İSKENDERUN’DA NEDEN OLMASIN!?


Burası İstanbul Büyükçekmece Gölü.. Dün havadan görüntüleri medyada yayınlandı.
Üzerine inşa edilen Türkiye’nin ilk Yüzer Güneş Enerji Santrali’yle gündeme geldi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin iştirak şirketi olan İstanbul Enerji ve İSKİ, Türkiye’deki ilk Yüzer Güneş Enerji Santralini Büyükçekmece Gölü üzerinde devreye aldı.
Hayırlı olsun..
Yenilenebilir enerji açısından olağanüstü bir çalışma..
Biliyorsunuz, Tosyalı Holding de, dünyanın en büyük beş çatı tipi güneş enerji santralinden birini Osmaniye’deki Tosçelik ERW Boru Profil Üretim Tesisi’nde kuruyor.
Böylece, dünyanın en küçük karbon ayak izine sahip çelik boru ve profillerini üretecek.
Bu arada Osmaniye OSB, devam eden 7.40 MWp gücündeki Solar Park Projesini tamamlamak üzere.. Yani OSB kendi elektriğini üretmek için gün sayıyor.
Oysa İskenderun güneş ışığı bakımından zengin bir ilçe..
Ama yenilenebilir enerji ihtiyacı bakımından zayıf kalıyor.
Türkiye’nin en büyük ithalat kalemi olan enerji maliyetini ikame etmek için Büyükçekmece ve Osmaniye örneklerini çoğaltmamız gerek..
Ne yani, İskenderun’da Yüzer Güneş Enerji Santrali’ni kurmamız için önümüzde engel mi var?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, iştirak şirketi olan İstanbul Enerji’yi kurmakla, her yıl 210 ton karbondioksit salınımının engellenmesini sağlıyor. Peki Hatay’da, biz bu işin neresindeyiz?
İskenderun Körfezi’nde yüzer santral kurmayı neden ‘hayal’ olarak görüyoruz?
Günlerdir örnekler verip, İskenderun’a taşınması gereken projeler sunmam bu yüzden..
Ama iş, bunları hayata geçirmekte..
Burada siyasi kaygılar ışığında kavga edip, birbirimizle bilek güreşine tutuşacağımıza, böylesine güzel örnekleri şehre kazandırmak için neden ‘güçbirliği’ yapamıyoruz?
Neden bu aralar hiçbir şey konuşmuyoruz?
Yoksa inancımızı mı yitirdik?

REÇETE HAZIR!
Fransa’da çıkan yeni ‘Siyasi Ahlak Yasası’na göre, milletvekilleri, eşlerini ya da birinci dereceden yakınlarını meclis içinde işe alamayacaklar. Milletvekili danışmanları yasal statüye kavuşturulacak, milletvekilleri, belediye başkanları ya da senatörler yakın akrabalarını ve aile fertlerini danışman olarak görevlendiremeyecek. Yakınlarını Meclis’te işe alan milletvekilleri hakkında 3 yıla kadar hapis ve 180 bin lira değerinde para cezası verilebilecek.
Düşünsenize;
Milletvekili veya belediye başkanısınız. Ama etrafınızda tek bir akraba çalışan olmayacak..
O makam aile şirketine dönüşmeyecek..
Kendisi inşaat mühendisi veya mimardır, yaptığı işle ilgili çıkar çevrelerine danışmanlık yapamayacak.. Peki AK Parti ne yaptı?
Aynı gün;
‘Metal yorgunluk’ için yeni bir reçete hazırladı.
Kongre sürecinde olan AK Parti, bu reçeteye göre teşkilatları yeniden şekillendirecek. AK Parti’yi 2019 yılında yerel yönetimler, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve milletvekilliği seçimleri olmak üzere 3 önemli seçimde başarıya ulaştıracak yeni teşkilat yöneticileri şöyle belirlenecek:- İl ve ilçe yönetimlerinin yüzde 30’u kadın, yüzde 30’u gençlerden oluşacak.
– Kamu kurum ve kuruluşlarıyla iştiraklerinde çalışanlardan parti yönetimine üye seçilmeyecek.- Kamu ile iş, ihale, taşeron ilişkisi bulunanlar yönetimlerde görev almayacak. – Akrabalık, hemşeri grubu ya da herhangi bir mensubiyet ön plana çıkarılmayacak.- Şaibeye, dedikoduya fırsat verilmeyecek. – Partinin temel ilkelerine uygun kişiler belirlenecek.- Coğrafi ve demografik yapıya uygun yönetimler oluşturulacak.- Belediye Meclisi ve İl Genel Meclisi üyeleri parti organlarına üye olamayacak.
– Yönetim kurullarında görev alacak üyeler eğitimli olmalarına önem verilecek.
– Yönetim Kurulu’nun en az yüzde 30’u yüksekokul mezunu olacak. İl ve İlçe yönetimleri demografik yapıya uygun şekilde oluşturulacak. Yönetim Kurulu üyelerinin seçiminde ekonomik ve sosyal durumu, temsil kabiliyeti dikkate alınacak.
Bizim de istediğimiz buydu işte..
Bu reçete, ‘Siyasi Ahlak Yasası’na da ışık tutuyor..

