CHP Hatay Milletvekili ve TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Üyesi Suzan Şahin, kadınların çalışma hakkının tesis edilmesi için kadınların istihdamda yer alamamalarının nedenlerinin araştırılması ve uygulamada yaşanan sorunların araştırılarak gerekli önlemlerin alınması amacıyla Meclis’te araştırma komisyonu açılmasını istedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili ve TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) Üyesi Suzan Şahin, kadınların çalışma hakkının tesis edilmesi için kadınların istihdamda yer alamamalarının nedenlerinin araştırılması ve uygulamada yaşanan sorunların araştırılarak gerekli önlemlerin alınması amacıyla Meclis’te araştırma komisyonu kurulması için önerge verdi.
Kadın erkek eşitliğinin Türkiye’de başta Anayasa olmak üzere yasalar ve imzalanan uluslararası sözleşmeler ile kabul edilen temel ilkeler arasında yer aldığını söyleyen Şahin, hukuki, fiili ve dönüştürücü eşitlik anlayışı ile devletin bu ilkeyi hayatın her alanında gerçekleştirmekle yükümlü olduğunu söyledi.
Gerçek eşitliğin sağlanabilmesi için kadınların her türlü ayrımcılıktan ve şiddet riskinden kurtulmuş olarak yaşayabilmesi, ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel yaşama ve karar alma süreçlerine katılabilmesi gerektiğini belirten Suzan Şahin, ‘‘Yoğun eşitsizliklerin bulunduğu bir olan olarak çalışma yaşamında, kadınlar temel bir insan hakkı olan çalışma hakkından toplumsal cinsiyet eşitsizliği nedeniyle yeterince yararlanamamaktadır. Gerek taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler gerekse de iç hukukumuzda eşitlik ve ayrımcılık yasağı bulunmasına rağmen ne yazık ki bu yükümlülükler kararlılıkla yerine getirilmemektedir” dedi.
İSTATİSTİKLERDE TÜRKİYE SINIFTA KALIYOR
Türkiye’de kadınların işgücüne ve istihdama katılımları oldukça düşük olduğu ve bu durumun uluslararası endekslere de yansıdığı belirtilen açıklamasında Şahin, “Küresel Toplumsal Cinsiyet Açığı Endeksi’ne göre Türkiye ekonomik katılım ve fırsatlarda 153 ülke içerisinde 136’ıncı sırada, BM Cinsiyete Dayalı Gelişme Endeksi’ne göre orta ve düşük eşitliğe sahip ülkeler arasında, OECD Toplumsal Kurumlar ve Toplumsal Cinsiyet Endeksi’ne göre %25 eşitlik değeriyle düşük ayrımcılık kategorisindeki ülkeler arasında yer almaktadır. Türkiye genel olarak kadınların istihdamının düşük ve işsizlik oranlarının yüksek olduğu bir seyir izlemektedir. 2016-2019 yılları arasında TÜİK verilerine göre kadınların işgücüne katılımları sınırlı bir artış olmakla birlikte, işgücünün istihdam ve işsizlik bileşenleri ile birlikte değerlendirildiğinde, istihdamdaki artışın dörtte üçü kadar işsizlikte artış yaşanmıştır. Özellikle 2018 yılından bu yana Türkiye ekonomisindeki daralma ile birlikte, işsizlikteki hızlı artışa paralel olarak genç ve eğitimli kadın işsizliği çok yükselmiştir. 2019 yılında hala her 3 kadından sadece biri işgücü içerisinde yer alabilmektedir. İşgücü dışında kalan kadın sayısı hızla artarken, 2019 yılında 11 milyon 741 kadın ev işleri nedeniyle çalışma hayatına katılmadığını, 494 bin kadın da ev işleri ve bakım hizmetlerini sağlamak için işinden ayrıldığını ortaya koymaktadır. Kadınların bakım yükümlülükleri ve hane içerisinde uzun saatler karşılıksız çalışmaları, işgücü piyasasına düşük düzeyde katılımlarının gerisindeki temel nedenler olarak belirtilmekte, TÜİK 2014-15 yılında yapılan Zaman Kullanım Anketi bu durumu ortaya koymaktadır. Zaman Kullanım anketine göre kadınlar, işgücü içerisinde yer alsalar da erkeklere kıyasla çok daha fazla zamanı hane içi çalışma ve bakım faaliyetlerine ayırmaktadır. Ayrıca TÜİK Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması da tüm eğitim düzeylerinde kadınların erkeklerden daha az kazandığını ifade etmektedir. Bu durum Mart 2020’den itibaren Covid-19 salgının etkisiyle birlikte daha da ağırlaşmış, istihdamdaki daralma işsizlerin ve işgücü dışında kalan kadınların sayılarında erkeklere oranla ciddi bir artışa yol açmıştır. Öte yandan salgına bağlı olarak yaşlıların ve okulların kapanmasıyla çocukların evde kalması, artan hijyen ihtiyaçları ile birlikte kadınların hane içindeki emekleri daha çok artmıştır. Kadınlar erkeklerin 4 katı fazla zamanı ev işlerine harcamıştır. DİSK-AR tarafından hazırlanan rapora göre Covid-19 etkisiyle kasın işsizlik oranı yüzde 45,3 olarak belirtilmekte, pandemiden kadınların daha etkilendiğine dikkat çekilmektedir. İstihdam edilen kadın sayısındaki düşüşe de dikkat çekilen raporda, kadın işgücünün yüzde 11, kasın istihdamının ise yüzde 9 azaldığı, işbaşında olmayan kadın sayısının 5 katına çıktığı, çalışma çağındaki her dört kadından sadece birisinin istihdam yer alabildiği belirtilmektedir” ifadelerini kullandı.
KADINLARIN SORUNLARI MECLİS ÇATISI ALTINDA ARAŞTIRILIP SOMUT ADIMLAR ATILMALI
TBMM Başkanlığına sunduğu önergesinin gerekçesi olarak CHP’li Şahin, “Kadınların insanca ve güvenceli çalışma hakkına erişememeleri kadın yoksulluğunu da derinleştirmektedir. Kadınların işgücüne katılımlarının düşük olması, istihdama dahil olabilenlerin ise işlerinin düzensiz olması, düzenli olsa bile ücretlerin düşüklüğü kalıcı yoksulluk içerisinde olduklarını ortaya koymaktadır. Yoksulluk her iki cinsi de etkilemekle birlikte yoksul ailelerde kadınlar daha çok ve daha uzun çalışmakta; haneyi geçindirenin kadın olduğu ailelerde gelir elde etme olanakları sınırlanmakta, toplumda cinsler arası var olan eşitsizlikler kadının yoksulluğu daha sarsıcı bir biçimde yaşamasını beraberinde getirmektedir. Bu nedenle kadınların çalışma hakkının tesis edilmesi için kadınların istihdamda yer alamamalarının nedenlerinin araştırılması ve uygulamada yaşanan sorunların araştırılarak gerekli önlemlerin alınması amacıyla Meclis’te bir araştırma komisyonu kurulması gerekmekte” dedi.