ÇİVİSİ ÇIKTI


İskenderun’da 6 yaşındaki Mertcan’ı babası öldürdü.
Samandağlı Buket Yıldız’ı, eski erkek arkadaşı öldürdü..
Çankaya ve Esentepe’de, hırsızlar girmedik ev bırakmamışlar..
Tüm bu acı olayların arkasında şu sebep yatıyor;
Ekonomik sebepler, uyuşturucu ve şiddet!Kabul etseniz de, etmeseniz de.. Sorun büyük!
Olay emniyet güçlerini aşıyor..
Polis araştırıyor, yakalıyor, adalete teslim ediyor..
Peki ya sonrası?
Kanunlar caydırıcı mı?
Cezaevleri tıka basa suçlularla dolu..
Her gün yenileri ekleniyor!
Aileleri çocuk doğurmaya teşvik ediyoruz, ama ortalık iş güç sahibi olmayan çocuklarla, gençlerle dolu..
Birçoğu ya hırsızlığa alıştırılıyor ya da madde bağımlıların tuzağına düşüyor..
Hatay Valiliği her gün ‘Uyuşturucu ile mücadele konusunda” tedbirler alıyor..
İskenderun Kaymakamı İskender Yönden, uyuşturucu ve asayiş konularında çok duyarlı çıkışlar yapıyor..
Yine İskenderun İlçe Emniyet Müdürü Mustafa Mithat Dolunay’ın, başarılı ekibiyle yürüttüğü operasyonların ardı arkası kesilmiyor..
300 bin nüfuslu ilçede yapılması gereken herşeyi yapıyorlar..
Ama ne yaparsanız yapın, yetmiyor!
Doğurganlıklarıyla nam salmış Suriyeli’lerin hanelerinde çocuk sayısı neredeyse 10’u buluyor!
Ne olacak bu çocukların durumu?
Eğitim ve destek veriyorsunuz, ancak aile ilgisiz!
Burada yaşam koşullarına ayak uydursalar bile, adapte sorunu yaşıyorlar..
Tüm bu sebepler, sorun yumağının birer halkası gibi karşımıza çıkıyor..
TV’lerde şiddeti özendiren sahneler..
Telefon, tablet bağımlığı..
İçe kapanık hallerimiz, çoğu zaman ‘tehlike’ sinyali olarak SOS mesajı veriyor..
Ama aile olarak çoğu zaman hayati unsurları görmezden geliyoruz.
Çok basit olaylara kızıyor..
Sudan sebeplerle kavga ediyoruz.
Ruh halimiz hiç de iyi değil!
‘Çok sakin bir adam’ dediğimiz biri, trafikte canavara dönüşüyor..
Gözümüz küçük şeylere hemen kararıyor..
Peki bu durum böyle mi sürecek?
Nerede hata yapıyoruz?
Nerede tıkanıyoruz?
Eğitimler, yazılanlar, çizilenler, reklamlar, kısa filmler, tartışmalar, afişler ve hatta ceza uygulamalarına rağmen, neden böyle oluyor?
Fabrika ayarlarımıza dönme vakti gelmedi mi?