ENVİTEC ELEŞTİRİLERİ HAKETMİYOR!

Güney Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Yılmaz Akpınar 2013 yılında kaleme aldığı köşe yazısında, Envitec’in kullandığı elektrik ve o dönem meclis üyelerinin yaptığı incelemelere odaklanmıştı.
Bu yazı.. Ta 7 yıl önce gündeme getirilen, hiçbir hukuki dayanağı olmayan gelişmelerin bugün temcit pilavı gibi servis edilmesine ilişkin beyanatlara yanıt niteliği taşıyor.

Yılmaz AKPINAR’ın yazısı şöyle;
“Envitec, ağzıyla kuş tutsa yaranamıyor.. Oysa, Katı Atık Değerlendirme ve Bertaraf Tesisi, genel müdür Ramy Sarkis’in önderliğinde ciddi işler yapıyor.

Projenin revize edilmesinde ve tesisin fonksiyonel yapıya dönüşmesinde, Envitec Genel Müdürü Ramy Sarkis’in ciddi katkıları var.
Kaldı ki, son teknolojiyle konuşlanan koca bir tesise 6 ay içinde hayat vermek kolay değil.. Ramy Bey’in, ekibiyle birlikte bu zorlu sınavı başarıyla geçtiğine inanıyorum. Hatırlayın; vahşi depolamayla 3.5 milyon ton çöpün biriktiği alanın yarattığı sorunları unutabilir miyiz?
Bırakın çöpü.. Yer altı suları ve doğa kirleniyordu.
Peki ya bugün?
Katı Atık Değerlendirme ve Bertaraf Tesisi ileri teknolojiyle dizayn ediliyor..
Çok yakın zamanda..
Çöp suyu, arıtma tesisinde temizlenecek..
Atıklar ayrıştırılarak, ambalaj atıkları sanayiye dönecek..
Evsel atıklardan gübre ve elektrik enerjisi elde edilecek.
Çok büyük sorun olan tıbbi atıklar, sterilizasyon tesisinde yok edilecek..
Üstelik, çöp fabrikasının Türkiye’de başka bir örneği de yok!
Hal böyleyken..
Maliyeti, 117 milyon lirayı bulan bir tesisi 25 yıl çalıştıracak olan Envitec’e ‘kaçak elektrik’ kullanıyor sözünü kullanmak ne kadar doğru?

Nereden çıktı bu söz, anlatayım:
Geçtiğimiz cuma günü, belediye meclis üyeleri Garip Şandır, Ercüment Kimyon, Ali Çıtanak, Mesut Yüksekbaş, Yusuf Deveci, Mustafa Özen ve Ahmet Dönmez’le birlikte Çöp Fabrikası’nı gezdik.
Meclis üyelerinin, basın mensuplarını davet etmelerinin amacı şuydu:
Envitec’le ilgili bir takım sorunları paylaşıp, tesisin Çankaya Mezarlığı’ndan elde ettiği elektriğin kullanım şekline vurgu yapmaktı..
Bu konuda birkaç şey söylemek istiyorum..
En başından, hiçbir meclis üyesinin çöp fabrikasına ilişkin bir itirazı yoktu..
Beğendiler, Ramy Bey’i takdir ettiler..
6 ayda katedilen mesafeyi de önemsediler..
Yalnız, şöyle bir sorun vardı..
‘Çöp fabrikası güzel’ derken de inceden eleştiriler yükseliyordu..
Örneğin, ‘yetersiz temizlik’ten girdiler, yoğunluğun artacağı Düğünyurdu mıntıkasına ‘yazık oluyor’ demeye getirdiler..
Garip Şandır, eleştirilerinde biraz ‘şartlanmış’ gibiydi..
Ramy Bey, “Biz İskenderun adına büyük bir fedakarlık yapıyoruz. İskenderun için çok önemli olan bu tesis, bölgenin de sağlık ve hayati yönden kurtuluşu olacak” derken, pek oralı değildi gibi..
Hatta, dinlerken bile zorlanıyordu..
Ahmet Dönmez ise, şikayetini tesisin yeriyle ilgili sınırlandırdı..
Ali Çıtanak da, Ali Rıza Sertel döneminde yaşanan ‘kapalı’ devre yaklaşımları eleştiriyordu.. Peki tüm bu söylemlerin Ramy Bey’le ilişkisi nedir?
İşte onu anlayamadım..
Kaldı ki, tesisin yeri bu saatten sonra değişmeyeceğine göre, sorun nedir?
Gelelim, zurnanın ‘zırt’ dediği yere..
Mustafa Özen, beraberinde geldiği meclis üyeleriyle aynı fikirde değildi..
Daha söze başlarken, Ramy Bey’in çabasını, duruşunu ve azmini takdir ettiğini söyledi. Tesisin, İskenderun için bir kazanç olduğunu hatırlattı.
Dahası.. Tesisin konuşlanması için atılan imzalara odaklandı..
Mustafa Bey’le aynı fikirdeyim..
Ramy Bey’in katkılarını görmezden gelemem..
Çöp fabrikasıyla ilgili izlenimlerim olumlu..

