ENKAZ BÜYÜYOR!


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in istifasının istendiği iddialarıyla ilgili olarak, “Şu an böyle bir şey yok. Olmayacağı anlamına gelmez” dedi.
Ne demek bu?
‘Fazla rahat durma, yakında her türlü alternatifi kullanabilirim’ demek..
Meali ise, Melih Gökçek gidecek..
Zaten istifaya zorlanmasa, sandıkta gidecek!Benzer bir durum birçok il ve ilçede mevcut! Referandum’da, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere, birçok büyükşehir ile İskenderun, Antakya, Dörtyol, Erzin koptu gitti.
Üzerine hedefler de yüksek tutuldu.
Ne yazık ki, hiçbiri gerçekleşmedi..
Ekonomiden eğitime birçok alandaki kötüye gidiş, toplumda adalet duygusunun sarsılması ve FETÖ’yle mücadelenin muhalefeti susturma aracı haline geldiği kanısının yerleşmesi, ilk seçimlerde tehlike sinyali veriyor.
Erdoğan bu yüzden yenilenmek istiyor.
İzlenen yöntem ise görevden alma değil istifa ettirmek! İlk örneğini Kadir Topbaş’ta gördük. ‘Arkası gelecek’ diye söylentiler var..
Diyorlar ki, 10 AK Partili belediye başkanı daha görevden alınacak ya da istifa ettirilecek. Bunlar arasında Melih Gökçek (Ankara), Fatma Şahin (Gaziantep), Mehmet Erkoç (Kahramanmaraş), Recep Altepe (Bursa) ve İbrahim Karaosmanoğlu da (Kocaeli) var.Bir de referandumda ‘hayır’ çıkan ilçeler gündemde..
Karabük’ün Safranbolu İlçesi Belediye Başkanı Ak Partili Necdet Aksoy, İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden uzaklaştırıldı.
Düzce Belediye Başkanı AK Partili Mehmet Keleş istifaya zorlandı.Sırada muhtemelen daha birçok ilçe var..Peki bu görevden alınmalar sonucu değiştirecek mi?Mesela İskenderun’u örnek alalım..Referandumda ‘hayır’ çıktı.
Üstelik seçimlerde anlatılan vaatlerin birçoğu yerine getirilemedi..
Eksik giden birçok hizmet var..3.5 yıldır asfalt ve parke işi dışına çıkamadık..
Proje yok, olsa bile ödenek yok!
Buna rağmen herkes susuyor!
Bugün İskenderun Belediyesi üzerinden bir hamle gelse, seçimlerde AK Parti kimi aday gösterirse göstersin, işi çok zor!İskenderun’da koca bir enkaz var. Ve bu enkazı kaldırmak, üzerine hizmet katmak duygusu pek de inandırıcı gelmiyor.
Değişim ve dönüşüm, bu saatten sonra İskenderun’a ne katar?
Metal yorgunluğunu tersine çevirebilecek, heyecanlı ve cesur bir siyasetçi, hangi ekiple çalışabilecek? Bu durum bile başlı başına bir sorun değil mi?
Bırakın heyecanı.. Ne şevk var, ne de istek!Düşünsenize;İskenderun Belediyesi’nin 2017 yılı bütçesinde belirtilen muhtelif müdürlüklerin yılsonunda artacağı düşünülen gider tertiplerinden yol yapım giderleri ödeneğine 24 milyon 515 bin TL’lik ödenek aktarılması ile ilgili Mali Hizmetler Müdürlüğü teklifi geri çekildi.
Neden? Çünkü, güven yok!
Bu ‘güvensizlik’ ortamında faturayı neden halk ödüyor?
Görmüyorlar mı, işitmiyorlar mı?
Peki sonuçta ne değişiyor?

BÖYLE MÜFREDAT OLMAZ!
Kızım Sağlık Meslek Lisesi’nde okuyor. Öğretmeni demiş ki, Maraton Yayınları’ndan 10. Sınıf İngilizce Kitabı alınacak. Ünipa’ya gidiyorum, yok. İçlerinden bir çalışan dedi ki, yandaki kırtasiyeye git.. Yani Bilge’ye..
Oraya gidiyorum, ‘Maraton’un bizimle anlaşması yok” yanıtıyla karşılaşıyorum.
Onlar da Bahar Kırtasiye’ye yönlendiriyor.
Bu sırada yürü babam yürü..
İstikamet Bahar Kırtasiye.. Bu kez oradaki eleman diyor ki; “Abi, Çarşamba’dan sonra gel.”
İyi de, o kitap üzerinden verilen ödevler ne olacak?
Neden geriye düşüyor öğrenciler?
Hem bu kitaplar ne diye, eğitim öğretim yılına yetişmez!
Çünkü herkesin kafası karışmış durumda..
Sürekli kitaplar üzerinde değişiklikler yapılıyor..
Milli Eğitim Bakanlığı dağıttığı kitapta 20 soruluk bir test bile koymaz.
Oysa kaynak kitapları yasaklıyor, ama dağıttığı kitapta test çözümlerine nedense ağırlık vermiyor!
Niye? Bu kitapları hazırlayan eğitimciler beceriksiz mi?
Aksine bilinçli yapılıyor.. Zaten müfettişler de bu durumu biliyor ama gereği nedense yapılmıyor!

İSKENDERUN LİSESİ TARİHİ BİNASI..
İskenderun Lisesi’nin tarihi binası, 3 yıldır atıl durumda..
Ne o bina kullanılabiliyor ne de restore ediliyor.
Oysa yıkım tehlikesi var. Milli Eğitim Bakanlığı ödenek gönderse, restore edilecek.
Ee o da yok!
Sit alanı içerisinde olduğu için yıkılamıyor da..
Herkes biliyor ki, okulların bütçesinde pek para olmuyor. Zaten bu yüzden 3 yıldır hiçbir çivi çakılamıyor. Peki daha ne kadar seyirci kalacağız?
Milli Eğitim Bakanlığı orayı restore edip, esnafa kiraya versin!
Hiç olmasa ele geçen gelir, okulun bütçesine yansır.
Bu şekilde okulun ‘ödenek’ arayışı da son bulur.
Payas’taki Sokollu Mehmet Paşa Külliyesi örneğindeki gibi..
Ya da Kapalı Çarşı misali, Şehit Pamir Caddesi’ne hem görsellik hem de canlılık açıdan güzellik katar.. Alan memnun olur, veren de..
Neden olmasın!