SEÇİM DEĞİL, GÜÇ GÖSTERİSİ!


Cumhuriyet Halk Partisi’nin her seferinde ‘kadınların gücü’nü anlatan konuşmalarını, onlara verdiği değeri önemserim.
Ama CHP İskenderun Kadın Kolları’nın seçiminde bunun tam tersini gördük.
Kadınların kongresinde, erkeklerin hâkimiyet kurma isteği ilginç geldi bana..
Bir baskıdır.. Bir dayatmadır, hiç yakışmadı!
O seçim ‘erkek kolları’ olarak anılsaydı anlardım, ama kadınların seçiminde bu gövde gösterisi neyin, kime ispatıdır, anlayamadık!
Oysa o seçimin özeti şudur;
CHP PM üyesi Mevlüt Dudu’nun adayı, mevcut başkan Nilgün Selçuk’tu..
Kadın Kolları MYK Üyesi Suzan Şahin’in adayı ise, Dr. Muhsine Korkmaz’dı..
Artık İskenderun’da sağır sultan bile Mevlüt Dudu ile Suzan Şahin arasındaki kavgayı, soğukluğu, gerginliği biliyor.
Birbirlerinin gölgesine bile tahammülleri yok.
Sırf bu sebeple, ‘demokratik’ bir seçim yarışı, tartışmaların yaşandığı, sandıkların paylaşılamadığı bir görüntüye büründü.
Sanki o seçimde, Dr. Muhsine Korkmaz ile Nilgün Selçuk yok sayıldı..
Saygısızlık nişanesi gibi yakalarda bu iz yapıştı.
Bu neyin gösterisiydi ki, ortalık tarumar oldu?
Sandıkların etrafı parti/partisiz kişilerce veya erkeklerin ablukasıyla ne diye sarıldı?
Ben söyleyeyim;
Burada tek amaç görüyorum o da, Suzan Şahin ile Mevlüt Dudu’nun, Genel Merkez’de hakimiyet, üstünlük kurma çabası göstermeleriydi.
Gören sanır ki, bu güç gösterisi İskenderun’a birşeyler kazandıracak.
Gören sanır ki, bu hakimiyet çabaları, CHP’yi zirveye taşıyacak..
Oysa, CHP bu tartışmayla ‘demokrat’ çizgisine gölge düşürdü, o kadar..
Bu yüzden kadın kolları seçimi iptal oldu.
Gerekçesi de şu;
Sandık güvenliği, salon hakimiyeti olmaması..
CHP daha, küçük bir salonda sandıklara hakim değilse, ‘güvenlik’ denen şey buhar olup uçuyorsa, bu kaybın sorumlusu kim olacak?Hedefleri olduğunu iddia eden CHP, böyle mi İskenderun Belediyesi’ne talip olacak?
Birbirleriyle ters düşerek mi?
Küserek mi?
İstemediklerini çatıdan uzaklaştırarak mı?
Sorularım halen bitmedi.
Mesela, iptal edilen kongre kadın kolları genel merkezince nasıl yorumlanacak?
Kadın kolları tüzükte ‘yardımcı kademe’ olarak nitelendirildiği için atamayla isim belirleyebilirler mi?
Bu atamayı delegesiz yapsa bile, ‘kongre yapmayı bile başaramadılar’ sorusu gündeme gelmez mi?
48 delegenin yok sayılması hangi gerekçeye dayanacak?
CHP kendi sandığına sahip çıkamıyorsa, genel ve yerel seçimlerde ne yapacak?
En belirgin haliyle kapalı kapılar ardından fısıltılar yükseliyor.
Diyorlar ki, Av. Mevlüt Dudu’nun mu, yoksa Suzan Şahin’in mi dediği olacak?
Yazık!
İşlerine gelince ‘Biz demokratız’ diyen bir çevre, bugün iki kişinin ağzından çıkacak sonuca bakıyor?
CHP’de aday olmak hakikaten zor bir iş!
Bugün kadın kollarına müdahale eden, yarın yerel seçimlerde de kıyameti koparır!
Benden söylemesi..