BU NASIL UYGULAMA?!


Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş geçtiğimiz günlerde İskenderun’da şoför esnafıyla bir araya geldi.
Biliyorsunuz ki, toplu taşımada bir dönüşüm projesi söz konusu..
Adına da ‘Mavi otobüs’ uygulaması deniyor.
Özetle;
Şehirde ki yüzlerce minibüs çekilecek, yerine 70 kişilik otobüslerle yolcu taşımacılığı sürecek.
Eyvallah! İskenderun’da öğrenci servisleriyle, dolmuşlar gün içerisinde çakıştığında, yüzlerce minibüs trafiği sıkıntıya sokuyor..
70 kişilik otobüslerle bu yoğunluk düşürülmeye çalışılıyor, buna da tamam!
Ama toplu taşımada bir dönüşüm projesi ortaya konuyorsa, şoför esnafının kaygıları, endişelerinin bir önemi yok mu?
Mesela;
Hangi hatlar revize edilecek. Birleşme nasıl olacak?
Belirsiz..
Şoförler, dünyanın parasını koymuş.. Krediyle bankalara borçlanmış, ne olacak?
Kaldı ki şoför esnafı yine de duruma ılımlı, esnek bakıyor.
Birleşmeye de hazır..
Ama büyükşehir belediyesinin dayatmaya çalıştığı şekliyle değil!
Örneğin bir mahallenin 30 hattı var, birleşip 6 mavi otobüs alacaklar. Büyükşehir Belediyesi bir durun diyor.. Neden?
Burada anlaşamıyorlar..
Çünkü Büyükşehir Belediyesi, öyle istemiyor.
HBB dolaylı olarak, “Otobüsü ben alacağım, sizler de birkaç araçla araya kaynayın” demeye getiriyor.
Peki şoför esnafı onca banka kredisini bu şekilde nasıl karşılayacak?
HBB, ne diye esnafın kârına ortak oluyor ki?
Bu mudur kamu hizmeti?
Bu mudur esnafa kolaylık?
Madem kâra ortak olmaya çalışıyorsunuz, o halde banka borçlarına da büyükşehir belediyesi katkı sunmayı düşünüyor mu? Bir el atsanız o zaman..
Bu şekilde hakkaniyetten söz etmek mümkün değil!
Oysa bu işin doğrusu;
Her mahalledeki hat sahipleri, yolcu yoğunluğuna göre mavi otobüsü alır, uygulamaya koyar.
Büyükşehir belediyesi de bu uygulamayı takip ve koordine edip, eksik yere otobüs koyarak, açığı kapatmaya çalışır..
Dönüşüm olacaksa, bu şekilde olur!
“Ben şu kadar otobüs aldım, siz de filoya birkaç araç katabilirsiniz” diyerek, esnafa sıtmaya razı etmez! Görüyorum ki, Büyükşehir Belediyesi ticarethane gibi çalışıyor!
Nerede ufak bir kazanç varsa, ortak olmaya çalışıyor..
Otoparklardan, parkomatlardan gelen para yetmiyor olacak ki, bir de şoför esnafından gelir elde etmeye çalışıyor. Yazıktır, günahtır..
Araç vergi ücretlerinin uçtuğu.. Mazota her gün zam yağan bir sistemin içerisinde boğulan şoförleri bu kadar ezmeye kimsenin hakkı yok?
Sosyal demokrat belediyeciliğin neresinde böyle bir uygulama yazar?!
HBB yeterince kazanamıyorsa, bu açığı esnafa, vatandaşa yüklemek zorunda mısınız?
Aylardır takip ediyorum;
Büyükşehir belediyesi bünyesinde ulaşımdan sorumlu UKOME denen birim var..
Konuşuyor, yeni uygulamaları anlatıyor, bilgi veriyor.
Bu bilgileri kime veriyor, biliyor musunuz?
Sahil Güvenlik..
Devlet Demir Yolları..
Havayolları temsilcilerine..
Liman işletmeleri müdürlüğüne..
Bir de 15 ilçeyi temsilen sadece Antakya Şoförler Odası’na kulak veriyor..
İyi de.. Antakya’daki Şoförler Odası, İskenderun’u ne kadar tanıyor?
Hangi mahallesini, şoförlerin sıkıntılarını ne kadar biliyor?
Oysa İskenderun’un ulaşım haritasını ‘şak’ diye önünüze koyacak olan bir İskenderun Şoförler Odası bu toplantılara neden çağrılmaz?
Tamam.. O toplantılarda İskenderun Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Erol Akın’ın imzası olmasın, ama Allah aşkına bir fikrini alın..
Ne diye odayı esnafla karşı karşıya getiriyorsunuz ki?
Hayatımda gördüğüm en ılımlı, en çalışkan, kavgasız, gürültüsüz, çıkarsız, herkesle konuşabilen, yardımı dokunan, siyasi bir duruş sergilemeyen isimdir Erol Akın!
İskenderun Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı olduğu süre içinde her kurumla başarılı diyaloglar kuran, belediyelerle şoför esnafı arasında köprü olan Erol Akın’ın katkılarını neden görmezden geliyorsunuz?
Aylardır battı çıktı çalışmaları kapsamında kurumlar arasında mekik dokudu, mesaisinin büyük kısmını sadece buraya harcadı?
Bunun karşılığı bu mudur?
Dağın öteki tarafında konuştuklarınızı buraya dayatarak, mesele çözülüyor mu sanıyorsunuz?
Yangından mal kaçırırcasına bu acele niye?
Buradaki muhataplarınız belli..
Oturun, yeniden istişare edin, orta yolu bulun!
Böyle bir çalışma memlekete de, ulaşıma da, bize de iyi gelir.
Ortak akıl bunu gerektirir..