OY’UN RENGİNE DEĞİL, ‘TİP’İNE BAK! – Yılmaz Akpınar yazdı..

TİP Hatay Milletvekili Barış Atay, dün Samandağ mitinginde “CHP’nin ilk üç milletvekili adayını TBMM’ye göndermek görevimiz. Ancak, 4. sıra Saadet adayını (Necmettin Çalışkan) çıkarmak görevimiz değil” demiş..
Ne bekliyorduk?
Bir de Necmettin Çalışkan’ı gericilikle itham ediyor.. Ancak onu listeye koyanları sanırım ‘ilerici’ görüyor olmalı ki, bu faaliyetleri hakkında tek kelime etmiyor!
Mesela HDP için ne düşünüyor?
Yeşil sol daha mı baskın çıkıyor?
Özerklik düşünenleri meclise taşımak göreviniz mi?
Millet ittifakının masasında yer alanların listelerinde kimler var kimler..
Ergenekon’u savunanlar ile yargılananların bir arada olduğu listeler için bir savunmanız var mı?
Ben söyleyim;

Hatay’da hesap şu;
Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verelim, ama CHP 3 vekil çıkarsın.. Belki daha aşağı!
Çünkü, TİP’in amacı 2 vekil çıkarmak..
CHP, Samandağ ve Arsuz’dan aday göstermedi ya.. TİP aslında inceden CHP’nin üzerinden oy devşiriyor. İki şehrin tabanına da liste üzerinden vuruyor.
Gençleri de arkalarına alıp, bir rüzgar estirmeye çalışıyor..
Bir de aradan Yeşil Sol’dan bir vekil çıkaralım..
Bu arada İYİ Parti de, CHP tabanının tepkisini fırsata çevirip Gökhan Zan’ı boşuna 2. sıraya koymadı..
Bu taktiklerin, cepteki kozların bir karşılığı olur mu, bilinmez..
Ama tüm bu çıkışlar, hesaplar ve beklentiler gösteriyor ki, Hatay’da bölünen Cumhur İttifakı’nın oyları değil..
Bizzat Millet İttifakı’nın oturduğu masaya bodoslama dalış var..
Böyle bir durumda, Hatay’da en çok olumsuz etkilenen parti CHP olacak.

İyi de, tüm bu bileşenler ışığında;
CHP’nin 4. sıra adayı Necmettin Çalışkan’ın günahı nedir?
Göstermelik hareketlerin tabanda karşılığı olacak mı?
6’lı veya daha çok ortaktan oluşan masanın demokratik yapısına ne oldu?
Bu kadar hesabın içinde CHP’nin ortaya koyduğu bir tavır var mı? Yok..
Hep sessizler..

Demem o ki;
Ülkeyi yönetmeye aday olanların şu an tek derdi, Tayyip Erdoğan’ın gitmesi..
Onlar için TOGG’un, Uçak Gemisinin, doğalgazın, Kızıl Elma’nın, deprem konutlarının, depremzedelere yapılan yardımların, hastanelerin, petrolün, Altay tankının, yeni yatırımların, kurulan fabrikaların bir önemi yok..
Bakarsın TİP’ine, soğanı, patatesi görürsün..
Kim, ne yapıyor, umurlarında değil..
Bu ayak oyunları ile Türkiye’yi iyi bir gelecek bekliyor olabilir mi?
Neyse, konumuz depremdi değil mi?

Soruyu sorayım o halde;
Hatay’da konteyner kent kurmayan iki büyükşehir belediyesi hangileridir?

Yılmaz AKPINAR