ESKİ NATO İSKELESİ UYGUN DEĞİL Mİ?


HADO seferleri için HBB Başkanı Lütfü Savaş illa ki, İskenderun Atatürk Anıtı arkasındaki iskeleyi istiyor.
Projeyi gördüm. İskeleye girer girmez 5 metreden sonrası halkın kullanımına kapanacak.
Seyfi Başkan o yüzden projeye sıcak bakmıyor.
“Halkın kullandığı bir iskele var. Onu da kapattırmam” diyerek, projede değişiklik yapılsın önerisinde bulundu. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş da bu duruma burun kıvırıyor. Varsa yoksa, “iskeleyi verin” diye diretiyor..
Oysa İskenderun kıyı çevresinde 12 tane iskele var.
Hemen hepsi gümrük sahası vasfı taşıyor..
Bir yolcu salonu yaparsınız, olur biter..
İzinler için de öyle bir yıl falan da beklemek gerekmiyor.
Kaldı ki;
Ta aylar öncesinden HADO seferlerinin başlaması için meclisten karar alındığında, iskele meselesi hiç gündeme gelmemişti..
O vakit, İskenderun’daki iskelenin kullanılabileceği tartışılmadı bile..
Bugün ‘pat’ diye bir iskele sevdası çıktı.
Oysa aylar öncesinden karar alındığında, herkes muhtemelen “Seferler İskenderun Limanı’ndan yapılır” diye düşünüyordu.
Çünkü, neredeyse üç aydır feribotun demirlendiği yer de İskenderun Limanı değil mi?
Hem, geçmişte feribot seferleri de limandan yapılıyordu.
Ne diye birkaç haftadır, “Liman olmaz, illa ki anıt arkasındaki iskele olmalı” diye diretiyorlar.
Çünkü, anıt arkası ‘gösteriş’ demek..
Projeyle işi zorlaştırıyorlar ki, en ufak bir olumsuzlukta “Görüyorsunuz işte, hizmetimizi engelliyorlar” diyerek, siyasi bir algı oluşturmak istiyorlar..
İskenderun’daki tüm STK’lara, hatta İTSO’da düzenlenen toplantıya katılanlara ve yerel yöneticilere soruyorum;
Hangimiz, HADO seferleri ile ilgili proje sunumu sırasında, “Feribot seferleri, İskenderun anıt arkasındaki iskelede olacak” diye bir öneri ileri sürüldüğünü işittik?
Çünkü gerek görmüyorlar..
Sırası gelince, “Ben ne istersem, verecekler” diyerek yola çıkıyorlar..
Öyle olunca da, bugün tıkanıp kalıyoruz..
Üç aydır da, deniz feribotu limanda bağlı bir şekilde kalır, bu şekilde..
Ne olacak şimdi?
İskenderun Limanı neden olmuyor?
Ya da diğer iskelelerdeki mevcut durum neden hoşunuza gitmiyor?
Olmadı, Sarıseki’deki eski Nato İskelesi’ni kullanın..
Milli Savunma Bakanlığı’ndan bir izin istemeye bakıyor..
AK Parti Hatay Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Bülent Özer ve değerli abim Ersoy Mülayim de bu öneriyi gündemde tutmak için çalışıyor.
Hatay Büyükşehir Belediyesi olarak bir baksınlar o iskeleye..
Buradaki iskeleden daha uzun ve ileride kargo amaçlı gemiler için de kullanılabilir..
Ayakları güçlendirilebilir..
Işıklandırma ve düzenleme çalışması sonrasında, içine gümrük binası ve dünya kadar tesislerle donatabilirsiniz..
Hem bu çalışma o yöreye bir canlılık ve hareket de katar..
Geçmişte o çevrede askeri tesisler vardı.. Hepsi taşındı!
O araziye yeni sosyal tesisler yapılabilir, hatta plaj için de uygun bir kumsalı var..
İnsanlarımız orada yaz aylarında yüzüyor, balık tutuyor..
Hemen sırtında 800 dönüm arazi var. İskenderun Belediyesi o araziyi almak için çabalıyor..
Eğer başarabilirse, o yörede yeni bir yaşam merkezi oluşabilir..
Neden olmasın?
Vizyon sahibi yerel yöneticilerden beklediğimiz budur!

NE YİYECEĞİZ BİZ?
“Et yemeyin diyorlar” şarbonludur..
“Tavuk yemeyin” antibiyotiklidir..
“Sebze yemeyin” hormonludur..
“Balık yemeyin”, ağır metal ve civa içeriyor..
“Salça almayın” içinde kepek var..
“Çay almayın” suni boya katıyorlar..
Bal, sucuk, peynir, yoğurt derken her gıda ürününe mesafeli yaklaşıyoruz.
Onu yeme, bunu yeme..
Peki ne yiyeceğiz biz?!
Ejder meyveli smoothie (Chia tohumu eşliğinde) olabilir mi?
Ya da Efuli (Liçi meyvesi eşliğinde)..
Veya Aloe vera (starex meyvesi eşliğinde)..
Şaştık kaldık öylece, iyi mi?