‘BATTI ÇIKTI’ SORUN OLMASIN?!


İskenderun Pac Meydanı çıkışlı ve 3 ana kavşağı kapsayacak, Battı-çıktı projesinin temeli atılmak üzere.. Dün itibariyle, sosyal medyadan görselleri, proje çizimleri paylaşıldı.
Kağıt üzerinde güzel görünüyor. Ama Antakya girişine yapılan battı çıktı da proje kapsamında muhteşem görünüyordu. Fakat yapımı tamamlandığında daracık girişleri gördüğümüzde ‘yok artık’ dedik.. Çünkü yolu ikiye ayıran beton duvarın varlığını anlayamadık!
Biliyorsunuz ki, AVM kavşağı 6 şeritli bir yol olduğundan, proje ‘geniş’ bir pencereden uygunluk teşkil etti. Ama orada da Akçalı Oteli uzayan ‘köprü’ yüzünden kapandı..
Dev blokların arkasında kalan birçok esnaf kepenk kapattı.
İskenderun Teknik Üniversitesi’ni bile ‘görünmez’ kıldı.
Halen battı çıktıyı sarmalayan o üst köprünün, AVM kavşağında ne işi var diye, sorar dururuz..
Üzerinden günde en fazla 10-15 araç geçiyor..
Araç yoğunluğu da yok yani..
Zaten Adana’ya gidip gelenler bilir.. Orada benzer battı çıktı projesi yapıldı, randıman alınmadığı için değişikliğe gidiyor. Mersin Tulumba üstgeçidi aynı keza, sorunluydu!
Şimdi genel anlamda baktığımızda, Pac Meydanı ve üst geçit civarında yolların daraldığını görebiliyoruz. Her iki kavşak, projede gösterildiği gibi, öyle geniş yollara sahip değil.
Bir nevi Kavaslı örneği gibi duruyor, karşımızda..
Gönül ister ki, bu projenin yapımına başlanmadan önce etraflıca üzerinde konuşulsaydı?
Teknik ekiplerin, akademisyenlerin, STK’ların görüşleri alınsaydı.
Testi kırılmadan önce, bazı gerçekleri masaya yatırmak gerekirdi, diye düşünüyorum.
Madem trafiği rahatlatacağız, bu durum yüklü bir maliyetle yarın amacı dışına çıkmasın, öyle değil mi?
Bugün birçok isim, bu projenin çözüm olmayacağını iddia ediyor..
İddialardan biri şu;
– Projeye göre yollar alt geçitte üç şerit olsa da, 50 metrelik E-91 Karayolu genişliğindeki proje alanına tüm gerekli yol şeritleri sığmadığı için yanlarda iki arabanın zor sığdığı tek şeritler olacak. Üstelik kenti ikiye bölecek olan alt geçitten çok az araç geçecek olması yanında alt geçidin adeta transit bir yol olacak.
Kısacası bu projedeki şehir içi trafiğini taşıyan yan yolların dar ve yetersiz genişlikte olması nedeniyle trafiğin sıkışacağı bugünden görülüyor.
İkinci iddiaya göre de;
Bu alt geçidin yapılması halinde kentin merkezi ana yolu üzerindeki kent yaşam ilişkileri, ayrıca insan boyutundaki mekan kullanımı da yok olacak.
Bugün 7 ila 9 ay arasında sürecek olan bu çalışma, özellikle Pac meydanı üzerinde bulunan esnafı tedirgin ediyor. O alan neredeyse bir yıla yakın kullanılamayacak demek..
Peki bunca esnafın durumu ne olacak?
Hatırlarsanız, AVM’deki battı çıktı yapılırken, oradaki esnafın içler acısı durumunu, tepkisini, defalarca duyurmuştum. O vakit HBB’den ‘zararı karşılarız’ yanıtı gelmişti, ama esnaf bugün orada kepenk kapandı. Bırakın zararı karşılamayı, onlarca insan ekmeğinden oldu!
Peki Pac meydanındaki dönercilerin, fırıncıların, büfelerin durumu ne olacak?
Sadece Pac Meydanı da değil, Şehit Pamir Caddesi içerisine doğru gelirken, Eroğlu Tatlıcı’ya kadar zemin içeriye gömülecek mi? Yoksa transit geçiş mi olacak?
Oradaki esnafın durumu ne olacak?
Projeye dikkatlice bakın..
Öyle geniş bir çizim yapılmış ki, ana yolda battı çıktıyla beraber 9 şeritlik bir yol görünüyor.
Oysa, Pac Meydanı tamı tamına 50 metre.. Üstelik, projeye 9 şeridi sığdırmak mümkün değil.
Bunun için profesör olmak da gerekmiyor!
Öyle bir durumda, o bölgedeki apartmanları boydan boya yıkmak, kamulaştırmak zorundasınız. Öyle bir süreç var mı, konuşuldu mu?
Bildiğim kadarıyla, yok!
O halde neden bu soru işaretleri vakti geldiğinde gündeme gelmedi?
Bugün İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil, işte bu gerekçelerle, birçok soruya yanıt arıyor. Haklı da..
Mesele projeye karşı durmak değil.
Ama neyin, nasıl yapılacağıyla ilgili herkesin bilgi sahibi olması bir zorunluluk,,
Bu yüzden, İskenderun Belediye Meclisi’nde saat 14.00’te bir toplantı tertipliyor.
Üniversiteden konuya vakıf akademisyenlerin, teknik ekiplerin, STK’ların, esnafın katılacağı kapsamlı bir ‘fikir’ alışverişine ihtiyaç duyuyor.. Bence, ilk günden beri HBB Başkanı Lütfü Savaş’ın yapması gerekeni, Seyfi Başkan yapıyor.
Bilgilenmek herkesin hakkı!
Bakalım, bu toplantıda hangi problemleri öğreneceğiz?
Üç aşamalı battı çıktı, gerçekten trafiği rahatlatacak mı, teknik alt yapı eksiklikleri var mı, yoksa Adana örneği gibi ileride yeni sorunları karşımıza çıkarır mı, göreceğiz?!
Bu durum kaynak israfına dönüşmesin!
Mesele budur!

