DDY’DEN GEÇİŞ OLACAK


Önceki gün AK Parti Hatay Milletvekili Orhan Karasayar, gazetemizi ziyaret etti. Hastaneden tutun da Hatay’ın teşvik meselesine kadar bir çok konuyu konuştuk. Öncelikle battı çıktı çalışmalarıyla nedeniyle bugün trafiğe kapanan Tayfur Sökmen Bulvarı yanındaki alternatif Devlet Demir Yolları arazisini hatırlattım. Devlet Demir Yolları nedense Kirmit Petrol’ün karşı tarafındaki yolu kapattı. Bu şekilde sahile ulaşım engelleniyordu. Bu durumu daha önce yazmış, o yolun kullanıma açılması gerektiğini anımsatmıştım. O vakit DDY bu isteğe kayıtsız kalmıştı.Milletvekili Orhan Karasayar’a bu konuyu hatırlattım, “Araç sürücüleri bu yolu kullanabilse, kitlenen trafik bir nebze rahatlamaz mı?” diye sordum.
Sağolsun Orhan Vekil soruma yanıt vermeden hemen DDY bölge müdürünü aradı. Dedi ki; “Bu yolu kullanmamız gerek. Araçlar anayol üzerinde kuyruklar oluşturuyor. Bunu önlememizin tek yolu battı çıktı çalışmaları bitene kadar bu yolu revize etmekten geçiyor.”
Bu öneri dışında başka bir seçenek görünmüyordu. Orhan Vekilin bu sözleri üzerine bölge müdürü “Hemen gereğini yapıyoruz. İçeride bloklarla kapanan yeri tekrar açıyoruz” dedi. Araya Orhan Bey girmeseydi bu iş çözülmeyecekti.
Çünkü bir süre önce HBB bu teklifi yapmış, DDY bu talebe sıcak bakmamıştı. Allah var, Orhan Vekilin bir sözü yetti. Şu trafik yoğunluğunda çözüm arayışları ilaç gibi geliyor.Hastane konusuna gelince; Daha önce işaret ettiğimiz Denizciler’de ki askeriye arazisi istendi, ama ilgili makamlar ‘olmaz’ dedi. 
O yüzden seçenek olmaktan çıktı. Ziraat Bahçesi 1000 yataklı hastane için uygunluk teşkil ettiğinden 100 dönüm yeterli görülmüş. Kaldı ki maydanoz park çevresinde 80 dönüm yerin de ağaçlandırılıp parka dönüştürülebileceğini söylüyor. 
Dahası..
“Mesele ağaç ise, biz kesilecek her ağaç için 10 tane dikmeye hazırız. Limon, portakal ağaçlarının ömrü 35-40 yıl. Ziraat bahçesindeki ağaçların ömrü zaten tükendi, verimi düştü. Biz yenilerini ekeceğiz. Orada parka dönüşecek 150 dönüm daha var. 300 milyon liraya yapılacak bir hastane kime rahatsızlık verebilir ki? Standartlar açısından Akdeniz bölgesinde örneği yok” diyordu.
Biliyorsunuz ki, aynı yerde bir de Kültür Han projesi gündeme geldi. İstenen arazi 4 dönüm civarında..Yarın o araziye başka talepler gelir mi bilinmez.Ama yeni devlet hastanesinin yeri için Milletvekili Karasayar son noktayı koydu.

YATIRIMA TEŞVİK 5. BÖLGEDEN..
Bu arada Hatay için istenen 5. Teşvik bölgesi arayışına yönelik kampanyaya anlam veremediğini de anlatıyor. Diyor ki;”Madem teşvik yatırımlarla alakalı.. OSB’lerde zaten her yatırım 5. Bölgeden yapılmıyor mu? Bunu bilmiyorlar mı? Devlet esnafa, girişimcilere ve birçok kalemde iyileştirme yapmadı mı?
Ekonomik kalkınmayı sağlamak için sayısız kredi imkanı sağlanmadı mı?
Bunları neden konuşmuyorlar?”İktidar kanadının teşviğe bakışı bu. Yeni iyileştirmeler olacağı müjdeleniyor. Ama Hatay’ın olmazsa olmazı yine de Amanos tüneli. 
Sanırım yatırım ve istihdam açısından bölge için en büyük teşvik unsuru bu olsa gerek.

