Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, bir TV programında “Hatay gibi stratejik bir şehri İskenderun üzerinden ikiye bölme söylemlerini anlamak mümkün değil. Hatay’ın 15 ilçesi bir bütündür. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Hatay’ı bize bir bütün olarak emanet etmiştir. Bizler de Hatay’ı gelecek nesillere bir bütün olarak emanet edeceğiz” demiş..
İskenderun Belediye Başkanı Fatih Tosyalı’nın da bu meseleye omuz vermesine de, “Birlik ve beraberliğe sokulan fitne ve ayrıştırma” diye yanıt vermiş..
Pes doğrusu..
İfade özgürlüğümüze ne oldu?
Kimse fikrini beyan etmesin mi?
Başkan Fatih Tosyalı gibi, bu arzu, bu heyecanı yıllardır gönlümüzde taşıyoruz..
İskenderun’un hakkı olanı istemesi, ne zamandan beri fitne oluyor?
Harita ve sınırlar dahilinde bir bütünüz zaten!
Başka bir ülkeye yatay geçiş yapmaya niyetimiz yok!
Ne yani, İskenderun il olunca.. Yunan toprağı mı sayılıyor?
Ya da sınırları yeniden Suriye’ye mi dahil etmiş sayılıyoruz?
Hatay’ı tabela üzerinde (Antakya) ile eşdeğer gösterirken fitne olmuyor da, İskenderun’u “Kabuğuna sığmıyor” diye tarif etmek mi, ayrıştırma sayılıyor.
27.8.1933 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan 20.5.933 gün, 2197 Sayılı Kanuna bakın;
* İçel(Silifke) ve Mersin Vilayetlerinin birleştirilerek adının İçel olması,
* Artvin, Rize birleştirilerek adının Çoruh olması,
* Aksaray, Hakkari, Şibinkarahisar Vilayetlerinin kaldırılması,
* Adana Vilayetinin adının, Seyhan olarak değiştirilmesi..
Tüm bu talepler, TBMM’de görüşülmedi mi?
Hesapta fitne, fesat mı vardı?
Bir süre sonra hepsi değişti.
Seyhan adı kaldı, eskisi gibi Adana oldu.
Çoruh adı da kaldırıldı. Aksaray yine İl oldu.
Hakkari İl ünvanı kazandı.
Ama söz konusu Hatay olunca, “İskenderun’u il yapın” demek, bölücülük sayılıyor, öyle mi?
Geçin bunları da, dilinizin altındaki baklayı çıkarın..
Bunun altında düpedüz, ‘kaynaklarımız kesilir’ korkusu var ki, bunu söyleyemiyorsunuz!
Oysa, ok yaydan çıktı bi kere..
Yüksek sesle söylüyorum;
İskenderun’u İl yapın!
Bunu yürekten istemek fitnecilikse.. Fitneciyiz, Lütfü Başkan!
