Fuat Tosyalı; ‘Mavi dönüşüm başlatmamız gerekiyor’

Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, Türkiye’nin yeni liman işletmeciliği ile ilgili “Limanlarımızın yeni bir stratejiyle, endüstriyle çok daha entegre halde olması şart. Nasıl ki tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ekonomide bir yeşil dönüşüm yaşanıyorsa; üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olarak da bizim aynı zamanda ekonomide bir de mavi dönüşüm başlatmamız gerekiyor” dedi.

İskenderun ve Cezayir’de iki önemli limanın işletmesini üstlenen Tosyalı Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, Platin’in sorularını yanıtladı.

– Liman ve liman ile ilişkili sektörlerin Türk ekonomisine olan katkıları hakkında neler söylemek istersiniz?

Bugün küresel salgınla birlikte deniz taşımacılığının ne kadar hayati olduğunu bir kez daha görmüş bulunuyoruz. Dünya ticaretinin %80’den fazlası deniz yolu ticareti ile gerçekleştiriliyor. Düşük maliyeti, büyük tonajlı ürünlerin kolaylıkla uzun mesafelere taşınabilmesi sebebiyle deniz yolu taşımacılığı dünya ticareti için vazgeçilmez bir unsur. Ülkemiz ise aslında bu konuda oldukça avantajlı. Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkeyiz. Kıyı uzunluğumuz 8.483 km. Bu açıdan dünyada otuzuncu sırada yer alıyoruz. Pandemi öncesi dönemde dış ticaretimizin ihracatta %60 civarındaki, ithalatta ise %54’e yakın kısmı deniz yoluyla yapılıyordu. Pandemi koşullarından dolayı bu oranlarda bir miktar gerileme olsa da denizyolu taşımacılığı hem dünyada hem de ülkemizde hala en çok tercih edilen taşımacılık yöntemlerinden biri olmayı sürdürüyor. Ülke olarak Akdeniz, Ege, Marmara ve Karadeniz bölgelerimizde deniz yolu ile ticarete ciddi katkılar sağlayan limanlarımız var. Buradan dünyanın her tarafına deniz yoluyla sevkiyat gerçekleştirebiliyoruz. Özellikle dış ticaretimizin deniz yoluyla yürütülüyor olması, bu konunun ekonomimiz için ne kadar kritik olduğunu gösteriyor. Özellikle burada bir ekosistem oluşturulması çok büyük bir önem arz ediyor. Bu sebeple limanlarımızın yeni bir stratejiyle, endüstriyle çok daha entegre hale gelmesi gerekiyor. Nasıl ki tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ekonomide bir yeşil dönüşüm yaşanıyorsa; üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olarak da bizim aynı zamanda ekonomide bir de mavi dönüşüm başlatmamız gerekiyor.

– Bu sektörlerin geleceği ve Türkiye’nin 2023 vizyonuna uyumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Sektörün belirlenen hedeflere ulaşabilmesi için yapılması gerekenleri nasıl özetlersiniz? Deniz ve liman teknolojileri gibi sektörle ilgili tüm alanlarda güçlenmek için neler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?

Türkiye dünyanın en büyük ekonomilerinden biri ve gelecek adına büyük hedeflerimiz var. Geçmişte büyük bir öngörüyle birçok liman inşa edilmiş durumda. Hatta bunlar gelişen ihtiyaçlara göre, imkanlar dahilinde çok ciddi bir şekilde geliştirilmiş, kapasiteleri artırılmış ve teknolojik olarak günümüz ihtiyaçlarını karşılayacak hale getirilmiş. Ancak hedeflediğimiz şekilde dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olabilmemiz için bunlar yeterli değil. Özellikle ihtisaslaşmış, endüstri bölgeleriyle entegre, sürdürülebilirlik kriterlerini sağlayan, teknolojiyle uyumlu yeni limanları inşa etme noktasında harekete geçmeliyiz. Bununla birlikte ekosistemin sağlık işlemesi için bu tür limanları ve mevcut limanları işletme kabiliyetimizi de geliştirmemiz bu işin kritik noktalarından birini oluşturuyor.

