BİR YANLIŞLIK OLMALI!

Arsuz’da 45 bin dönüm araziyi tarımsal sit alanı ilan ediyoruz, ama ürünlerin tarla ve pazar fiyatları arasındaki makasın daralması için harekete geçmek yerine, teşviği başka illere kaydırıyoruz.
Şaka mı bu?
Sadece Arsuz değil, Hatay’ın bereketli topraklarında tarım yapılmıyor mu?
Türkiye’nin kavunu Kırıkhan’dan gitmiyor mu?
Mandalina, portakalı, Dörtyol..
Maydanoz’u Arsuz üretmiyor mu?
Domatesi ve birçok ürünü Türkiye, hangi ilden karşılıyor?
Peki, ne diye, üreticiye teşvik kapsamında Hatay yok?
Daha dün açıklandı;
Sebze ve meyve ticaretinde lojistik altyapının geliştirilmesi ve lisanslı depoculuğun yaygınlaştırılmasına yönelik tedbirler kapsamında 17 ilimiz dahil edilmiş!
İyi de, Hatay’ın soğuk hava depolarına, lojistik altyapıya ihtiyacı yok mu?
Yıllardır bu eksiklik dillendirilmiyor mu?
Burada girişimcilerin yatırımını azami yüzde 75’ini karşılayacak bir desteği versek, ne olur?
Listeye; Amasya, Antalya, Aydın, Balıkesir, Burdur, Bursa, Çanakkale, Diyarbakır, Isparta, İzmir, karaman, Malatya, Manisa, Mersin, Muğla, Nevşehir ve Samsun girebiliyor da, Hatay neden hiç konuşulmuyor?
Rakamlar ortada;
En fazla istihdam oluşturan kapılardan biri de, Tarım sektörüdür..
Örneğin üreticiye teşvik verilseydi, Arsuz’da veya Hatay’ın bir başka ilçesinde yatırımcı, veya sektöründe lider marka olan meyvesuyu üreticileri neden gelmesin?
Antalya turizmin başkenti ama bu teşvikten faydalanabiliyor..
Mersin, liman hizmetlerinden İskenderun’u 10’a katlıyor, ama teşvik kapsamında kapı aralanıyor.. İzmir aynı keza..
İyi de Ortadoğu savaşından en çok etkilenen Hatay’da neden bu uygulama yok!
Çok mu zenginiz!
O halde şöyle bir örnek verelim;
Hatay’da toplanan 4,5 milyar lira verginin 2,5 milyar lirasını İskenderun’daki gümrük gelirlerinin oluşturduğunu biliyor musunuz?
Yanisi şu;
Hatay’da toplanan verginin yüzde 64 bandını gümrüklerden elde edilen vergi oluşturuyor. Yani Lojistik sektörünün büyük bir katkısı var!
Sadece bu rakamın Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesine kanalize olan payı 90 milyon lira.. Ama gelin görün ki, Lojistik sektörüne destek yok!
Dahası;
İTSO Başkanı Levent Yılmaz, Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli’nin İskenderun ziyaretinde ‘Lojistik köyün’ yapılması gerektiğini anımsatıyor.
Ta, eski valilerimizden M. Celalettin Lekesiz döneminden bu yana, tek bir adım atılmadı. Oysa lojistik sektörünün kullandığı Tır’ların, Büyükşehir sınırları içinde otoyol geçişinden bile para alıyoruz. Oysa yönetmelikler doğru okunsa, böyle bir uygulama Hatay dışında yok!
Peki lojistik sektörü, Hatay sınırları içinde otoyola neden milyonlarca lira para ödemek zorunda kalıyor?
Bunlar konuşulmayacak mı?
Nakliye sektörü artık araçlarını bile satışa koymuşken, Milli istihdam seferberliğine iş dünyası nasıl katkı sunacak?
Hatay’ı teşvik kapsamı dışında tutarak mı?
Ben bu uygulamada bir yanlışlık olduğunu düşünüyorum..
Ve de bu kararın gözden geçirilmesi gerektiğine inanıyorum.
En başında İskenderun’a lojstik köyü konuşlandırmamız gerekiyor.
Tarım ve lojistik sektörüne de teşvikler kazandırmamız gerekiyor.
Çünkü vergiden elde edilen rakamlar, bu sektörün desteklenmesi gerektiğine işaret ediyor. Bu çerçevede bölgede soğutma üniteleri, soğuk hava depoları, kurutma, temizleme, ayıklama, paketleme üniteleri ve bunlara ilişkin makine ve ekipman alımlarına teşvik uygulanabilir.
17 İl’e bunu sağlıyorsanız, Hatay da bunu hakediyor!