KARAYOLLARI TEHLİKENİN FARKINDA MI?


İskenderun Teknik Üniversitesi Meslek Yüksekokulu çıkışı, Cırtıman kavşağında yaşanan elim kazanın acısını unutmamız mümkün değil.
Eksikliklerimiz, ihmallerimiz, umursamazlığımız yok değil..
Yüzlerce öğrencinin karşı yola geçmek için tehlikeyle burun buruna kaldığını hepimiz görüyoruz. Nedense Karayolları görmüyor..
Eleştirilerin odağında kalan Belen Belediye Başkanı Adnan Vurucu, basın toplantısında, “Birimizin canı yansa bizim de canımız yanıyor. O kavşakta yapılması planlanan üstgeçitin sorumluluğu Karayolları’na aittir. Biz bugüne kadar Karayolları ile görüşerek, Belen’de birçok üstgeçit yapına katkı sunduk. Bu elim kaza öncesinde de Tosyalı Cami ve kızımızı kaybettiğimiz Cırtıman kavşağı önünde iki adet üstgeçit için girişimlerimiz oldu. Karayolları her iki köprüyü de programına aldı” açıklamasında bulundu.
Demek oluyor ki, bu tutarsızlık ışığında her kapı, Karayollarına çıkıyor..
Hayati önem taşıyan ‘geçit’ meselesini ağırdan aldığını görebiliyoruz.
Belen’in iç kısımlarında yaptığı üstgeçidi kimseler kullanmazken, nedense asıl ihtiyaç duyulan yer olan Meslek Yüksekokulu önünde bu köprü neden yapılmaz anlayabilmiş değiliz. Karayolları bu tehlikeyi görmüyor mu?
‘Kaçış Rampası’ için suskunluğunu sürdürmüş olması da, ayrı bir sorun..
Başkan Vurucu, “Tosyalı Camii’nin önü kör nokta.. Orası da büyük tehlike oluşturuyor. Bir üstgeçit de burayı lazım” derken, Karayolları’nın ödenek programı hepten zayıf kalıyor.
Bu kadar basit işte..
Her kurumda işittiğimiz klasik cümle ne yazık ki hep ‘ödenek sıkıntısı’ olarak karşımıza çıkıyor..
Dereler taşar, insanlarımız yaşamını kaybeder, DSİ’nin programına göre hareket ediyoruz.. Öğrencilerimizi trafik terörüne kurban ediyoruz, Karayolları ‘ödenek’ bekler.. Pac Meydanı’na başlayacağız, finans sıkıntısı vardır..
İskenderun şehir merkezinde trafik karmaşası hiç bitmez, çözümü yoktur.
Her seferinde altyapıyla gururlanırız, ama her yağışta kanallardan su taşar, göletler oluşur..
Her kurum, bir başka kurumun altyapı çalışmasını tahrip eder..
‘Şurası benim, burası senin’ tartışmalarının gölgesinde, ‘Ben hizmet ediyorum, o seyrediyor’ diyerek vakit geçiriyoruz.
Merak ediyorum;
Dünya’nın neresinde ‘10 metre senin, 20 metre benim’ diye belediyecilik öngörüsü vardır. Bizim Büyükşehir Kanunu maazallah, ‘Görev dağılımını çeşitlendirmiş, ama ilçelerde yetki yok.”
Karayolları’nın, Belen Belediyesi ile imza altına aldığı ‘Peyzaj Protokolü’ var, işi belediyelere yükleyecek ya, ama köprüleri düşündüğü yok.
Bunun neresinde sorumluluk vardır?
Bu iş, sorunu çözüyor mu?
İhmalleri gideriyor mu?
Ne yazık ki, bizde sistemden kasıt budur..
Olmayınca da canımızın bir kıymeti kalmıyor!
Bakalım Karayolları, Meslek Yüksekokulu kavşağına üstgeçidi ne zaman yapacak? Takipçisiyim!

LÜTFEN KAN VERELİM!
Kan stokları azaldığı için ‘kırmızı alarm’ veren Türk Kızılayı’nın ‘seferberlik’ çağrısına dün, AK Parti İskenderun İlçe Teşkilatı, öncesinde ise İskenderun Belediyesi, İSTE, MKÜ ve daha birçok kurum kulak verdi.
Elbette ki sırada bekleyen birçok kurum vardır.
Ben duyarlılık gösteren her kuruma teşekkür ediyorum. Ama yetmez! Bu seferberlik çağrısını, Milli bir görev olarak icra etmeliyiz.
Türkiye’de artan terör olaylarında yaralanan kahramanlarımızının da kana ihtiyacı var. Düşünün ki, Kızılay, ülke genelindeki 1300 hastaneye her iş günü 11 bin ünite kan tedarik etmek zorunda. Bir ünite kan 3 can kurtaracak.
Lütfen!

MAAŞLAR NEDEN EKSİK ÖDENDİ?
HATSU’da çalışan saha elemanları var. Sokakta, caddelerde en çok onları görürüz. Kanalları temizlerler, içerisine girerler..
Şu kış aylarında sokaklar gölete dönüşmesin diye çabalarlar. Tıkanıklığı önlerler!
Şehrin kılcal damarları bunlardan sorulur.
Sorum şu;
En çok çabalayan, soğukta, yağmurda durmadan çalışan, alınteri döken bu emekçilerimiz maaşlarını eksik aldılar mı?
Daha fazla maaşı hakeden saha çalışanlarında bırakın bu 400 lirayı, 10 lira kesinti bile haksızlıktır.
Zaten aldıkları para ne kadar ki, bir de kesintiye gidiliyor.
HATSU’nun bütçesi maaşları ödemeye yetmiyor mu?
HATSU yetkilileri yaklaşık 400 lira kesintinin amacını anlatırlarsa sevinirim..