Gazete Güney

EĞRİ OTURUP, DOĞRU KONUŞALIM!

Siyasetçiler, halkın gelirindeki artışı sergilemek için, “alım gücü” karşılaştırması yaparlar. Süleyman Demirel, genelde bir traktörün kaç ton buğday veya pancar ile satın alınabildiğini anlatarak sanayi ürünü fiyatı ile tarım ürünü fiyatı arasındaki ilişkiyi anlatırdı. Daha sonraları asgari ücret ile kaç ekmek, kaç kilo et alındığını ortaya koyan karşılaştırmalar moda oldu.
Biz de, İskenderun’a yapılan hizmetleri görüyoruz, karşılaştırıyoruz.
2019’da dolar 5 lira idi.. Bugün 32.5 lira.. Belediye Başkanı Fatih Tosyalı belediyeyi devraldığında 270 milyon lira borç vardı.
Döviz kuru ile 50 milyon dolar eder..
Son meclis toplantısında Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, “Kurumun 1 milyar 124 milyon lira borcu var” dedi.
Ancak, geçmiş dönemde mecliste yapılan sunumlarda elde ettiğim bilgiler öyle demiyor.
Hesap özetlerini açsınlar incelesinler;
2019-2024 yılları arasında görev yapan Belediye Başkanı Fatih Tosyalı, üç yıl sonra 2022 yılında İller Bankası’ndan sadece 55 milyon lira kredi aldı.
Depremden sonra, yani 2023 yılında ise 370 milyon lira borçlandı.
Bu kredilerin içinde, Ziraat Bahçesi Millet Parkı projesi, muhtelif cadde ve sokaklarda yol yapım işi/asfalt, kaldırım işi, hak ediş ödemeleri vardı. Hatta, yeni yönetimin şu an yaptığı ve yapımına devam ettiği asfalt ve kaldırım işleri de dahil yürüyor..
60 ay vade ve çok düşük faiz oranlarıyla kredilendirilen ve İskenderun’a kazandırılan hizmetlerin arasında, Denizciler ve tepe mahallerinde yürütülen içmesuyu isale hattı çalışmaları (bozulan yolların asfaltlanması) da var.
Daha ne olsun!
Bir de Ziraat Park’ın yapımını tamamlamak için 70 milyon lira Halk Bankası’ndan kredi alındı.
425 milyon artı 70 milyon 495 milyon lira eder.
Geçmiş dönem belediye başkanı Fatih Tosyalı, 50 milyon dolar borçla devraldığı kurumda, İskenderun’un kazanımları olan proje bazlı kredi boyutundaki hizmetlerin dolar karşılığı ise, 16 milyon dolar..
Bitmedi;
Fatih Tosyalı, borçlandığı kadar bir de alacak bıraktı.
Depremden sonra emlak vergisi, ötelenen alacakların karşılığı 470 milyon lira..
Belediyenin işi bu parayı toplamak değil mi?
Alacak olarak haneye yazılmayacak mı?
Ayrıca, en önemlisi;
Fatih Başkan görev süresi bittiğinde belediye hesaplarında 58 milyon lira ve katı atık birliği şirketinde ise 18 milyon lira bıraktı..
Hepsini toplasanız, değil borç.. Artıya geçebilecek bir yönetim anlayışı olduğunu söyleyebilirim.
Aksini iddia edebiliyorlarsa, özür dileyeceğim!

YAPILAN HİZMETLERİ DE KONUŞALIM
Buna pandemi, yangın, deprem, deniz taşkınını ekleseniz..
Üzerine yapılan; Ziraat Park Projesi (250 Dönüm Yeşil Alan Kazanımı) Millet Bahçesi Projesi (40 Dönüm Yeşil Alan Kazanımı) İskenderun Çocuk Köyü Projesi, Yarı Olimpik Yüzme Havuzu Projesi, Sarıseki Stadyum Projesi (11.000 Kapasiteli), 6 Adet Çok Amaçlı Salon Projesi (Cebike Mahallesi, Çınarli Mahallesi, 2 Adet Denizciler Mahallesi, Cırtıman Mahallesi, Azganlık Mahallesi), 2 Adet Kapalı Spor Salonu Projesi (Mustafa Kemal Mahallesi, Denizciler Mahallesi), 13 Adet Futbol Sahasi Projesi, 6 Adet Basketbol Sahası Projesi, 21 Adet Yeni Park Yapımı, Şehir Kütüphanesi Projesi, Araç Parkuru Güçlendirildi (Mevcut Araç Sayısı 82’den, 164’e Yükseldi) Sıcak Asfalt Çalışmaları (550.000 Ton Sıcak Asfalt) Kaldırım ve Yol Kaplaması Çalışmaları (730.000 M2 Kaldırım Parke) Belediye Kültür Sarayı, Sarıseki Kanyon Park, Karayılan Mesire Alanı, Doğan Restaurant, 3 Nolu Sosyal Tesis, 4 Nolu Sosyal Tesis, Karayılan Kültür Merkezi, Spor Kompleksleri, Belediye Evlendirme Dairesi Renovasyon çalışmaları. Kamu, Kurum ve kuruluşlarımız başta olmak üzere kent genelinde Camii, Cemevi, Sosyal Tesisler, Semt Pazarı, Akad, İhtiyaç Sahibi Aileler (565 Binanın Bakım, Onarım ve Yenileme çalışmaları gerçekleştirildi.
Bunları konuşmayacak mıyız?

