TARİH İÇİNDE HATAY VE MİSAK-I MİLLİYE GİDEN YOL

mku%cc%88-misaki2
Mustafa Kemal Üniversitesi ve Türk Tarih Kurumu Başkanlığınca Atatürk Konferans Salonu’nda organize edilen konferansta Türk Tarih Kurumu Başkanı konuşmacı olarak katılarak ‘Tarih İçinde Hatay ve Misak-ı Milliye Giden Yol’ konulu bir konferans verdi. Konferansı MKÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Kaya, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Kılınç, Prof. Dr. Veysel Eren, MKÜ Genel Sekreteri Doç. Dr. Erhan Yengil, MKÜ Kurma ve Yaşatma Vakfı üyesi Tahsin Rende, kurum müdürleri, iş adamı Hikmet Güzelmansur, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci takip etti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’mızın okunmasının ardından Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan’ın özgeçmişi okundu ve konferansa geçildi. Prof. Dr. Refik Turan konferansta Anadolu Selçuk Devleti kurucusu Gazi Süleyman Şah’la başlayan ve Misak-ı Milliye kadar geçen sürede Hatay’ın tarihi, kültürel ve jeopolitik konumu üzerine geniş bir değerlendirmede bulundu.

‘ANTAKYA, FEVKALADE BİR DEĞER TAŞIYOR’
Antakya’nın tarih içerisinde pek çok kültüre beşiklik etmiş, pek çok medeniyetin de önemli bir cüzü olduğunu ifade eden Prof. Dr. Turan, “Antakya, Türk tarihi ve İslam Medeniyeti açısından fevkalade bir değer taşıyor. Vazgeçilmez yönüyle hala ağırlık taşıyor, bu ağırlığını da devam ettiriyor” dedi. 11. yüzyılda dünya tarihinin en büyük olaylarından birisinin gerçekleştiğini dile getiren Prof. Dr. Turan, “26 Ağustos 1071 tarihinde Sultan Alparslan’ın o zamanki Bizans İmparatoru Romen Diojen’i Malazgirt Meydan Muharebesinde yenmesi ve büyük bir zafer olarak geleceğe hediye etmesi tarihi bir olaydır. Tarihi olgu ise Anadolu Coğrafyasının Müslüman bir Türk vatanı haline gelmiş olması ve bunun bugünde devam etmiş olmasıdır. Anadolu’nun bu şekilde gömlek değiştirmesi, büyük bir dönüşüme girmiş olması, dünya tarihinin en büyük olgularından birisidir. Hatta meydana gelen olgulara baktığımızda Amerika Birleşik Devletleri’nin doğması kadar önem taşıdığını söyleyebiliriz” ifadesini kullandı.

‘TARİHTE TIPKISININ AYNISI YOKTUR’
“Tarihte tıpkısının aynısı yoktur” diyerek sözlerine devam eden Turan, “Bugün de olduğu gibi yer yerinden oynuyor. Olaylar birbirini izliyor ve uluslararası ilişkilerde eksen kayması yaşanıyor. Süleyman Şah Antakya’yı fethettikten sonra peşinden gelen olayların üstesinden gelemeyecektir. Antakya o tarihlerde Halep emiri Emir Müslim’e bağlıydı. Sultan Alparslan’ın damadıydı ve Selçuklulara bağlıydı. Süleyman Şah’a vergi vermesini istiyor. Süleyman Şah bunu kendisine yapılan bir hakaret olarak addediyor. Çatışmaya giriyorlar ve ilk çatışmada Emir Müslim hayatını kaybediyor. İş daha büyük bir boyut kazanacak bu sefer işin kendine dokunduğunu gören Büyük Selçuklu Devleti hükümdarı Melikşah Halep önlerinde yapılan savaşta Gazi Süleyman Şah’ı yeniyor. Gazi Süleyman’a Şah buradan almış olduğu yaradan dolayı hayatını kaybediyor. Haçlı seferlerine kadar burası Selçuklularda kalıyor.” Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan konuşmasının ardından soruları yanıtladı. Program sonunda MKÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Kaya, Turan’a Tezhip Sanatı ile bezenmiş bir tablo ve çiçek takdim etti.