İSKENDERUN’A DA YAPABİLİRİZ!


İzmir’in Urla ilçesinde Sanat Sokağı var, turistlerin ilgisini çekiyor..
Modernize edilmiş eski köy evleri, antikacıların, otantik eşyaların bulunduğu dükkanlar, yöresel tatların sunulduğu lokanta ve kafeleriyle, harikulade bir yer..
Ankara’da, İstanbul’da, Antalya’da, Malatya, Rize, hatta Şanlıurfa, Mardin ve Konya’da, birbirinden güzel Sanat Sokağı ilçenin turizm ekonomisine can veriyor.
İskenderun’a bakınca, böylesine güzel yerler var ama bakımsızlıktan çürüyor.
Tarihe yerlere yeterince sahip çıkamıyoruz.
İskenderun Lisesi’nin tarihi binası öyle duruyor..
Yelkenli çarşıda, sanat galerisinin tam çaprazında tarihi binayı restore ettik, şimdi de önüne ahşaptan kafe yapıyorlar.. Binanın önünü tamamen kapatıyor, iyi mi?
Oysa defalarca uyarmamıza rağmen, İskenderun’da Sanat Sokağı’ndan eser yok.
Nedense, gelecek kuşaklara karşı sorumluluğumuzu hiç düşünmüyoruz.
Dün, Hatay Fikir Kulübü Başkanı Erol Aygen gündeme getirince heyecanlandım.
Güzel ve yerinde bir öneri sundu.
Bu öneri, tarihi 5 Temmuz caddesinin korunmasını içeriyor..
Erol Aygen diyor ki;
“İçerisinde otopark ile AK Parti ilçe merkezinin bulunduğu bina ve 5 Temmuz caddesi ile Raif Paşa caddesinin kesiştiği köşedeki mekanlar, eski adliye binası ayrıca boşaltılması düşünülen kaymakamlık binamızın oluşturulduğu grup mekanları tarihi mekanlarımızdır. Bunları korumak ve gelecek kuşaklara sunma sorumluluğu hepimize ait olduğu düşüncesindeyim. Ülkemizin birçok illerinde ‘Sanat Sokakları’ çok büyük ilgi çekmektedir. 5 Temmuz caddemizin içinde faytonların da dolaşabileceği, ‘Sanat Sokağı’ şekline uygun getirilmesi amacıyla minyatür bir fizibilite taslağı (Hatay Kültür il Müdürlüğünden yardım alına bilinilir) hazırlanması görevini başta İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası, İskenderun Deniz Ticaret Odası, İskenderun Ticaret Borsası, Esnaf ve Meslek (Mimarlar) odaları üstlenmeleri halinde gelecek kuşaklara karşı sorumluluklarımız azalacaktır.”
Bu açık çağrıya kulak verecek miyiz?
İSTE Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli bir toplantı esnasında, “Sanayi ve turizm iç iç içe olamaz diye bir düşünceyi asla kabul etmiyorum” demişti.
Aynen bu düşüncedeyim!
Artık şu ölü toprağı üzerimizden atma vakti gelmedi mi?
İskenderun’u şu altyapı, kaldırım, parke çalışmalarından kurtarıp, farklı alanlarda güzel hizmetler sunmak bu kadar zor olmamalı..
İskenderun’u güzelleştirecek böylesine olağanüstü projelere sahip çıkmamız gerekiyor.
İskenderun’un eski günlerini hatırladıkça, kültür mozaiğimizin yeniden şekillenmesinin zararı değil, faydası olur. İlgililere duyurulur!