Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin Mesut Barzani’ye yakınlığı ile bilinen kanalı Rudraw’da hava durumunun gösterildiği haritada, Türkiye’nin illerini kendi toprakları gibi gösterdiler.. Yayınlanan meteoroloji haritasında Hatay, Erzurum, Sivas, Ağrı, Van, Malatya, Mersin’i ‘Kürdistan’ sınırları içinde gösterip hava durumları sunuldu. Biz artık bu manzaraya şaşırmıyoruz!
Çünkü, sadece Irak değil, Suriye de, birçok haritasında Hatay’ı sınırları içinde gösteriyordu. Hadi Suriye ile aramız yok, peki Irak’ın bu küstahlığına ne diyeceğiz? Bize dost görünüp, Türkiye ziyaretinde bulunmadı mı?
Hükümet, Türkiye’de Kürdistan bayrağının asılmasına izin vermedi mi?
MHP, ‘indirin bu paçavrayı’ diye tepki göstermedi mi?
Sonra ne oldu? Unuttuk!
Bu aralar ‘aklınızı başınıza alın’ diyen de yok!
Oysa Hollanda ve Almanya’yı, mitinglerde ağzımızdan düşürmüyoruz.
Her gün gurbetçilerimize mesaj veriyoruz. Kaldı ki, Avrupa’daki vatandaşların büyük bir çoğunluğu da ya çifte vatandaş ya da o ülkenin vatandaşlığını seçmiş!
Peki Eskişehir’de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa’daki vatandaşlara seslenerek ne dedi? Duymuşsunuzdur;
“Yaşadığınız yerler artık sizin sılanızdır, oralara sıkı sahip çıkın. En iyi arabalara binin, en güzel evlerde oturun, üç değil beş çocuk yapın! Avrupa’nın geleceği sizsiniz” tavsiyesinde bulundu.
Zira Avrupa’daki Türk kardeşlerimiz en iyi arabalara biniyor, en güzel evde oturuyor zaten.. Tavsiyeye uyup 5 çocuk yaparlar mı? Bilemem..
Fakat, Suriyeli kardeşlerimizin değil 5.. 7-8 çocuk yaptığını biliyoruz.
16 Nisan Referandumundan sonra, vatandaşlık da alacaklar..
Günü gelir Suriye rejimi, Türkiye’de ikamet eden 3.5 milyon Suriyeli’ye seslenip, “Yaşadığınız yerler artık sizin sılanızdır, oralara sıkı sahip çıkın. En iyi arabalara binin, en güzel evlerde oturun, 7-8 değil 10 çocuk yapın! Türkiye’nin geleceği sizsiniz” dese, ne olacak?
Baksanıza;
Yunanistan ile ‘adalar’ gerginliği yaşıyoruz.
Hollanda ve Almanya’yı kafamızda bitirdik!
Diğer AB ülkeleri de sırada bekliyor..
ABD Dışişleri her seferinde, YPG ile devam edeceklerini ve YPG’yi PKK gibi bir terör örgütü görmediklerini söyleyip duruyor.
Okuduklarımıza bakılırsa, Ankara’nın hazırladığı planın dışındaki Rakka senaryolarında Türkiye’ye yer verilmiyor.
Şimdi bu duruma bakıp, ‘herşey iyi gidiyor, kontrol altında’ diyebilir miyiz?
Kaş yapayım derken, başka tavizler de verilecek mi?