‘KONTEYNER TAŞIMACILIĞINDA LİMANLAR ARASI REKABET ÇOK DAHA FAZLA ÖN PLANDA’
Dünyada liman işletmeciliğindeki gelişmelere baktığımızda kümelenme modelinin önemli bir rol üstlendiğini görüyoruz. Bu anlayışla sanayi bölgelerine entegrasyon sağlanarak ciddi bir verimlilik artışı, taşıma maliyetlerinde düşüş ve zamanın çok daha iyi kullanılması gibi birçok avantaj sağlanabiliyor. Bugün özellikle ülke olarak kıyımızın bulunduğu Akdeniz ve Karadeniz civarında kümeleşme stratejisiyle böyle bir gelişmenin yoğun bir şekilde devam ettiğini görüyoruz. Dünyada özellikle pandemi ile birlikte konteyner taşımacılığında limanlar arası rekabet çok daha fazla ön plana çıkmış durumda. Bizim bunu bir fırsat olarak görerek, rekabet avantajını stratejik olarak nasıl yakalayabileceğimize odaklanmamız gerekiyor. Bunu da ancak ihtisaslaşmış endüstri bölgeleri ve kümelenme ile liman işletmeciliğini entegre ederek, katma değer yaratacak bir dönüşüm ile yaratabiliriz. Uçtan uca taşıma ya da demir yoluna entegre edilecek limanlarla kombine taşımacılık sistemleri geliştirerek bunları endüstri ve organize sanayilerle bağlayarak ekonomide ciddi bir dönüşüm yaratabiliriz. Bir yandan endüstri bölgelerinin gelişimine paralel yeni limanlar inşa ederken bir yandan da bu limanları, bu bölgelerdeki şirketlerin ihtiyaç, talep ve deneyimlerine göre tasarlayıp işleterek ekosistemin gelişimini sağlayabiliriz. Bu doğrultuda limanlarla bağlantılı olarak arka tarafta ihtiyaca uygun istasyonlar oluşturabiliriz. Tüm bunları tamamlayacak şekilde, uygun teknik altyapı ve teknoloji, insan kaynağı ve donanımı sağlayacak liman işletmeciliğini geliştirmek ise; deniz taşımacılığı, liman işletmeleri, endüstri bölgeleri ve organize sanayi gibi birçok paydaşın olduğu ekosistemin sürdürülebilirliğini sağlamak adına çok kritik bir rol üstelenecektir. Bu ekosistemin sağlıklı işlemesi bizi ülke olarak koyduğumuz güçlü ekonomik hedeflere ulaşma yolunda ciddi bir şekilde destekleyecektir.

– Cezayir’deki operasyonlarınız başta olmak üzere limancılık alanında yaptığınız çalışmalardan bahsedebilir misiniz?

Tosyalı Holding olarak sanayi ve endüstri bölgeleri yönetimi ve işletmesinde uluslararası seviyede bilgi birikimimizle İskenderun ve Cezayir’de iki önemli limanın işletmesini üstleniyoruz. Endüstri ve sanayi bölgeleriyle entegre, kümelenme modelini uygulayan liman işletmeciliğine yönelik iyi örnekler sunuyoruz. Ayrıca Erzin’de de de önemli bir liman yatırımı planlıyoruz.

‘CEZAYİR’İN EN BÜYÜK LİMANINI İŞLETİYORUZ’
Cezayir’de fiili olarak 200 bin tonluk gemilerin dahi yanaşabileceği ülkenin en büyük limanını işletiyoruz. Avrupa’nın en uzun hatlarından biri olan 12 km’lik konveyör bant sistemi sayesinde limandan Cezayir’deki fabrikamıza kadar hiçbir araç kullanmadan saatte 4.000 ton taşıma yapıyoruz.
Toplam kapasitesi 7.500.000 ton/ yıl olan ve 400 kişi istihdam edilen Tosyalı İskenderun Limanı’nda Holding şirketlerimizin yanı sıra birçok bölge firmasına da hizmet veriyoruz. Tosyalı İskenderun Limanı işletmemiz, Akdeniz Bölgesinde yükleme ve boşaltma işlemlerinde her zaman ilk sıralarda yer alıyor, rekorlara imza atıyor. Gemi büyüklüğüne bağlı olarak aynı anda 10 geminin yanaşması mümkün olan limanda Tosyalı Holding olarak ikinci bir iskele yatırımı yapıyoruz. 4 milyon ton kapasiteli çelikhane önüne yapılacak bu ikinci iskeleyi gelecek yılın ilk yarısında tamamlanmayı planlıyoruz. İkinci iskelenin de hizmete girmesi ile limanımız, toplam yıllık 15 Milyon ton kapasiteye çıkacak. Bu liman yatırımımız, buraya entegre olarak yapımı devam eden Ulusal Demiryolumuza da bağlı olacak.
Öte yandan Erzin’de planladığımız Doğu Akdeniz’ in en büyük limanını da bu anlayışla hayata geçireceğiz. Bu limanın, Osmaniye Organize Sanayi Bölgesi’ne doğrudan karayolu ve demiryolu bağlantısı olacak. Bu liman, Orta Asya’dan Batı’ya ve Batı’dan Orta Asya’ya yapılacak tüm taşımalar için önemli bir kavşak noktası olacak.