YAPILMASIN MI?

Size göre doğru olan, bir başkasına göre yanlış gelebilir.
Herkesi neticede memnun edemezsiniz..
Önemli olan geleceğe dair katacak hizmetlerin varlığıdır!
Sosyal yaşama katkısıdır..
Örneğin, bisiklet yolu..
Örneğin, sahildeki çeşme motifi..
Örneğin, parkların (bitki budama) sanatı ile hayvan figürleri verilerek estetik bir görünüm kazandırılması..
Her biri hakkında olumlu ve olumsuz görüş beyan edene saygı duyuyorum.
Normal karşılıyorum.
Bu konuda ‘istişare’ kanallarının açık olmasını tercih edenlerdenim.
Farkındalık oluşturmayı, bilinçlendirmeyi de örnek almalıyız!
Bisiklet yolu, mesela;
Park kaygısı var, o halde neden imar mevzuatlarında her konut yapılırken, bodrum katlarında otopark mecburiyetini konuşmuyoruz?
Yeni yapılan kaç konutun otopark alanları yeterince kullanılıyor?
Park ihtiyacını karşılayacak olan büyükşehir belediyesi neden daha çok ‘otopark’ imkanı tanımıyor?
Mesele araçların durumuysa, bisiklet kullanıcılarına saygı duymayacak mıyız?
Herkesin arabası yok neticede, özellikle gençlerin..
Yakın bir zamanda, bisiklet yolu nedeniyle Sağlık Bakanlığı, İskenderun Belediyesi’ne 30 bin adet bisiklet gönderecek.
Başkan Fatih Tosyalı da, bu bisikletleri üniversiteye, okullara, STK’lara ve daha birçok kuruma ‘ücretsiz’ dağıtacak. Fena mı?
Neymiş? Biz Hollanda değilmişiz!
Niye, kişiye göre ’hakkaniyet’ duygusu orada daha mı geniş?
Onlar insan da, biz neyiz?
Peki Konya nasıl yapıyor?
Tekirdağ.. İzmir.. İstanbul.. Yalova, Akhisar.. Mersin..
Ve daha birçok yer!
Hepsinde model neredeyse aynı..
Trafik diyoruz, ama çocuklarımızın geleceğini düşünmüyoruz!
Ortalama bir binek araç, havaya 1.6 km (1 mil) başına yaklaşık 404 gram CO2 salınımı yapar. Tipik bir binek araç, yılda yaklaşık 4,6 metrik ton karbondioksit yayar. Bu, bugün yoldaki ortalama benzinli aracın 1 litre için yaklaşık 9.4 km yakıt ekonomisine sahip olduğunu ve yılda yaklaşık 185.08 km gittiğini varsayarsak yakılan her litre benzin yaklaşık 2.35 gram CO2 oluşturur. İyi bir şey mi bu?
Bunu nasıl düşüreceğiz?
Küresel İklim Değişikliği ne olacak?
Sıcaklıkları, doğa felaketlerini önemsemeyecek miyiz?
Bisiklet kullanımını yaygınlaştırmak, yararlı bir spor etkinliği gibi görmek, sağlığımız için sakıncalı mıdır?
İskenderun Belediyesi yapınca neden kıyametler kopuyor?
Bugün Fatih Başkan yapmadı, yarın bir başkası yapacak..
Mecburuz!
***
Gelelim sahildeki çeşme motifine;
Bence mesaj yerindeydi..
Çeşmelerden temiz su içemediğimiz bir dönemde ‘Su hayattır’ mesajı verilmeye çalışılmış.

HATSU GENEL KURULUNDA GÜNDEM ZAM!
Keşke buraya gösterdiğimiz hassasiyeti, içmesuyu arıtma tesisisinin Hatay Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı HATSU tarafından neden kullanıma verilmediği hususunda gösterebilseydik.
Belki haberiniz yoktur, o halde hatırlatayım;
Bilgi taze..
‘Mayıs meclisinde alınan %20 su indiriminin Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş tarafından iade edilmesi nedeniyle uygulanamadığı’ yönünde pazartesi yapılacak HATSU genel kurulunda bu indirim kararının kabulü ve yürürlüğe girmesi konusunda da desteklerinizi bekleriz..
Temiz suyun akmadığı İskenderun’da neden suya yüzde 20 zam yapılır ki?
Buna itirazınız olmayacak mı?
Hem, geçmiş dönem belediye başkanlarından CHP’li Yusuf Civelek’in sahile yaptırdığı bu objelere ne diyeceğiz?
Çok mu güzeller?
Çok mu özeller?
Yıllardır sahilde duruyorlar.. Çeşmeye takılanlar, bu heykellere neden iki çift laf etmedi, etmiyor?
Bir anlam mı teşkil ediyor?
Özel bir mesaj mı veriyor?
Heykeltraş burada ne anlatmak istiyor?
Ama söz konusu Belediye Başkanı Fatih Tosyalı olunca, eleştirmenler oskarlık performans sergiliyor(!)

KELEBEKLERİ SEVİYORUZ!
Bunlardan biri de parklarda (bitki budama) sanatı ile hayvan figürleri verilerek estetik bir görünüm kazandırılması yönünde yapılan çalışmalar..
Millet Parkına bakıyoruz..
Her türlü hayvan motifi var..
Yunus gibi, Tavuş kuşu, filler gibi..
Bunda bir beis görmeyenler, ‘Kelebek’ motifine takılıyor..
Neymiş, HDP’nin ambleminde ‘kelebek varmış da, terör seviciliği yapılıyormuş.
Hadi oradan!
Sırf bu sebeple, kelebekleri sevmekten vaz mı geçeceğiz?!
Kelebek gibi muhteşem bir canlıyı, hayatımızdan çıkaracak mıyız?
Aynı motifi Antakya Belediyesi de kullanmış..
Ne var bunda?
Bırakın artık karanlık kafayı da, İskenderun’a kazındırılacak eserler üzerinde yoğunlaşalım.
İskenderun’un ihtiyacı olan budur!