HÜSEYİN YAYMAN, ‘TÜRKİYE’NİN TARİHİ DARBELER TARİHİDİR’


Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, Sivil Dayanışma Platformu’nun Memur- Sen il temsilciliğiyle Antakya’da düzenlediği ‘Başkanlık sistemine ilişkin STK’ları bilgilendirme’ toplantısına katıldı. Yayman’ın yanı sıra toplantıya, eski Emniyet Genel Müdürü Kemal Çelik, SDP Başkanı Mehmet Şahin ile Prof. Dr. Kerem Alkin katıldı. Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, Türkiye’deki sistem tartışmasının tüm sağcı liderler tarafından dile getirilen önemli bir konu olduğunu söyledi. Tartışmanın ana fikrinin güçlü bir yönetim ve güçlü bir ülke olduğunu kaydeden Yayman şunları söyledi:

‘10 YILDA BİR DARBE OLDU’
“Türkiye’deki sistem tartışması uzun bir meseledir, Türkiye’deki tüm merkez sağ liderleri Türkeş, Erbakan, Demirel, Özal ve Muhsin Yazıcıoğlu gibi bütün liderler Türkiye’de bu sistem değişikliğini konuştular. Kimisi Türkiye’ye yarı başkanlık, kimi başkanlık sistemi lazım dedi, sürekli bu konu gündeme geldi. Bu tartışmanın bir ana fikri var, milletimiz güçlü yönetim istiyor, güçlü lider ve güçlü Türkiye istiyor. Bu anlamda bu tartışmaya bu perspektiften bakmak lazım, Türkiye’nin demokrasi tarihi aslında tersten bir okumayla bir darbeler tarihidir. Türkiye çok partili hayata 14 Mayıs 1950’de girdi. 10 yıl sonra 27 Mayıs darbesi oldu, üzerinden 10 yıl geçti 12 Mart darbesi oldu, bir 10 yıl sonra 12 Eylül darbesi oldu, Türkiye’nin demokrasi tarihi her 10 yılda bir darbelerin olduğu tarihtir. Daha sonra biliyorsunuz 28 Şubat darbesi oldu, 27 Nisan e-muhtırası oldu ve dünya tarihinin, Türk tarihinin en şerefsiz, en hain en alçak darbe girişimi FETÖ’cü darbe girişimi oldu. Bu konvansiyonel darbe girişimlerinden farklı bir darbe girişimiydi. Herkesin sıklıkla ifade ettiği gibi ben ilk günden bu yana vurguladım, hep beraber bir tamlama yaptık ortak akılla, ‘Bu bir darbe girişimi değil, bu bir iç savaş ve işgal girişimidir.’ Onun için Allah milletimize bir daha 15 Temmuz hain darbe kalkışması göstermesin, biz 15 Temmuz’a cevap olarak 16 Nisan’da güçlü bir Türkiye, büyük bir Türkiye, büyük Türkiye ruhuyla, sen ben yok, biz varız anlayışıyla inşallah küresel bir güç olacak, kişi başına düşen milli geliri 20 bin dolara çıkartacak, dünyanın en önemli bölgesel güçlerinden birisi haline gelecek bir Türkiye arzu ediyoruz.”

‘MEVSİMLİK HÜKÜMETLER’
Bunun güçlü bir iktidardan güçlü bir yönetimden geçtiğini de vurgulayan Yayman sözlerine şöyle devam etti: “Neden bu kelimenin altını önemle çiziyoruz, çünkü biraz önce anlattım, Türkiye tarihi darbeler tarihidir, Türkiye tarihi maalesef mevsimlik hükümetler tarihidir, Türkiye tarihi istikrarsızlıklar tarihidir. Şöyle düşünün 1950 ile 2002 arasında 19 kez stant-by anlaşması imzalanmış. Türkiye 30 cente muhtaç hale gelmiş, ülkede yokluklar, istikrarsızlıklar, karaborsalar olmuş. Türkiye’de koalisyon hükümetleri enflasyonu yaşanmış. Sadece parasal değil siyasi bir enflasyon da yaşanmış. 1923’ten 2017’ye kadar, Cumhuriyetimizin 93’üncü yılında 65 tane Başbakan gelmiş. Şöyle düşünün, dünyada, Amerika’da bu işler nasıl, mesela George Washington’dan Trump’a 227 yılda 45 başkan gelmiş, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan 12’nci Cumhurbaşkanı. Eğer bizde sürekli bir istikrarsızlık üreten parlamenter sistem değil Cumhurbaşkanlığı sistemi olsaydı, Türkiye’de 12 tane Cumhurbaşkanı olacaktı. Soruyu tersinden de sorabiliriz, Türkiye’de GAP Projesi’nin temeli koalisyon hükümetleri zamanında mı, tek partili iktidar zamanında mı atıldı? Atatürk Barajı’nın temeli hangi zamanda atıldı, 1,2 ve 3’üncü köprü, kanal İstanbul, nükleer santraller, milli savunma sanayine dair yatırımlar tek parti iktidarları döneminde mi oldu, yoksa koalisyon hükümetleri döneminde mi?” Haber: Yılmaz AKPINAR