KARAYOLLARI’NIN RAHATSIZLIĞI NEDİR?

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Başkanı Lütfü Savaş dün İskenderun Gazeteciler Cemiyeti’nde basın mensuplarıyla buluştu.
Ben gidemedim, ancak paylaşılan bilgilere bakılınca Karayolları’na karşı öfkeli olduğunu anlayabiliyorum..
Haksız da sayılmaz..
Dörtyol Belediye Başkanı Yaşar Toksoy’la birlikte geçtiğimiz hafta Dörtyol’da dikilen ‘Türkmen Beyi Heykeli’ ile ilgili Karayolları ‘arıza’ çıkarmış..
Oysa orada olan şey, milli duygularımız!
Türkmenler bizim kardeşimiz..
Dörtyol’da bizim Türkmen şehrimiz değil mi?
Bakıyorum da, heykelde yer alan Türkmenbeyi, at ve Türk Bayrağı rahatsızlık vermiş. Sebebine gelince;
Karayolları heykelin dikildiği günün ertesi sabahında hemen müdahil olmuş.
Demiş ki;
– Bu heykeli acilen kaldırın!
Neden?
Sebep nedir?
Anlatsınlar da bilelim..
Başkan Savaş, “Biz bunu İsrail’den getirip buraya dikmedik. Türkmen şehrine Türkmen Beyi’nin heykelini koyduk. Yüreği yeten kaldırsın!” diyerek, tepkisini dile getiriyor.
Karşımıza ‘pat’ diye çıkıp, ‘kaldırın bu heykeli’ diyen bir kurum varsa, ‘kaygılanmamak’ mümkün mü?
Karayollarına, ‘Bir dur hele. Derdin nedir?’ diye sormayacak mıyız?
Bu rahatsızlık niye?
Dörtyol’da “Türkmen Beyi Heykeli’ne anında müdahale eden Karayolları’nın bu hızına şaşırmamak elde değil.
Oysa neredeyse bir yıldır, Sarımazı yolunda ‘Kaçış Rampası’ olsun diye feryat ediyoruz. Üstelik, Büyükşehir Belediyesi, Karayolları’na yazıyla durumun aciliyetini bildirip, ‘Programınızda yoksa, müsaade edin biz yapalım’ diyor.
Ama bir yıldır bu çağrıya kulak tıkamayı biliyorsunuz.
Oysa dün, İSTE kavşağında bir Tır’ın freni boşaldı..
Tır’ın şoförü, refüjü aşıp karşı şeride geçip aracı yan yatırmasaydı, facianın hangi boyuta ulaşacağını düşünmek bile istemiyorum.
Orada çok sayıda insanımız can verseydi, bunun vicdani sorumluluğu ne olacaktı? Ondan sonra atılacak bir adım, insanlarımızı hayata döndürecek miydi?
Ama yok;
Nedense freni patlayan Tır’ların sorunu ve kaçış rampası meselesi, karayollarında bir türlü gündeme gelmiyor.
Baksanıza, neyle uğraşıyoruz?
Rize’de Atatürk Heykeli’ni kaldırırlar..
Burada da herşey bitti, ‘Türkmen Beyi Heykeli’ne göz dikiyorlar..
Nedir sorununuz?

YENİ YIL!
Her yıl bir beklenti içinde oluruz. Umutlarımız, hayallerimiz depreşir.
Oysa son yıllarda istediğimiz tek şey, huzur!
Çünkü huzur olmayınca, ne sağlık ne de paranın bir önemi yok.
Huzur için ise, terör belasından kurtulmamız en büyük dileğimiz!
Bir de barış!
İnsanlarımızın ötekeleştirilmediği, ayrışmadığı bir ortam..
Öfke patlaması dinecek mi?
Sen, ben tartışmasından kurtulacak mıyız?
‘Hep beraberiz’ cümlesini yürekten hissedecek miyiz?
TBMM’de, komisyonlarda siyasilerin kavgaya tutuşmasının bir sonu gelecek mi?
Eğitim sisteminin yüksek standartlara taşındığını işitme olasılığımız var mı?
Her yıl bir sınav modelinden vazgeçiyor muyuz?
Örneğin İskenderun’da;
Trafik yoğunluğu dinecek mi?
Hiç olmasa yeni yılda musluklardan temiz su içebilecek miyiz?
İskenderun’u, özel statülü ilçe konumunda görebilecek miyiz?
Ya da Büyükşehir kanununda ‘kaygılarımız’ dikkate alınacak mı?
Hatay ‘teşvikli’ iller kapsamında olacak mı?
Amanos Tüneli’ne başlayabilecek miyiz?
İskenderun’a hak ettiği değeri verebilecek miyiz?
***
Bu şekilde sayabileceğimiz sayısız örnekler var..
Elbette, ülkemiz zor bir süreçten geçiyor..
Terörle mücadele kapsamında her türlü mücadele veriliyor.
Ülkemizin güvenliği herşeyden önemli..
Ekonomik açıdan iş dünyasının azmi olağanüstü..
Daha güçlü bir Türkiye için herkesin çabaladığını biliyorum..
Dilerim; 2017’de yukarıda belirttiğim ve daha sayamadığım birçok olumsuzluklar çözülür..
Birlikten kuvvet doğar, neticede..
O yüzden;
Birlik, beraberlik ve dayanışma içerisinde olmayı sürdürelim!
Yeni yılınızı şimdiden kutlar, sağlık, huzur ve mutluluklar dilerim.