Konacık’ta sahile yakın yerde, yıllarca olduğu yerde duran lahitler ve mozaikler vardı.
Şak diye bi yazı geldi!
Anında Antakya Müze Müdürlüğü tarafından kaldırılıyor.
Oracıkta duran tarihi miras üzerinde, (bugün akıllarına gelmiş olacak ki..) lahitler talan olmasın diye ekipler sıkı sıkı çalışıyor.
Neredeyse 30 yıldır kimsenin dokunmadığı lahitler, mozaikler, müzeye taşınıyor. Çünkü, tarihi kalıntıları müzeye taşımak en kolay, en rahat iş olsa gerek!
Elin Avrupalısı, meydanlarda göğsünü gere gere tarihi değerlerinin reklamını turiste parayla yapar..
Biz koruyamadığımız için nakille uğraşırız.
Konacık’tan al, Antakya’ya götür..
Payas’tan al.. Şu kentten, bu şehirden taşı, merkez ilçede teşhir et..
Oh ne güzel!
Şunu anlıyorum ki, restorasyon konusunda pek iyi değiliz!
Tanıtımda, işin pazarlama yönünde çok zayıfız..
Düşünsenize;
Tam da Arsuz-Samandağ yolunun açılacağı zamanda.. Mesafelerin kısalacağı, koyların, doğal güzelliklerin teşhir edileceği bir dönemde..
Yatırımcının, turistin ilgisini çekeceğimiz bir noktada..
Restorasyon yok, nakliye var!
Arsuz’da bu aralar tarihi yapılarla ilgili ne tür bir çalışma var merak ediyorum..
Arsuz’da, Müze Müdürlüğü tarafından 3 yıl önce yapılan arkeolojik kazıda, 6. yüzyıla ait olduğu belirtilen bir kilise ile mozaik, kaya mezarlar ve iskelet kalıntıları ortaya çıkmıştı. Arpaçiftlik Mahallesinde ortaya çıkan kilisenin “Kutsal Havariler Kilisesi” olduğu belirtilmişti. Tanıtamıyoruz!
Bir de Sütunlu Liman var. Konacık’ta, mahallenin batısında deniz kıyısında bir ören yeridir. Orayı da kaldırın!
Sahiden Arsuz Kalesi’ne ne oldu?
Meryem Ana Havuzu’nun da üzerini örtün!
Zaten ulaşımında doğru dürüst bir yol da yok!
Mesela, yanan taşları da kaldırmayı planlıyor musunuz?
‘Sıcak suyu’ da müzede küvetlere mi dolduracaksınız?
Hatırlayın;
En son İskenderun’da AVM’ye doğru giderken liman kalıntılarının bulunduğu yerde sihirbazlık gösterisine maruz kalmıştık.
Tarihi taş kalıntıları buhar olmuştu!
Kimseden de çıt çıkmadı..
Ne zaman baksam, orada iş makinaları duruyor. Ama tarihi kalıntılar yok!
Yakında orayı da göz göze müzeden habersiz kazarlarsa şaşırmam!
Soğukoluk’taki Kızlar Manastırı’nı ahıra çevirdik, kıymetini bilmek için meclise taşımak gerekiyormuş.
Halen, oraya gidip “Burayı nasıl değerlendirebiliriz?” diyen yetkili çıktı mı? Yok!
Sanırım, orayı da söküp taşımak gerekiyor!
En kolayı bu, öyle değil mi?
Tüm tarihi yapı ve kalıntıları restore edip, doğallığını koruyarak, yerinde tanıtmak, turistlerin ilgisini çekmek nedense akla gelmiyor, iyi mi?