VAR OĞLU VAR!
Sosyal ve Kültürel Faaliyetler de var. Örneğin; 4 Adet İskenderun Kitap Fuarı, 5 Temmuz Kültür Sanat ve Turizm Festivali Etkinlikleri, Kültür Evleri Mesleki Kursları (28 Farklı Branşta 47.000 Kadın ve 51.000 genç ücretsiz yararlandı) Evde Sağlık Hizmetleri (Yaşlı ve Dezavantajlı 32.000 Vatandaş Yararlandı) Evde Temizlik Hizmetleri (Yaşlı ve Dezavantajlı 27.000 Vatandaş Yararlandı) Ücretsiz Yaz Spor Okulları (5 Yılda 44.000 Genç Yararlanı) Aile Danışma Merkezi (5 Yılda 22.400 Vatandaş Ücretsiz Yararlandı) Ücretsiz Mezarlık ve Hastahaneler arası Ring Servisi, 2000 Adet Akülü Tekerlekli Sandalye Dağıtımı, 200 Bin Adet Gıda Kolisi Dağıtımı, 100 Bin Adet Hijyen Seti Dağıtımı, İhtiyaç Olan Camii ve Mabedlerimize Halı Serimi (17 Camii ve Mabed’de 4026 M2 Halı Serimi, Gezici Kütüphane Projesi (5 Yılda 41.000 Gencimiz Yararlandı ve 19.000 Ücretsiz Kitap Dağıtımı yapıldı.

FATİH BAŞKAN HİÇ ŞİKAYET ETMEDİ
Fatih Başkan bu hizmetleri yaparken, tüm zorluklara ve yaşanan doğal felaketlere rağmen bir gün olsun şikayet etmedi. İşine baktı, mali bütçeyi iyi yönetti, Ankara’yı buraya taşıdı.
Hatırlayanlar bilir;
Depremde, deniz taşkınında bakanlar buradan ayrılmadı.
Şimdi ise yoklar!

HBB’YE BİR GÜNDE 1 MİLYAR LİRA GELDİ
Hepsinin karşılığında yapılan bu hizmetlere, personel maaşlarını, artan istihdamı, taksitlendirilen borçlara ödenen paraları saymıyorum bile.. Kaldı ki Fatih Başkan görevi bırakmadan önce, yeni yönetimin yol haritasına da katkı sunmuştu.
Deniz taşkınında AFAD’tan bir hafta içinde mağdur olan esnafa 50 milyon lira dağıttırması boş iş mi yani?
Kaldı ki AFAD, bu hafta İskenderun Belediyesi’ne 100 milyon lira, Hatay Büyükşehir Belediyesi’ne 1 milyar lira gönderdi. Fatih Başkan’ın 5 yılda harcadığı paranın çok üzerinde bir para ‘şak’ diye bir günde büyükşehire gitti.. Bunu neden konuşmuyoruz? Keşke, herkes gücünü kullansaydı da 500 milyon lira buraya gelseydi..
Belediye Başkanı Mehmet Dönmez’in de işi kolaylasaydı. Hükümet bu şehre kısıtlı para gönderiyorken, biz kalkıp 300 milyon liraya borçlanıyorsak, kimi suçlamamız gerekiyor?
CHP Grubu siteminde haklı.. Beş yıllık çalışmanın maliyeti olan paranın yarısına 3 ayda borçlanıyorsan.. Borcu değil, kazanımları konuşmalıyız! Madem bu şehirde Cumhur İttifakı görev yapıyor.. Hükümet kasanın ağzını açacak.. Öyle tasarruf tedbirleri deprem bölgesini kapsamıyor deyip, sonra el altından genelge göndermekle olmuyor.. Gerçeği konuşun, canımı isteyin!

HER YERE ÇÖKÜN, SÖKE SÖKE ALIN!
Belediye Başkanı Mehmet Dönmez’in çabasını takdir ediyorum. Sahadaki çalışmalarını destekliyorum. Ama geçmişe çok fazla gidiyor, takılıyor. Şikayet ediyor..
Oysa geçmişte onun önünü açan hizmetler var, yanlış yok!
Tavsiyem şudur;
Fatih Tosyalı ile bir araya gelsin, özellikle mali tablo açısından desteğini alsın!
Dahası;
Belediye Başkanı Mehmet Dönmez’in, belediyeye ait bazı arsaların işgal edilmiş olduğunu ifade ederken, “Söke söke alırım, hesabını sorarım” şeklindeki sözlerini destekliyorum.
Belediyenin yerlerine (zengin/fakir farketmez), kim çökmüşse.. Geri alın!
Hakkınız..
Ama bunu yaparken, hükümeti de dahil edin..
İskenderun’da, Arsuz’da, bir başka şehirde hazine mallarını, sit alanlarını talan eden, üzerine yapı inşaa eden, kıyıda/köşede iş çeviren her kim varsa, özellikle koruma altına alınan siyasi çıkarcılar dahil, hepsinin tepesine balyoz gibi inin.
Taşocaklarını, çimento fabrikalarını da buradan taşıyın.
O zaman helal olsun der, alkışlarım!

Yılmaz AKPINAR

Exit mobile version