KAÇAK ELEKTRİK DEDİLER, ARA SAATİ GÖRMEDİLER!
Meclis üyelerinin Envitec ziyareti, Çankaya Mezarlığı’nda farklı bir boyut kazandı.. Envitec’in, inşaat süresince mezarlıktaki tek trafodan elektrik hattı çekmesi ve sondajdan elde ettiği su için enerjiden faydalanması meclis üyelerinin tepkisine yol açtı.. Garip Şandır ve Ercüment Kimyon, “Kullanılan elektriği tarifelendiren sayaç ortada yoktur” diyerek, Envitec’in kaçak elektrik kullandığını iddia edip, ayrıca belediye idaresini bu duruma göz yummakla suçladılar. Oysa, mezarlıktan çekilen hat, alçak gerilim hattıydı.
Yani, Envitec’in aydınlatma için kullandığı enerji..
Tamamen yasal!
Kaldı ki, buna ihtiyaç duyduğu enerji 20 Kv/saat idi..
Meclis üyelerinin yanılgıya düştükleri konu, enerji hattını sanayi elektriği olarak görmeleriydi.. Fakat, Envitec ihtiyacı olan 2000 Kv/saat enerji için geçici olarak jeneratör kullanıyordu. Zira TEDAŞ, şu aralar ihtiyaç olan yeni bir trafo ve enerji hattını çöp fabrikasına çekmekle meşgul..
Peki, mezarlıktaki kaçak elektrik muhabbeti nereden çıktı?
Onu da anlatayım..

Envitec’in su ihtiyacını karşılamak üzere açtığı sondajın yanıbaşındaki elektrik tertibatında sayaç olması gerektiğini düşünen meclis üyeleri, az ileride elektrik direğine monte edilen ara saati görmediler..
Ilgili/ yetkili kimseye de sormayınca, günah keçisi yine Envitec oldu..
Oysa, sondajdan elde ettiği su için gerekli enerjiyi tarifelendiren ara saat üzerinden kullanılan elektrik tüketim bedeli, Park Bahçe Müdürlüğü’nün yazılı talebiyle Envitec’ten istenmişti.. Hem bırakın sondajın elektriğini, çöp fabrikasının aydınlatma için kullandığı ikinci bir ara saati, elektrik teknisyeni Cemil Özişler sayesinde öğrendim/gördüm.. Envitec’in kullandığı elektrik tüketim bedeliyle alakalı yazışmaları da inceleme fırsatı buldum..
Ekim ve Kasım aylarındaki nüshalar masamda duruyor..
Yanılmıyorsam, şirketin hakedişinden bu ücret kesiliyor..
O halde, niye böyle oldu?
Bir kaşık suda fırtına koparmak niye?
Envitec veya sorumlu olduğu genel müdür münasebetiyle Ramy Sarkis’i, haketmedikleri bir suçlamaya maruz bırakmak ne kadar doğru?

İşte bu nedenle..
Bugüne dek, Çankaya Mezarlığı’ndaki iki ayrı ara saate yansıyan (aydınlatma/su) enerji tüketim bedeli için yaklaşık 20 bin liranın üzerinde ödeme yapan bir firma için ‘kaçak elektrik’ muamelesiyle ilişkilendirmek pek şık olmadı. Altını çizerek yazıyorum..
Bu hayati yatırım için 117 milyon lirayı gözden çıkaran Envitec, böylesine ağır itham ve eleştirileri haketmiyor.. Haketmediği gibi, İskenderun’a modern bir çöp fabrikası kazandırdığı için takdir etmek gerekiyordu..

Unutmadan.. Envitec’in, Çankaya Mezarlığı’nda açtırdığı kuyu sayesinde, firma dışında 3 mahalleye su takviyesi yapılmaya başlandı. Üstelik, sondaj için İskenderun Belediyesi bir maliyet ödemedi. Envitec, parasını ödediği suyun sondaj yatırımı dışında, İsmet İnönü, Mustafa Kemal ve Numune mahallelerine döşenen içme suyu borusu deplasesine de büyük katkıları oldu.
Düşünüyorum..
Bazı meclis üyeleri bu durum karşısında, biraz ‘özensiz davranmış’ olmuyor mu?