KALDIRIN TURNUVALARI O ZAMAN?!


Türk Silahlı Kuvvetlerimizin Afrin’e yönelik Zeytin Dalı Harekatı nedeniyle, şanlı ordumuzun Dünya’ya ders verdiği kahramanca mücadelesi varken ortada.. İskenderun’la alakalı şikayetleri yazmak gelmiyordu içimden..
Ama olumsuzlukları da görmek, paylaşmak gerekiyor..
Hiçbir rehaveti kabullenmek mümkün değil!
Askerimiz sınır ötesinde canını verirken.. Biz burada yanlışlıklarla boy gösteremeyiz!
Bu sebeple;
İki önemli sorun var ki, yetkililerin dikkatini çekmek istiyorum..
Birincisi.. Başarı beklediğimiz çocuklarımızı, sportif etkinliklerin her aşamasında neden yalnız bırakıyoruz?
İlk sorum budur..
Hatay’da futbol veya basketbolda şampiyon olan okul takımlarımız, neden her bölgesel karşılaşmada ödenek sıkıntısı yaşıyor?
Bu çocuklarımızı takım olarak, Mersin, Adana veya Diyarbakır’a müsabakalara gönderiyoruz da.. Neden iş ödeneğe gelince, “Para yok” diyorsunuz?
Sözüm Gençlik Spor Bakanlığı’na..
Madem bölgesel karşılaşmalar diye bir turnuvanın adını koyuyorsunuz, o halde gereğini tam yapın.. Okul yönetimi, hocalar, çocuklarımız mağdur olmasın!
Eğer bu tarz organizasyonlarda zayıf kalınıyorsa, sorunlar sürekli nüksediyorsa, turnuvaları kaldırın.. Olsun, bitsin!
Dünya, kış olimpiyatlarında her kulvarda onlarca sporcuyu vitrine çıkarıyor..
Biz burada halen, bölgesel turnuvalara ‘ödenek’ çıkıyor mu, çıkmıyor mu diye tartışıyoruz!
Geçen yıl da benzer bir olay yaşandı.. Ödenekler, müsabakalar tamamlandıktan 6 ay sonra ödendi.. Bu mudur yani?!
Böyle mi gençleri sportif başarılara taşıyacağız?
Böyle mi çocuklarımızı kötü alışkanlıklara karşı koruyacağız?
Morallerini bozarak mı, yoksa şevklerini kırarak mı?
Neden her seferinde okul yönetimi veya hocalar, ceplerinden bu parayı ödemek zorunda kalıyor? Bu sorunu her seferinde okul müdürünün insiyatifine bırakmak hoşunuza mı gidiyor?
Size tavsiyem;
Bu işi sürünceme de bırakan her kim varsa, vermeyin maaşlarını da, görelim bakalım..
Hoşlarına gidecek mi?
Yeter artık, bir son verin bu ödenek sıkıntısına..!

HEYELAN RİSKİ VARKEN, KALDIRIM NEDEN YAPILIR?
İkinci konu daha vahim..
İskenderun Denizciler Mahallesi’nde hizmet veren Hacı Pervin Tosyalı Sevgi Evleri önünden geçen bir yol var.. Çocuklarımızı eğitim yuvasına taşıdığımız, yüzlerce araçların üzerinden geçtiği bu yolda, İskenderun Belediyesi yeni kaldırım çalışması yapıyor.
Yol öyle bir yerden geçiyor ki, aşağısı uçurum gibi..
Toprak kayma riski var.. Kaldı ki, yer yer o mıntıkada toprak zemin çatlaklarla ‘tehlike’ sinyali veriyor.. Ama bu durum bile İskenderun Belediyesi için bir sorun teşkil etmiyor, ne yazık ki..
O güzergah boyunca heyelan riski baş göstermesine rağmen, kaldırımlar hızla ilerliyor..
Oysa resimlerde görüldüğü gibi;
Yeni yapılan kaldırımlar, havada kalıyor..
Alt dolgu malzemesi, toprakla birlikte kayıyor..
Bu durumu nedense kimse görmüyor, görmek istemiyor..
Bugün bu örneğe bakıp “bir şey olmaz’ diyenler.. Allah korusun, yarın bir olumsuzluk anında doğabilecek bir felaketin sorumluluğunu üzerlerine alabilecekler midir?
Hakikaten merak ediyorum;
İskenderun Belediyesi, orada kaldırım çalışması yaparken, heyelan riskine rağmen, ilgili makamlara, en azından oraya set çekebilecek durumda olan Hatay Büyükşehir Belediyesi’ne durumu izah etmiş midir?
Buraya taş duvar, perde duvar yapıldıktan sonra, kaldırım çalışmalarına başlansaydı, fena mı olurdu? Yazıktır, günahtır!