TAM 3.5 YIL!


Diyorlar ki; Ziraat Bahçesi’nin mülkiyeti Milli Emlak’a aitmiş. Bu sebeple, eski karayolları arazisi de İskenderun Belediyesi’nin mülkiyetinde olmayabilirmiş..
Bu durum ne kadar sorun yaratır?
İskenderun Teknik Üniversitesi kurulmadan önce, üniversite arazisi MKÜ’nün kontrolündeydi. Sonradan ne olduğunu hep birlikte gördük..
Önce Adliye için yer tahsisi yapıldı, sonra başka kurumlar konuşlandı.
Hatta Merkez Camii için de arazi tahsisi yapıldı.
Bunlara kim müsaade etti?
Allah var, İSTE Rektörü Prof.Dr. Türkay Dereli bu konuda çok hassas.. Bir santim bile yer vermiyor, isteyenlere de zorluk çıkarıyor. Hatta bununla da kalmadı, üniversitenin etrafını duvarla çevirdi. Şimdi orada üniversitenin çağdaş geleceğine, Teknoversite vizyonuna uygun yatırımlar yapıyor. Demem o ki, yerin kime ait olduğu önemli değil, önemli olan yöneticinin, idarecinin alacağı kararlar ve o kararları uygulamaya koyabilecek hizmet anlayışının sürekliliğidir. Bugün karayollarında bir çalışma var mı?
Ya da Feyezan kanalı temizlendi de ne oldu?
Halen her tarafından sazlık yükselmiyor mu?
İnşa edilen köprülerden geçiş yapılabiliyor mu?
DSİ ‘ben gerekli düzeltmeyi yapıyorum’ demesine rağmen, yanlışlıklar giderildi mi?
Örneğin Ziraat Bahçesi’nde, Hollanda örneğinden yola çıkarak devasa bir park yapılacaktı.
Fakat ondan önce 550 yataklı hastane yapılması için çalışmalara başlanmadı mı?
Bir Kültürhan projesi için yer tahsis edilmedi mi?
Peki eski SSK’nın yeri ne olacak? Orası da konuta mı açılacak?
Şimdi hem eski karayolları arazisi, hem de Ziraat Bahçesi, İskenderun Belediyesi’nin mülkiyetinde olsa, yine bunlara izin vermeyecekler miydi?
Defalarca yer göstermemize rağmen, yine de adres olarak Ziraat Bahçesi’ni işaret etmediler mi? Sittin senedir, Arsuz ve Belen’de hastane yok diye sızlanıyoruz..
Ama gelin görün ki, iki ilçemizin de yoğunluğunu hafifletmek adına işler ağır yürüyor..
Çünkü, İskenderun söz konusu olunca yeşilin dibine vuruyoruz..
Arsuz Belediye Başkanı Nazım Culha, Devlet Demir Yolları’nın kampına ait 106 dönüm yeri kiraladı.. Arsa kendilerinin de değil! Buna rağmen, yeni yaptırdığı Kent meydanı ile çevreye rahat bir nefes aldırdı, şimdi de DDY kampı ile 106 dönümü denize açacak yeni bir hizmet yapıyor..
Karaağaç toprak mahsulleri civarında yüzen insanlar için de, sosyal tesis, çevre düzenlemesi, bisiklet yolu yaptı.. Ama Nazım Başkan’ın yaptığı bunca hizmetin yanında, ilgili bakanlıklarca onaylanmış bir stadyum veya kapalı spor salonu projesi var mı?
Ya da hastane yapım işi ne aşamada?
Yok.. Çünkü ‘biz de şöyle destek verelim’ demek zor geliyor..
Artık bu işin lamı cimi kalmadı..
Hükümet, AK Parti’nin iktidar olduğu bir şehirde, Karayolları arazisinde bir park yapım işini ağırdan alıyorsa, kentsel dönüşümde yeterince destek vermiyorsa, Ziraat Bahçesi için “Sen yap, bütçeni ben sağlarım” diyemiyorsa, ortada büyük bir sorun var demektir.
Kim ne derse desin;
İskenderun’un ‘nefes’ veren hizmete ihtiyacı var.
Ve İskenderun’un şimdiye kadar büyük projelerle, adını Türkiye’ye duyurması gerekirdi.
Olmadı, ne yazık ki başaramadık!