Birisi çıkmış, yine haddini aşarak, bilgi edinmeden, araştırmadan, sormadan, ahkam kesmeye çalışıyor.
Boş laflar edip, karalamaya çalışıyor.
Utanmadan;
Tosyalı Ailesi’nin, İskenderun’a yapmak için protokol imzaladığı Engelli Okulu hakkında ‘Söz verdi, hâlâ yapmadı’ yalanını temcit pilavı gibi öne sürerek, algı oluşturmaya çalışıyor.
Ama kolayca ulaşabileceği Tosyalı Ailesi’ne bu soruyu soramıyor!
Sorsa, Tosyalı Ailesi’nin bugüne dek, söz verdiği her sosyal sorumluluk projesinin yapıldığını ve yapılacağını bilir.
Sorsa, Hatay İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün halen projeyi sunmadığını ve henüz yer tahsisinde bulunmadığını öğrenir..
Belli ki, Milli Eğitim’in bu konuda özel bir çalışması var.
Tosyalı Ailesi her yatırım gibi, bu eğitim yuvası için de en güzelini, en özelini baştacı yapacak. Şüphe duymak bile akıl kârı değil.
Tosyalı Ailesi ile görüşmeyeceksin.. Milli Eğitim’e sormayacaksın..
Sonra kalkıp, ‘Ne oldu?’ diye ahkam keseceksin!
Yok böyle bir dünya!
Boş atıp tutmak, gazetecilik sayılmıyor..
Allah aşkına, okul yapımında her hangi bir menfaat ve çıkar ilişkisi olabilir mi?
Neyin kafası bu?
Tosyalı Ailesi, bugün Hatay’ın en başarılı okulu Tosçelik Fen Lisesi’ni, proje ve yer tahsisi yapılır yapılmaz, hızla eğitime kazandırmadı mı?
Hacı Pervin Tosyalı Sevgi Evleri aynı koşullarda yetim çocuklarımızın hizmetine sunulmadı mı?
Tosçelik Sosyal Bilimler Lisesi..
M.Fatih Tosyalı Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Öğrenci Yurdu..
E.Ayhan Tosyalı Kız Öğrenci Yurdu ve Spor Salonu..
Tosyalı Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi..
Tosyalı Camii Belen..
Tosyalı Camii Azganlık..
Tosyalı Çok Amaçlı Spor Salonu..
Fuat Tosyalı Gençlik ve Spor Merkezi..
İskenderun ve Osmaniye Kızılay Evi..
Tosyalı Ailesi’nin yaptığı hayırsever yatırımlar, bağış ve yardımlar sınırları aşarken.. Mesnetsizce yapılan ithamlarda kasıt nedir?
Bu yapılana eleştiri denmez.
En hafif tabirle, ayıp etmek denir!
GÖLGE ETMEYİN YETER!
İskenderun Belediye Başkanı Fatih Tosyalı, hem üreticiye hem ihtiyaç sahiplerine destek olmak amacıyla, şurada 200 ton patates dağıttı diye, birileri hemen vurmaya başlamış..
E yani?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi şu günlerde çorba ikramında bulunuyor.
Hatay’dan zeytinyağı ve bulgur, Kırşehir’den erişte ve nohut, Çanakkale’den fasulye ve pirinç, yeni kadın kooperatiflerinden aldığı ürünleri ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor.
Hatta soğan ve patatesleri de Adana’dan temin ettiler.
Hem İstanbul hem de Ankara Büyükşehir Belediyesi de soğan ve patates dağıtmış..
İzmir Büyükşehir..
Kayseri..
Dilovası Belediyesi..
Mamak..
Bu şekilde yüzlerce belediye var, ihtiyaç sahiplerine gıda yardımı amaçlayan..
Hatay Büyükşehir Belediyesi yazın kavun, Pandemide Defne sabunu dağıttı..
Bu ayıplanacak bir durum değil.
Bilakis; yardımlaşmayı, paylaşmayı, sırt sırta vermeyi hissettiriyor!
İskenderun Belediyesi de bu yönde insanlarımıza dokunmaya çalışıyor.
Gıda kolileri de bu amaçla dağıtılıyor..
İnsanlarımıza kolonya, dezenfektan, maske vermek ayıplı bir hareket midir?
Engelli kardeşlerimize akülü tekerlekli sandalye dağıtmak da suç mudur?
Mesela Fatih Başkan, Regaip Kandili dolayısı ile vatandaşlarımıza ve cami cemaatine kandil simidi ve tatlı ikram etti.
Bu durumu maddi bir boyuta çekmek doğru mudur?
Sosyal sorumluluk bunu gerektirir.
Bırakın da bu yardımların sayısı artsın!