiminde sürekli çalışmalar yapılmakta, bu çalışmaların okullardaki uygulamaları takip edilmektedir. Okul binamız, eğitimdeki amaçlarımıza uygun olarak planlandı. Okulumuz kampüs değildir. Okulumuzun, mahalle okulu mantığıyla öğretmen ve öğrencilerin bir birini tanıdığı, doğru iletişim ve hayat boyu devam edecek sıkı arkadaşlıkların kurulduğu ve sadece eğitim hizmetinin verildiği bir okul olmasını amaçladık. Okulumuzda, klasik eğitim ve öğretim kavramlarının dışında öğrencinin öğrenme sorumluluğunu aldığı, eğlenceli, deneme, araştırma ve projeye dayalı bol materyalli, zenginleştirilmiş eğitim programı kullanılmaktadır. Atatürk ilkelerini ve devrimlerini benimsemiş, mutlu ve başarılı çocuklar olarak yetişmelerini istiyoruz” diye konuştu.

‘MERAK VE MOTİVASYON’
Semiha Yelmek Çekiç, eğitim politikalarının, akademik, yabancı dil ve kişisel gelişim olmak üzere üç sacayağından oluştuğuna dikkat çekerek “Akademik eğitim; öğrencinin ilgi, merak ve motivasyonunun yüksek tutulacağı, öğrenme sorumluluğunu öğrencinin alacağı bir eğitim modelimiz var. Okulumuzda, eğitim ve öğretim eş zamanlı ilerler. Öğrencilere zenginleştirilmiş eğitim programı uygulanırken, öğrencinin öğrendiği bilgiyi günlük hayatta kullanabilmesini, iletişim becerilerini, sosyal algılarını ve toplumsal farklılıklarını geliştirmeyi hedefliyoruz. Az ödül, hiç ceza sloganımızdır. Öğrencinin öğrenme zevkine varması, çalışmalarını ailesi veya öğretmenini memnun etmekten ziyade başarma duygusunu öğrenmesi önemli hedeflerimizden biridir” şeklinde konuştu.

‘ÖZEL EĞİTİM METODU KULLANILACAK’
TEOG’a yönelik çalışmalar için de hazırlıklar yaptıklarını ifade eden Çekiç, Ağustos ayında bu alanda eğitim vermeye başlayacaklarının altını çizerek, yabancı dil eğitiminde iddialı ve hedeflerinin bulunduğunu, burada yabancı veya yurt dışında eğitim gören öğretmen kadrosuyla özel eğitim metotların kullanılacağını söyledi. Çekiç, 4. sınıftan mezun olan bir öğrencinin, kısa ve basit metinler okuyabilir, anlayabilir, kendisini yazılı ve sözlü olarak ifade edebilir, günlük konuşmada kısa diyalogları rahatlıkla kurabilir noktasına getirmeyi hedeflediklerini vurguladı.
Çekiç, 5-8. sınıf seviyelerinde ise amaçlarının öğrencileri elde ettikleri alt yapı ile güncel bir konu olması koşuluyla uzun konuşma, sunumları ve çağdaş edebi düz yazıyı anlayabilir, ilgi alanına giren konularla ilgili bilgi verebilir ve anlaşılır metinler yazabilir duruma getirmek, yani B-2 seviyesine ulaştırmak olduğunu kaydetti. Semiha Yelmer Çekiç, kişisel gelişim ayağına da vurgu yaparak, “Görsel sanatlar, müzik, drama, tasarım gibi etkinlikler ve kulüp faaliyetleri ile öğrencilerinin yaratıcı güçlerini ortaya koyarak gözlemlerini, duygularını, ifade edebilen, yaratıcı, duyarlı, kendine güvenen, çevresini inceleyen, araştıran. Olumlu ilişkiler kuran, sanata ve kültürel değerlere sahip bireyler yetiştireceğiz. Öğrencilerin bir takım etkinliklerle okul yönetimine de katkı sunmaları istenmekte böylece okulu içselleştirmelerini sağlanmaktadır. Yönder yöneticisi, söz dinlemek ile kalmaz, kendi sözünü söyler” dedi. Haber/Foto: Cuma KESEROĞLU