TOKİ BAŞVURU SÜRESİ 1 AYI BULUR
TOKİ inşaatı hızla ilerliyor. Bir aya kadar talepler alınmaya başlanacak. Orhan vekil yakında Ziraat veya Halk bankasında teminat yatırılabileceğini, kurada adı çıkmayanlara paranın geri iade edileceğini aktardı. Ayrıca diş hastanesi ve öğrenci yurdunu teslim almaya yakın olduklarını söyledi.Şimdilik son durum bu..

ŞİMDİ SIRA AHMET ÇETİNKAYA’DA MI?
HBB 3. Bölge Zabıta Müdürü iken bugün Ahmet Keskin’e reva görülen haksızlığın aynısı İskenderun Belediye Başkan yardımcısı Ahmet Çetinkaya’ya mı yapılıyor? Birileri düğmeye basmış gibi çekiştirdikçe çekiştiriyor. Havadan nem kaparcasına her işten bir kılıf arıyor.Neden acaba?Hesap kitap işlerinde haksız arayışlar içinde olanlara fırsat tanımadığı için mi?Her haksızlıkta ciddi çıkışlar yapıp, cesur davrandığı için mi?Belediyeye kurumsal bir kimlik kazandırmaya çalıştığı için mi?Mehmet Bilgin’le birlikte belediyeye bir disiplin kazandırdıkları, tasarrufa gittikleri için mi?Başkan’a yakın olan birileri “şunu istiyorum” talebinde bulunduğu vakit “veremem” dediği için mi?Durduk yere nereden çıktı bu ferman?Bu ayrılık fitnesi kimlerin işine geliyor?Kim örgütlüyor bu karanlık senaryoları?Bu kadar kolay mı?Sen ne diyorsun, haddinizi bilin diyen nerede?Ortalıkta yok, çünkü kulağa fısıldayan o olunca, dedikodu dinmiyor.

ÇOCUK İŞÇİLER!
Dün ajanslarına düşen haber şu;
“Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından İskenderun’da tarım işçisi çocuklar, aileleriyle birlikte kaldıkları çadırlardan ve tarlalardan servislerle alınarak, Güneysınır Şehir Konağı’ndaki havuza getirildi. Havuzda gönüllerince eğlenen 36 çocuk, hayatlarında ilk kez havuza girdiklerini, çok mutlu olduklarını belirtti.”
Çocuklarımızın buradan taşınıp Konya’ya gitmesi, eğlenmesi güzel bir etkinlik..
Konya Büyükşehir Belediyesi’ni kutlarım..
Ama bizimkilere sormamız gereken sorular var;
Hatay Büyükşehir Belediyesi ile İskenderun Belediyesi, burada tarım sektöründe çalışan çocuk işçileri neden görmüyor? Zaten zor koşullar altında ailelerine katkıda bulunmaları yetmiyormuş gibi, bir de hayatlarında ilk kez havuz gören çocuklarımızın yaşadığı duyguya neden ortak olmuyorlar? İskenderun üstelik deniz şehri.. Sayısız havuzları var.
Bu çocuklarımızla ta Konya’dan irtibat kuruluyor, ama İskenderun’da gören yok.
İki bin öğrencimize sportif faaliyet sunan İskenderun Belediyesi neden herkesi ayağına bekliyor?
Neden Büyükşehir Belediyesi’nin kurs veya sportif etkinliklere katılım ağı, Antakya ile bütünleşiyor?
İskenderun’da tarımda veya sanayide çalışan çocuklarımızın eğlenmeye hakkı yok mu?
Bu çocuklarımızı periyodik aralıklarla servislerle taşıyıp, sportif faaliyetlere katılımını sağlamak çok mu zor? İlla ki, yavrularımıza Ankara, Konya, Aydın, İzmir mi sahip çıksın?
Bizim işimiz ne?