ZORUMA GİDİYOR ARKADAŞ!
Kim ne derse desin.. İşadamı Ali Uysal’ın düştüğü durum kanıma dokunuyor.
Hani bir yerden piyango vurup da, parasını çarçur etmiş olsaydı, dönüp yüzüne bakmazdım.
Miras malıdır, har vurup harman savursaydı, zerre umursamazdım.
Kazandığını, eğlence mekanlarında harcasaydı, oralı bile olmazdım..
Ama canını dişine takıp, zor yaşam koşullarından günümüzde bir grup şirketler topluluğu çıkaran..
Her kim kapısını çalıp da, geri çevirmeyen..
Her hayır işinde ‘Ne istiyorsanız vereyim’ diyen..
Emniyet teşkilatına karakol yaptıran..
Hanife Uysal Ortaokulu’nu hibe eden..
İsterseniz bir de ‘Kapalı Spor salonu yaptırayım’ diyen Ali Uysal’ın yok yere itibarının yerle yeksan edilmesine içerliyorum..
Gücü yetseydi, eski karayolları arazisinde iken boşalan yerle ilgili 16 daire lojman ve idari bina da yaptıracaktı.. Olmadı, nefesini kestiler!
En son görüştüğümde ‘toparlanmaya çalışıyorum’ demişti..
‘Bazen sıfırdan başlamak gerek’ hali ruhiyetindeydi..
Düşmeyen anlamaz nihayetinde..
Varlıklı iken, herkes kapısındaydı..
Şimdi ise kimse yüz vermez oldu..
Söz verenler, telefonlara bir daha çıkmadı..
Allah büyük! Düşmez kalkmaz bir Allah!
Kimin yarın başına ne geleceğini kimse bilemez.
Tamam, kimbilir Ali Uysal’ın da hataları vardı.. Ama o, herşeye rağmen yüzlerce kişiye iş imkanı sağlamış, aşını paylaşmıştı.. İskenderun’da onu 100’e katlayan bazı şirketlerin tek bir ‘hayır’ işi dahi yokken, Ali Uysal dönüp hiç birşeyin mukayesini bile yapmadı.
Misal, kazandığı 5 liranın 1 lirasını cebine koyardı, geriye kalan 4 lirasını yardım amaçlı dağıtırdı. Hata mı etti?
O yüzden Ali Uysal’a yapılan vefasızlık..
O bunu hakketmedi!
Şimdi elinde kalanlarla yeniden ayakta durmaya çalışsa da, desteğe ihtiyacı var.
O’na bu imkanı tanımalıyız..

REZİLLİK!
Ben böyle rezillik görmedim. FETÖ firarisi olduğu belirtilen ve KHK ile ihraç edilen eski Hitit Üniversitesi Rektör Yardımcısı Osman Eğri’nin, TRT Diyanet’in önceki akşam yayınlanan bir programında konuşması çıkıyor. TRT de tepkiler üzerine açıklama yapıyor.
Diyor ki; ‘gözümüzden kaçmış..’Yok ya.. Bu mudur bahane?
TRT bizim katktı paylarımızla ayakta dururken, bu densizliğe ne diyeceğiz?
Bunu TRT dışında bir TV kanalı yapsaydı, kıyamet kopmaz mıydı?
Soruşturma açılmaz mıydı?
Bekleyip, göreceğiz..TRT’nin genel müdürü, rejisi, program ekibi görevden alınacak mı?
Ben bu satırları yazarken henüz bir yaptırım yoktu..

HANGİ DEVLETTE YAŞIYORSUN?
AK Parti’nin en üst karar organı Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi ve Sivil Alan Platformu Başkanı Ayhan Oğan, CNNTürk’te katıldığı programda “Şimdi biz yeni bir devlet kuruyoruz, beğenin beğenmeyin bu yeni devletin kurucu lideri Tayyip Erdoğan’dır” ifadesini kullandı.Bu zat, FETÖ’nün 15 Temmuz hain girişiminden sonra sistemde yapılan değişiklikleri anlatıp, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın duruşunu övse, anlarım..Ama açıkça yeni bir Devlet’ten sözediyor.. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyet’ini ne zaman yıktınız da yeni devleti kuruyorsunuz?’ Adı mı değişti? Yeni bir Anayasa mı geldi, ardından seçimler mi yapıldı? Cevap yok!
Nedir bu Allahaşkına..Programa gelmeden önce, yediği, içtiği birşey mi dokundu?İstanbul’daki aşırı yağışlara maruz kalıp, ıslandı mı?
Neyin kafasını yaşıyoruz?
Ama bana kalırsa, ‘şuursuzlukta’ta en üst seviyedir bu.
Geçenlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Yorulan varsa, çekilsin’ dedi ya.. O vakitten sonra bunun gibilerin ayarı bozuldu.
Bu beyhude çıkış, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da kızdırmıştır muhakkak.
Artık gereğini yaparlar herhalde..