EN BÜYÜK PAY HATAY’A!

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Hatay’ın yeniden inşaası için Dünya Bankası ve İmar Kalkınma Bankası ile yapılan anlaşmalardan temin edilen 50 milyar liralık kredinin büyük bir bölümünün Hatay’a aktarıldığını açıkladı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Hatay’a geldi. “Asıl amacımız depremzedeleri evlerine yerleştirmek” diyen Bakan Özhaseki, “Deprem konutlarını hızla bitireceğiz. Burada 15-20 gün içinde 1000 konut teslimi yapılacak” şeklinde konuştu.

‘DEPREMİN 100 MİLYAR DOLARI GEÇEN MALİYETİ VAR’
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, “Çok büyük afetle karşılaştık. 9 saat arayla 2 tane büyük depremle karşılaştık. 4 şehrimizden ve birçok yerleşim yerini içine alan müthiş bir depremdi. 680 bin konutun ağır hasarlı, 170 bin işyerinin yıkıldığını gördük. 18 il, 14 milyon insan etkilendi. 100 milyar doları geçen maliyeti var. Manevi zararı karşılayacak söz yok. Herkes depremin ilk saatlerinden itibaren yaptıklarını anlatmaya çalıştı. 810 belediyemizi deprem bölgelerine havale ettim. Belediyelerimizi arama çalışma kurtarma çalışmalarına yönlendirdik. Şimdi hummalı bir çalışma var. Bütün bir millet ayaktaydı. Çocuklar kumbaralarındaki paraları bozdurup gönderdiler. Asıl amacımız depremzedeleri evlerine yerleştirmek. Deprem konutlarını hızla bitireceğiz” dedi ve ekledi;

‘2 MİLYON 200 KONUT YAPTIK, KİMİ EVİNDEN ÇIKARDIK BİZ?’
“Arkadaşlarımız hazine arazilerinin zemin etütlerini yapmışlar. 6 milyon 600 konuta hasar tespiti yapılıyor. Arkadaşlarımız bunu Adıyaman’da Kahramanmaraş’ta her yerde yapmışlar. Hazine arazisi seçme nedenimiz mülkiyet meselesi. Hazine arazilerinin tamamında 150 binden fazla bu tür inşaatlara başladık. Burada 15-20 gün içinde 1000 konut teslimi yapılacak. Kira yardımı alan 320 bin aile var. Burada evleri bitiriyoruz ki, onlara teslim edelim. 99 depremine şahitlik etmiş birisiyim. Bir otobüs dolusu mühendislerimizi oraya götürdüm, ‘Bakın neden yıkılmış, tespit edin’ dedim. Kamu binaları yıkılmıştı. Şimdi TOKİ’nin yaptığı binalardan yıkılan bina hiç yok.

“ÇOĞUNLUK NE DERSE ONU YAPARIZ”
Bugün bir toplantı yaptık. Muhtarları, STK’ları, belediye başkanlarını davet ettik. Protestocu gruplar dahil, özellikle ‘Çağırı’n dedim. Geldiler, konuştuk. ‘Rezerv alanı ilan edilerek, bizi yurdumuzdan edecek misiniz?’ gibi bir anlayış var. Öyle bir şey olması mümkün mü? Hayır. Kentsel dönüşüm 2011’de çıkmış. Böyle bir örnek yok. Bütün dünyasını at gözlüğüyle takip eden insanlar var. İnsanları ne kadar tahrik ederse o kadar mutlu oluyorlar. Ben bugün kalabalığa dedim ki, ‘Size kentsel dönüşüm, rezerv alan nedir anlatacağım. İstemiyoruz derseniz oradan ayrılıyoruz’ dedim. ‘Biz 4-5 alanda evlerin yapılması gayreti içindeyiz. 2 milyon 200 konut yaptık, kimi evinden çıkardık biz?’ diye sordum. Çoğunluk ne derse onu yaparız biz. Çukur eylemleri vardı. Ben yine bakanlıkta görevliyim. Bir mahalleye gelmişler yakmış, yıkmışlar.

