Arsuz ilçesi Karaağaç Mahallesi’nde eğitim-öğretim faaliyetini sürdüren Akdeniz Özel Eğitim ve Uygulama Merkezi’nde üç kademeli farklı yaş gruplarında çocuklar özel eğitimden geçiyor ve hayata hazırlanıyorlar. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle çocuklara güzel bir etkinlik hazırlayan Okul Müdürü Murat Çengel ve eğitim kadrosu, onlara doğum günü partisini hatırlatan bir ortam hazırladılar. Pasta kesimi ve ikramı gören her bir zihinsel engelli çocuk ise bugünün kendisinin doğum günü olduğunu ve her biri ayrı ayrı sürpriz organizasyonun kendisine özel hazırlandığını düşündü ve bunun mutluluğunu yaşadı. Velilerin de hazır bulunduğu sürpriz kutlamada çocuklar kameraya duygularını aktarırken doğum günlerini kutladıklarını söylüyorlar, heyecanlarını dile getiriyorlar ve kendilerini özel hissetmelerini sağlayan Okul Müdürü Murat Çengel ve öğretmenlerine şükran duygularıyla bakıyorlardı. Akdeniz Özel Eğitim ve Uygulama Merkezi’nde eğitim gören çocuklarını bir an bile yalnız bırakmayan anneler ise, duygularını kameralara aktarırken gururlu ve duyguluydular.
‘BİLİNMESİ GEREKEN FARKINDALIK’
Akdeniz Özel Eğitim ve Uygulama Merkezi Müdürü Murat Çengel toplumun birer parçası olan özel çocuklarla daha çok ilgilenilmesi gerektiğine vurgu yaparak şunları söyledi: “Okulumuz orta ve ara düzeydeki zihinsel engelli çocukların eğitim gördüğü 1.2 ve 3. kademeden oluşmaktadır. Biz çocuklarımıza öğrencilerimize burada günlük yaşam becerilerini, öz bakım becerilerini, toplumsal ön becerilerini kazandırmaya çalışıyoruz. Kısacası kendi başına yaşayabilen, tek başlarına ihtiyaçlarını gören bireyler haline getirmek bizim asıl hedefimiz. Aslında burada bilinmesi gereken bizim maddi eksiklerimiz değil farkındalık. Toplumun bu çocukların farkında olması. En önemlisi bu. Biz ondan sonra bütün engelleri velilerimizle, öğretmen arkadaşlarımızla, çalışanlarımızla birlikte aşabiliyoruz. Bu anlamda söyleyebileceğim çok söz var. Fakat bunları sadece bir günde değil tüm yılda hatırlamak bilmek gerekiyor. Hepimiz bir engelli adayıyız. Yarın ne olacağımızı bilmiyoruz. Bu anlamda tüm bu çocuklarımızı bu şekilde kabullenerek topluma bakış açısını geliştirmek, farkındalığını oluşturmak gerekiyor. Aslında zorlayan bir tarafı yok. Bilakis engelli örgencilerle çalışmak beni daha çok mutlu ediyor. Çünkü toplumda ve birçok yerde bu çocuklarımız yavrularımız dışlanmış, “Sen engellisin” deyip bir kenara atılmış. Evlerine gittik, kendilerine ulaştık, rica ettik, anlattık. Devletin desteğini kapılarına kadar götürdük. Ve şuan kazandırdığımız birçok öğrenci var. Bu çocuklar bizim yavrularımız, bunlara sahip çıkmak en büyük borcumuz. Bir daha söylüyorum amacımız farkındalık yaratmak..”
