AFİYET OLSUN!


Çok uzağa gitmeye gerek yok. Geçenlerde Gaziantep’e bağlı Şahinbey Belediyesi’nin üniversiteli gençlere 200 lira katkı sunduğunu yazmıştım.
İskenderun Belediyesi’ne de ’örnek alabiliriz’ diye seslendim, dinleyen olmadı..
Bugün yine Şahinbey Belediyesi’nden örnek vereceğim.Orada sabah saatlerinde işe giden işçi ve öğrenciler, kahvaltılarını Şahinbey Belediyesi’nin şehrin 8 noktasında dağıtığı çorbalarla yapıyor.
Burada ise sağolsun, İskenderun Kızılay Şubesi öğrencilere bu katkıyı sunuyor.
Şahinbey Belediyesi ise daha geniş çalışıyor.
Rakam isteyenler için bilgi vereyim;
Günde 5 bin 500 kişiye çorba, 8 bin 500 kişiye ise sıcak yemek ikramında bulunuyor.
Peki içinde bulunduğumuz yıl boyunca kaç kişiye ulaşmışlar?
1 milyon 328 bin 500 kişiye çorba, 2 milyon 252 bin 500 kişiye yemek ikram etmişler.
Sayı az değil.. Toplamda, neredeyse Hatay nüfusunun iki katına denk geliyor. Bu örnekler İskenderun Belediyesi’nin canını sıkmasın..
Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu’nun yapabildikleri, neden İskenderun Belediyesi’ne zor geliyor, onu anlamaya çalışıyorum!Orada bütçe denk geliyor da, burada neden sürekli açık veriyoruz?
Orada hizmet her şekilde yürüyorsa, burada neden tıkanıyoruz?
Orada dar gelirli, yaşlı, yoksul, kimsesiz, düşkün ve engellilerimiz varsa, burada yok mu? Orada 8 değişik noktada kurulan çorba noktaları var iken, buraya neden bir tane dahi kuramıyoruz? Hadi siz yapamıyorsunuz..
O halde Kızılay İskenderun Şubesi’yle neden ortak bir girişim başlatmıyorsunuz?Doğru ya.. Kızılay bugüne dek sizden ne istedi de verdiniz?
Elde var sıfır! Demek ki, ortak hareket etmekten de rahatsız oluyorsunuz..
İyi de.. İskenderun Belediyesi’nin görevi sadece, yol ve kaldırım yapmak mıdır?
Gerçi bir yandan da endişeleniyorum..
Geçtiğimiz yıllarda Ramazan ayında verilen iftar yemeğini bile yüzlerine bulaştırdılar.. Bunu ben değil, meclise sunulan denetim raporları söylüyor..
Belki de korku bu yüzdendir!
Peki bu işi ehil isimlerle, denetim unsurlarıyla, hakkaniyetle yapmak neden bu kadar zor geliyor?
Şahinbey Belediyesi bu işi, diğer hizmetlerle birlikte yürütebiliyor, İskenderun Belediyesi neden dar alanda sürekli kısa paslaşmalar yapıyor?
100 milyon liralık bütçenin içinde neden ihtiyaç sahipleri geri planda tutuluyor?
Mesela dün bir radyo programında, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, İskenderun Belediyesi’nin ta 1997 yılından kalma 100 milyon liralık borcunun, HBB’ye yüklendiğini söyledi. Kaldı ki Hatay, Büyükşehir kapsamına alındığında da birçok borcu HBB’nin omuzlarına taşındı. Buna rağmen, hizmet için yeterli kaynak bulamamak da ne demek?
Son sorum şu;İskenderun Belediyesi nerede hata yapıyor?


HAK KAYBI OLMASIN!
Taşeron işçilerin merakla beklediği kadro düzenlemesi, olağanüstü hal (OHAL) kapsamında yayımlanan kanun hükmünde kararname (KHK) ile geldi. 
Kamuda çalışmakta olan taşeron işçiler sürekli işçi kadrosuna geçecek. Bu kapsamda, İskenderun Belediyesi’nin taşeron işçilere dağıttığı sulh sözleşmesini dün inceledim.Kadroya geçmek isteyen taşeron işçiler, açtıkları dava veya başlattıkları icra takibi varsa bunlardan vazgeçecek. Zaten KHK’da bu durum belirtiliyor.
Ancak muallakta kalan bir konu var.
Sözleşmenin son paragrafında;
“…. çalıştığım iş sözleşmelerinden dolayı, tarafıma tanınan haklar karşılığında her hangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağımı ve bu haklarımdan feragat ettiğime dair yazılı bir bir sulh sözleşmesi yapmayı kabul ettiğimi beyan ve taahhüt ederim” şeklinde bir içerik var.
Bu konuda taşeron işçileri ne yapmalı?
Bu içerik yüzünden, örneğin 15 yıldır taşeronda çalışan bir işçinin tazminatı yanıyor mu?
Taşeron şirket o çalışanların çalıştığı süre içindeki tazminatını ödemiş olacak mı?
Daha önceki iş sözleşmeleri iptal edilecek mi? Edilirse, bu durum belediyeye bir yükümlülük getirecek mi? Ödenecek bir tazminat söz konusu mu? Yani işçiler hak kaybı yaşayacak mı?
Sözleşmeyi görür görmez Hizmet İş İskenderun Şube Başkanı Mehmet Yetim ile görüştüm.
“Sözleşmeleri yeni görmeye başladık. Bizim hastane, üniversiteleri baz alırsak, 1700 üyemiz var. Arkadaşları arayıp, neticeye ulaşmadan imzalamamaları gerektiğini söylüyorum. Burada istiyoruz ki, hiçbir hak kaybı olmasın. Ortada bir yanlış varsa, karşı dururuz” diyordu..
Ardından İskenderun Belediyesi Başkan yardımcısı Ahmet Çetinkaya ile görüştüm.
Çetinkaya, “Kesinlikle bir hak kaybı olmayacak. Böyle birşey söz konusu olamaz” yanıtını verdi.
Aynı gün MHP İskenderun İlçe Başkanı Turan Bozkurt, MHP Grup Başkanvekili Emir Selim Yazar ile meclis üyeleri ziyaretime geldi. Konuyu etraflıca konuştuk.
MHP İlçe Başkanı Turan Bozkurt, “Adil olmayan bir durum yaşanırsa, gerekli tepkiyi gösteririz. Ancak daha vahim bir konu var. İskenderun Belediyesi, hastaneler ve diğer kamu kurumlarına baktığımızda.. Sadece AK Parti’ye yakın çevrelerden alım yaptıklarını görüyoruz. Yazıktır, günahtır! Binlerce gencimiz herhangi bir partiye mensup olmak zorunda mı? Diğer gençlerin suçu nedir? Bu çocuklarımız evlerine aş götürmesinler mi?” tepkisinde bulunuyordu.
Ne yazık ki durum böyle..
Peki bu konuda adil olması gerekenler, partili/partisiz herkese yakın olması gerekenler nerede?
Olay sadece İskenderun Belediyesi’ni ilgilendirmiyor..
En azından duruma şeffaflık katacak, soru işaretlerini giderecek, yetkili ağızdan bir açıklama bekliyoruz. Kaş yapayım derken göz çıkarmayalım!