BU ŞEKİLDE AYRILIK OLMAZ!

İskenderun Belediyesi, Ziraat Bahçesine devasa bir park kazandırmak için proje atağını başlattı.
Bu süreçte, Ziraat Bahçesi’nin sahipleri de arazide taşınma işlemlerine başladı.
Ama o nasıl taşınma öyle?
Güzelim yeşil alan, çöpe dönüşmüş durumda!
Kirli atık namına herşey ortalıkta saçılmış durumda..
En acı veren kısmı da;
Saksılar ve siyah poşetler içinde üretilen bir kısım fidelerin kurutulmaya yüz tutmuş görüntüsüydü..
Boşaltılan seraların etrafında yerlere gelişigüzel saçılan, üzerinde çiçek olan saksıların sahipsizliğiydi!
Kurumuş zeytin fidanları ile yaşatılan tahribattı..
Böyle bir taşınma olmaz, olmamalıydı!
Yakışmadı..
Sizlerden şunu beklerdim;
Büyük bir yangın felaketi yaşayan İskenderun, Belen ve Arsuz’da dikilmek üzere, tam da Milli Ağaçlandırıma Günü’nde o meyve ağacı fidelerini ortalığa saçmak yerine, kampanya dahilinde hibe etmenizdi..
Daha şık bir ayrılık olurdu.
Unutulmaz bir jest olurdu!
Başka türlü kurtarmaz!

NEREDEN NEREYE?!
Almanya’da Covid 19 için etkili bir aşı bulan ekibin başındaki bilim insanı Prof.Dr. Uğur Şahin, İskenderun Kurtuluş Mahallesi’ndeki bu evde doğdu.
Gururlanıyoruz, övünüyoruz!
Şimdiden ‘Dünyayı kurtaran adam’ olarak ilan edildi.
Her övgüyü hakediyor!
Düşünüyorum da;
Prof.Dr. Uğur Şahin’in babası Almanya’ya çalışmak için gitmese, İskenderun’da kalsa ne olurdu?
Dünya kadar para aktardığımız gereksiz harcamaları, bilime, genç yeteneklerin eğitim seferberliğine harcayabilseydik!
Bu girişimci ruha her olanağı sunabilseydik!
Sahiplenebilseydik..
Genç yeteneklerin yurt dışı hayallerinin nedenlerini araştırabilseydik!
Lükse, şatafata, israfa, savurganlığa adayacağımız bir ömre tamah göstereceğimize, ‘Genç Beyinler’in ülkemize kazandırabileceği her imkanın önünü açabilseydik!
Ne olurdu?

Yılmaz AKPINAR