Bugün 41. Gün..
Hala depremi artçılarla yaşıyoruz.
40 gün önce sabah saat 04.17’den itibaren çektiğimiz o iki dakikalık sıkıntı ve sonraki artçı sarsıntıları hiçbir insan yaşayamaz.
Çünkü biz burada küçük kıyameti yaşadık.
Yıkım çok fazlaydı. Hatay’da 347 bin binanın 93 bin küsürü yıkılmıştı ve çok ağır hasarlıydı.
Şimdi bir de orta hasarlılar eklendi.
Günler geçiyor, fakat yaşayan ölü gibiyiz!
Ders alıyor muyuz?
Yağmur yağar, tedbiri sonra alıyoruz!
Briketler gelir, çoğu elde parçalanıyor.
Ortalık çamur olur, mıcırlar arkadan gelir..
Milletvekili Abdulkadir Özel ve Belediye Başkanı Fatih Tosyalı, konteyner sayısını artırmak için çabalar.. Yetki AFAD’ta olduğu için altyapıyı hazırlamak kaplumbağa hızında ilerler..
AFAD, her şeyi kontrol etmeye çalışıyor, ancak sadece el koyduğu envanterlerle anılıyor.
Başka bir yerde yoklar!
Bakıyorum çalışmalara.. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi kadar olamıyorlar.
İslahiye Belediyesi ile el ele vermiş, konteynerlerin etrafını asfaltlıyorlar!
Tedbir budur!
Uyum budur..
Onlarca belediyenin ekipleri Hatay’da görev yapıyor.. Altyapı, içmesuyu dahil..
Herkesin emeğine sağlık!
Ama bir tane belediye de bu gerçekle yola çıkarak.. Tüm çadırkent veya konteyner alanlarında asfalt çalışması başlatsın.. Bir düzen gelsin!
Yağmurun vereceği hasarı düşünmeyelim!
İnsanlar ölmeden, toprak suya doysun!
İnsanlarımızın boğulmasın, burnu kanamasın!
Peki nasıl olacak bu?
Gaf yaparak mı?
Deprem felaketi bize uyumu, ortak aklı, istişareyi öğretmedi mi henüz?
Bilimi, siyasetin üzerinde tutmayacak mıyız?
Neden geç kalıyoruz?
Fırsatçılar her yerde..
Ev kiraları, arsa fiyatları uçtu.
Kim denetleyecek?
Koordine olamadık, hızlı davranamadık ve iletişimin kopukluğundan ötürü can kayıplarımız artmadı mı?
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş bugün bir açıklamasında “Bu işin muhatapları, siyasetçiler, sivil toplum örgütleri, belediyeler bundan sonra gerçekten doğru işi yapsınlar” demiş..
Günaydın!
Kendisi 15 yıldır bu şehirde muhtar mıydı?
Doğru işler yapmadığını kabullenmiş olmuyor mu?
Birkaç gündür milletvekili aday adaylığı için başvuran isimler üzerinde yoğunlaşıyoruz.
Halen, genel seçimlerde anketlerin peşinden koşuyoruz.
Hesap, kitap yapıyoruz.
Ama bilimin ışığında yürümek için tüm hesapları öteliyoruz!
Çünkü, herkes kendi reklamını yapıyor, bunu da el ele vermekten üstün görüyoruz!
Hani çıkardığımız ders?
Yılmaz AKPINAR