ÇETİN HOCA’NIN SELAMI VAR!
Geçenlerde İskenderunspor’un durumunu ve ‘Efsane’ takımın nereden nereye geldiğiyle ilgili bilgiler paylaşmış, resimlerle anıları tazelemiştim. Fenerbahçe’nin, 1978-79 sezonunda İskenderunspor’la yapacağı karşılaşmada birbirlerini tebrik eden teknik heyet vardı.
O resimde yer alan hocalardan biri Çetin Güler’di.
Karizmatik ve enerji doluydu..
Çetin Hoca, o dönem A Milli Takımı’nın yardımcı antrenörüydü.
Teknik direktörlük yaşamında sadece ve İskenderunspor’u çalıştırmıştı.
Ama o spor tutkusundan ve İskenderunspor sevdasından hiç kopmadı.
Aradan çok zaman geçti.
Ve bugün Türkiye Futbol Federasyonu Eğitim Dairesi’nde görev yapıyor, bilgi ve tecrübesini paylaşıyor. Önceki gün telefonla görüştük.
Anılarını tazeledi, duygulandı.
“İskenderun’da çok güzel günler yaşadım. O dönem bambaşkaydı, heyecan ve coşku vardı” diyerek, İskenderunspor’un düştüğü duruma üzüldüğünü aktardı.
Çetin Hoca, halen dinç ve heyecan dolu..
“İskenderunspor için yapabileceğim bir şey varsa, elimden geleni yapmaya hazırım” diyerek, her katkıyı sunmaya hazır olduğunu söyledi.
Bir de İskenderunlular’a selamı var!
“İskenderunspor’a sahip çıkın” sözleri zaten her şeyi anlatıyor..
Henüz geç değil!

EFSANE DÖNER Mİ?
Bugün Süper Lig’te, bir kaç ilçe takımı mücadele ediyor. Bunlardan biri Alanyaspor ise, diğeri de İzmir’in efsane takımı Göztepe’dir..
Kaldı ki Göztepe, 14 yıl sonra Süper Lig’e yükseldi.
İskenderunspor ise bu heyecanı hiç yaşayamadı, ama bu mücadelesi hep direkten döndü.
Birçok işadamının desteği oldu, var olsunlar!
Ama bugün gelinen noktada, kime sorsam, İskenderunspor’un başına İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Levent Yılmaz gelsin, yönetsin istiyorlar.
O ‘Levent Kaptan’ lakabıyla, İskenderunlular’ın hep gururu olmuştur.
Büyük başarılara imza atmıştır.
Beyefendi duruşu, saygınlığı, iş dünyasıyla olan diyaloğu nedeniyle, “İskenderunspor’un kurtarıcısı” olarak dillendiriliyor.
Biliyorum ki, Levent Kaptan bu görevi seve seve üstlenir.
İş dünyasının başarılı temsilcileriyle yeni bir yönetim şekillendirir.
Takımı yaşadığı darboğazdan kurtarır, layık olduğu yere taşır.
Çünkü İskenderunspor’un mazisini, takımın başarıya ulaşmak için nelere sahip olması gerektiğini bilir. O coşkuyu, o heyecanı, tribünlere olan etkileşimi hisseder..
İskenderunluların, yeniden takımıyla olan bu ‘efsane’ köprüyü tamir edecek isimlerin başında geliyor. Bir deneyebilsek, bir adım atabilsek diyorum.
Mümkün mü?