Kıyıya konut yaptılar.
Tepeye ev diktiler..
Evinizin balkonuna kadar girdiler.
Belediyeye terk edilen araziyi, yazlıklarına bahçe olarak kullandılar.
3 katı olan, 5 yaptı..
120 metrekareye sığmayan, iki ev sığdırdı..
Sahilleri talan ettiler, vatandaşa ‘Buradan geçemezsin” diyerek posta koydular.
Parasız, darda olan yapmıyor bunu, serveti olan girişiyor bu sorumsuzluğa..
Hazine arazisi bırakmadılar!
Hak, hukuk tanımıyorlar.
Defalarca yazdık. CİMER şikayetleri oldu. Kaymakamlıklarla, belediyeler arasında yazışmalar oldu. Kanun tanımazlar pişkince devam etti.
Yıkım olmayınca da “Bana da şapur şupur” diyerek, “Bize lo lo olmaz” kafasıyla başkaları da bodoslama daldı.
“Oy kaybetmeyelim” diyen belediyeler de ‘duygusal’ bir yüklenmeyle görmezden gelince, gündemi tarumar etmek bize düştü.
Peş peşe yazılardan sonra, sağ olsun Hatay Valisi Mustafa Masatlı duyarsız kalmadı.
Ekipleri yönlendirdi, kaçak yapıların hızla arttığını yerinde gördü.
Ardından ‘şak’ diye;
Büyükşehir başta olmak üzere, tüm belediyelere “Kaçak yapılaşmayla mücadele edin. İmarsız, kaçak, ruhsatsız neresi varsa yıkın” diyerek yazıyı gönderdi.
Bakalım bu talimat gözardı edilecek mi, yoksa gereği yapılacak mı?
Takipteyim!
Uygulamayan hangi belediye olursa, valiliğin yazısını zevkle hatırlatırım.
Bu kararlar uygulamak için var, gözardı etmek için değil!
Yılmaz AKPINAR