‘BİLİM İNSANLARI NE DİYORSA ONU YAPIYORUZ’
Rezerv alan ilan etmesek yapmamız gereken şu, 500 konut sahibini çağıracağız, orada işe başlayacağız ve dönüp dağıtacağız. Bir kanun getirdik terör bölgelerinde yetki Bakanlığa geçer evleri yapar, hak sahibine dağıtır. O zamanda Anayasa Mahkemesi’ne gittiler. Ben gittim 1 senede o evleri yaptım dağıttım geldim. Azerbaycan Mahallesi’nin ortasından fay hattı gidiyordu, ‘Bilim adamları 65 metre boş bırakın, çalışın’ dediler. Ben ‘100 metre boş bırakın’ dedim. 40 milyon dolarlık ihale yaptık, kazık çakıyoruz şu anda. Dere yataklarının üzerine ev yapılamayacak. Vatandaşlar için elimizden geleni yapacağız. Bugün Kültür Turizm Bakanımızla birlikte geldik buraya. Tarihi eserlerin nasıl korunacağını anlattı. Her türlü dini mabed geçmişte olduğu gibi ayağa kalkacak yeniden. Rezerv alanları bir taraftan da merkezdeki caddeleri inşa etmeye çalışıyoruz. Bir yandan da yerinde dönüşümün devam etmesi gerekiyor. Vatandaş, ‘Mahalleden ayrılmak istemiyorum’ diyor. Burada yerinde yapmak istiyorum diyor. Biz de siz komşularınızla anlaşın. Gerekirse hibe, gerekirse kredi verelim diyoruz.

’İNŞAAT YARIDA KALIRSA KEFİLİ BİZİZ’
Bir sitede bir araya gelmişler, müteahhitle konuştuk, ‘Devletin verdiği hibeyi veriyoruz’ diye anlaşmışlar. 750 bin kredi ev bittikten sonra 10 sene vadeyle faizsiz veriyoruz. Aylık 6 bin lira. Bugün inşaata başladıysa 4 sene sonra ödemeye başlayacak. Köy evinde ahır varsa 1 milyona çıkarıyoruz. İnşaat yarıda kalırsa kefili biziz. O inşaatı TOKİ tamamlayacak. Vatandaşın biri Yayladağı’nda bizden 1,5 milyon almış ve evi yapmış. Bize gönderdi. Bugün birkaç fotoğraf gösterdim, ‘Hangi ev böyleydi’ diye gösterdim. Şimdi yaptığımız bu. Cumhurbaşkanımız, ‘Bir iş yapıyorsanız, en güzelini yapın’ diyor. 50 bin çelik köy evlerinin ihalesine çıktık, peyderpey yapıyoruz.

‘KÖY EVLERİNİN TAMAMINI ÇELİKTEN YAPIYORUZ’
Deprem Şurası’nda ‘Bilim adamları; yapıyorsanız, çelikten yapın’ dediler. Şura 3 gün sürdü. Biz şimdi çelikten yapmaya çalışıyoruz. Köy evlerinin tamamını çelikten yapıyoruz artık. Firmalar 3 aydan 8 aya kadar teslim ediyorlar. 9 şiddetine dayanıklı evler yapılabiliyor. Dünya Bankası ve İmar Kalkınma Bankası ile yaptığımız anlaşma var. 50 milyar liralık kredi temin ettik. Bunu borçlandık dışarıya ödeyeceğiz. Şehirlerimize yansıtmayacağız. En büyük payı Hatay’a ayırdık. Hatay CHP belediyesinde. Kimseyi ayırmadık biz. Bazen bu parti var diye mi yapmıyorsun diye duyuyorum çok üzülüyorum. Hangi projeyi göndermişlerse biz dağıtım yaptık. 10 aylık süreçte TOKİ, Emlak Konut ile 207 bin konut inşaatına başladık. Hepsine 1 senelik süre verdik. 50 bin kadar köy evi inşaatına başladık. Şehir merkezlerine ve ana caddelere başladık. Bütün çabamız deprem bölgelerini ayağa kaldırmak. 2024 sonuna doğru şehirleri görmeye başlarız. Şehirlerin tamamen ayağa kalkması iki üç seneyi bulur. Bakanlığa 2. sefer gelişim. Antakya’da bir belediye başkanımız vardı. Bana ‘2 eski mahalle var. Yardımcı olur musunuz?’ dedi. Ben, ‘Anlaştınız mı?’ dedim. 30 milyon gibi bir para istedi.

‘KENTSEL DÖNÜŞÜME HAYIR DEDİLER, DEPREMDE AYAKTA BİR TANE BİNA KALMADI’
Hatay’a geldim. 2 mahallede binlerce ev var yıkıp yapacağız. Alanda çok kalabalık ekip var. Belediye başkanı kürsüye çıkınca yuhalama ve küfür başladı. İndi mecburen. Kürsüye çıktım, ‘Siz kentsel dönüşüm istemiyor musunuz?’ dedim. ‘Hayır’ dediler ben de ‘tamam’ dedim. ‘Rızasız lokma haram’ dedim. ‘Oturun sohbet edelim’ dedim. Türkiye’de 3 çok riskli fay hattı bölgesi olduğunu söyledim. Bu deprem gelecek ve evlerinizi yıkacak dedim. Emek Mahallesi’nde sizden rica ediyorum dedim. O günkü siyasiler tahrik ettiler ve yaptırmadılar. Ayakta bir tane bina yok. Oradaki masum vatandaşın hiçbiri yaşamıyor.”