Her dönemin amipleri vardır..
Bölünür, çoğalırlar..
Her dönem “Benim çevrem, benim oyum, benim gücüm” diye ortaya çıkarlar..
Devrin adamı kimse, O’nun namına güzelleme çekerler..
Her seferinde kazanan yeni güce taparlar..
Aslında O’na değil, paraya, ihaleye, alınterisiz işin gölgesinde dolaşırlar..
Üstelik, ‘Sayemde bu başarı geldi’ diyerek..
İtalyanca çeviriyle “Abbiamo vinto’ derler..
İngilizce ile “We Won” diyerek keyiflenirler..
Yunanca, “kerdísame” diye sevinirler..
Benim bildiğimden değil, internetten çevirdim..
Bu dillere aşinalar, çünkü kazandıkça yurtdışı tatillerle mutlu olurlarlar..
Doğru, onlar hep kazanır, kaybetmezler..
Her dönem tarlayı omuzlayıp yağmura taşırlar..
Nedense hiç ortada görünmezler..
Memlekete bir gram hayırları da yok!
Ama siyasetin neması hep bunlara akar, hep bunların heybesini büyütür..
Öyle ki, bunlara kimse dokunmaz, dokunamaz!
Öyle zannederler..
Çünkü ‘Siyaset’ denen kavram, bunları zırhla kaplar..
Duayla efsunlandıklarını sanırlar..
İki güçlü siyasi slogan vurgusu yaptılar mı, tamamdır..
Kıbleleri de gücün kapısıdır..
Bir kapı kapanır, diğerine koşarlar..
Kimse de ses etmez!
Etrafımızda çok..
Bunların, halkın kanını emen fırsatçılardan farkı yok!
Hani diyorlar ya, şurada yolsuzluk var, burada bağışlarla ortaya çıkan havuz var diye..
Birçok yerde var bu..
O yüzden yazdım bu değirmenin suyunu..
Değirmen bizim cebimiz.. Halkın parası, vergisi!
Suyunu akıtacağınız yer de halkın faydasına olmalı, bulanık suda avcılık yapanlara değil..
Yanlarında 5 kişi çalıştıramayan birileri zengin olacak diye bu sistem yürümez, yürümemeli..
Ben iki kuruş etmeyen, iki kelimeyi bir araya getiremeyen, daha iki mahalleye gitmemiş tiplerin, “Benim sayemde” diye başlayan sözlerini duymak istemiyorum.
Altında lüks arabalarla, o eğlence mekanı benim, burası senin diyen mahlukların dalga geçer gibi, hava atmasını izlemek zorunda değilim.
Devlet’in yetkili kurumları Ali’ye, Ahmet’e ve onun siyasi coğrafyasına göre değil, bir bütün olarak eşit ve adil bir şekilde her kurumda bu denetim ve cezai yaptırımları uygulamalı..
Bakın bir daha oluyor mu?
Yılmaz AKPINAR