BİR EL ATMANIN VAKTİ GELMEDİ Mİ?

Toprak Mahsulleri Ofisi’nin, Arsuz Karaağaç sahilinde çok güzel bir yeri var.
Yaklaşık 42 dönüm civarında;
İçerisinde 132 odalı (4 blok) yatakhane, yemekhane binası, yüzme havuzu, duş binası, bekçi kulübeleri, açık çay bahçesi, çocuk parkı bulunuyor.
Denizinden, plajından faydalanabiliyor!
Burası yıllar önce eğitim amaçlı kullanıldı.
Yaz okullarına, yüzme etkinliklerine ev sahipliği yaptı.
Sonra özel işletme tarafından kiralandı, dinlenme tesisi olarak bir türlü dikiş tutturamadı.
Şimdi ise atıl durumda yeni kiracılarını bekliyor.
Her ne kadar bakım ve restorasyona ihtiyacı olsa bile, yerleşik düzeni ve konumu itibariyle verimli bir yapıya sahip..
Şu an pandemi dolayısıyla belki pek ilgi görmeyebilir..
Ancak, devlet teşviği, AB hibe desteği veya mali destek programlarından faydalanarak, bir hüviyet kazanabilir.
Arsuz yolu üzerinde görmüşsünüzdür;
Bu ve bunun gibi birçok yer/bina atıl durumda, ince dokunuşlar bekliyor!
TMO’ya ait yer ile ilgili ihale duyurusu yapıldı.
Yıllık 450 bin lira artı KDV, 10 yıllığına kira bedeli konulmuş.
29 Aralık’ta Ankara’da genel müdürlükte ihalesi yapılacak.
Kimler bu ihaleye katılır bilmiyorum, ama o yerin bir alıcı bulmasını çok isterim.
Bu şekilde ruhsuz, gösterişsiz kalmasından çok iyidir.
Dahası, şöyle naçizane bir önerim olacak;
Biliyorsunuz ki, İskenderun Belediyesi’nin bir plaj alanı yok.
Zira açıklanan projeler arasında böyle bir bilgi olması sebebiyle, rahatlıkla belirtmeliyim ki, bu yer sosyal donatı kapsamında belediyenin açığını kapatabilir.
Fahura sahilinde ve Petek Pastanesi civanında yapılacak ’T’ şeklindeki iskelelerle sahilde kumsal alanlar oluşturulabilir.
Hem İskenderun Belediyesi’nin turizm amaçlı bir tesisi olur hem de yerli/yabancı turistlerin konaklama ihtiyacı giderilmiş olur.
Aynı önerim, Hatay Büyükşehir Belediyesi için de geçerli..
Değişim, sadece binaların sahip oldukları anlamla ilişkili değildir.
Sosyal ve kültürel bazda, eğlence, spor gibi alanları kendi içlerinde daha organize hale gelmeleri ve bunların da birbiriyle giderek bütünleşmesi ile de ilgilidir.
Bu binalara ve çevreye yeniden hayat vermek, kullanışlı hale getirmek, insanlarımızın hizmetine açmak hepimizin görevidir!
Arsuz yolu üzerinde yıkık dökük bir vaziyete duran eski Tekel binaları, eski sağlık meslek lisesi, karşı yoldaki lojmanlara bir el atmanın vakti gelmedi mi?
Böyle gördükçe sadece kahroluyoruz!