İYİ Kİ BASIN İLAN KURUMU VAR!

Basın Yayın Genel Müdürlüğü’nün 7-8 Şubat tarihinde yapılmasını kararlaştırdığı, Basın İlan Kurumu(BİK) Genel Kurulu Anadolu Temsilciliği Seçimi’ne yargıdan tedbir(durdurma) kararı geldi ya.. Birileri zil takıp oynuyor. Neymiş;
BİK şube müdürleri isim belirliyormuş..
Neymiş; Bu seçimlerde sadece gazete sahibinin asaleten oy kullanabilmesi sağlanmalıymış..
Başladılar hak, hukuk dersi vermeye.. Bir taraftan Basın Yayın Genel Müdürlüğü’ne saldırıyorlar. Öte yandan Basın İlan Kurumu’na yükleniyorlar.. Amacınız nedir? Benim hangi isme oy vereceğimden kime ne? Mesela bir fedarasyonumuz var ki, evlere şenlik.. Ne zaman seçim oldu, birebir telefon görüşmelerine başladı. ‘Hatırlamayı’ anımsadılar.. Bunların işi düştüğünde kapı kapı dolaşmasına ne diyeceğiz? Federasyon bildiğini okumayı biliyor.. Kendisini, kurumlardan üstün görüyor. İyi de basın kuruluşlarının hangi sorununu çözebildiler. Ben başarılı çalışmalar yaptığına inandığım isimler için vekalet vermem suç mu?
Federasyon kendi isimlerini dayatacak diye, BİK’e ne diye iftira atıyor?
Bakıyorum da, federasyonun şikayeti dinmiyor.
Şimdi bir de yeni yönetmeliğe atıfta bulunuyorlar.
Oysa Basın İlan Kurumu, gazetelerin okunurluğunu artırmak için sistemli bir çalışma getiriyor, hemen itiraz ediyoruz. Künyeye bakıyorsunuz.. Gazete sahibi eşini, çocuğunu yazmış, muhabir çalıştırmıyordu.. Ne yapsın Basın İlan Kurumu? “Bir de yeğenini çalıştır, aile kadronuz tamamlansın” mı deseydi? O halde ne diye gençlerimiz ‘Basın Yayın’ okuyor? Bunlara istihdam olanağı doğmayacak mı? Yeni yönetmeliklerden ötürü, bazı basın kuruluşlarınca yapılan itirazları anlıyorum. Ancak, yeni yönetmelik gazeteleri daha düzenli hale getirmedi mi? Mutfaktan çıkan haberlerin ön plana çıkmasını sağlamadı mı? Arkadaşlarımız daha üretken, daha verimli çalışmaya başlamadılar mı? Köşe yazıları artmadı mı? İskenderun’un sorunlarına eğilim göstermemizin neresi yanlış? Bir geleneğimiz vardı ki, Basın ilan Kurumu bunu bozdu. Hemen her gün kopyala/yapıştır’ türü haberlerden kurtulmaya başladık. Tamam, bazı gazeteleri tenzih ediyorum. Gazetecilik mesleğini layıkıyla yerine getirmeye çalışan, sahada koşturan basın kuruluşlarımız var.. Fakat, bazı gazeteler var ki, kurumlardan, belediyelerden, şuradan buradan kestiği abonelerle, ihalelerle masrafını fazlasıyla çıkarıyor. Ama görüyorum ki; Halen ‘ölüyoruz’ edebiyatı çekiyorlar..
Üretkenlik deseniz, sıfır.. İyi de ne bekliyordun? Her kurum size servet mi bağışlasın? Basın İlan Kurumu, önünüze yüzlerce ihale ilanı mı koysun?
Denetim olmasın.. Yönetmelikler çıkmasın mı? Bunlar olmasın ama sen, dilediğin gibi at koştur, öyle mi? Var mı böyle bir güzellik? Hem kamu yararına yönelik duruşumuza ne oldu?
Bugün birçok meslek dalında, işin verimliliği açısından her yıl yeni yönetmelikler yayınlanır. Onlar bu yönetmeliklere uyuyor da, peki bizim farkımız nedir? Gazetelerin özel bir ayrıcalığı mı var? Başkalarını bilmem ama, ben Basın İlan Kurumu’nun varlığından memnunum.
Bize yol göstericiliğini önemsiyorum.
Hatay Basın İlan Kurumu, gazetelere sürekli yardımcı oluyor. Zorluklar yaşansa da, ayakta durabilmemiz için yol gösteriyor. Bugüne kadar eksikliklerimize rağmen yeterince tölarans da tanıdılar.. Buna rağmen Basın İlan Kurumu’nun haksız yere eleştirilmesine tahammül edemiyorum. Bu vesileyle; Bizim sorunumuza ortak olan, her konuda yardımcı olmaya çalışan Basın İlan Kurumu Hatay Şube Müdürü Soner Kavak’a, kurumda görev yapan herkese teşekkür ediyorum.