AK Parti Hatay Milletvekili Abdulkadir Özel ve İskenderun Belediye Başkanı Fatih Tosyalı, meydanlarda siyaset yapmıyor..
Şikayet üretmiyor..
Bahanelere sığınmıyor!
Deprem boyunca şehrin yaralarını sarmak adına gayretlerini gördük.
Sorun olan yerlere kurumları seferber ettiler.
İskenderun Belediyesi’nin bütün gücünü aktardılar..
Peki Hatay Büyükşehir Belediyesi’ne ne demeli?
Yılan hikayesine dönen, DSİ’nin yıllar önce HATSU’ya devrettiği içmesuyu arıtma tesisini bırakın işletmeyi, harabeye çevirdiler.
Talan ettiler!
Kamu zararı oluşturdular..
Tekrardan bu tesisi işler duruma getirmek, yeni yatırımlarla bakım ve onarımını yapmak.. Ayrıca ekipmanlarla donatma işi yine DSİ’ye düştü.
Konya Büyükşehir Belediyesi de her türlü desteğini sağlayarak, omuz veriyor.
Nasıl mı oluyor?
Milletvekili Özel ve Başkan Tosyalı harekete geçerek, tüm olanakları, alternatifleri masaya yatırdılar.. Kurumsal işbirliğine giriştiler.. Bu süreçte Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın katkısı ne oldu? Kocaman bir sıfır.. Üstelik bu yatırımların üstüne konarak, geçmişe dönük faturaların tahsili için vatandaşın üzerine çöktü.. Yaptığı en büyük icraat bu! Bitmedi.. Denizciler ve ötesinde birçok mahalleyi susuz bıraktı.. İşte tam da bu noktada Lütfü Savaş’ın kafa yorması gereken bu sorunu kim dert ediyor? İller Bankası!
Sağolsunlar, yine Milletvekili Özel ve Başkan Tosyalı’nın gayretleriyle, bu temas sağlandı..
Neticede;
HATSU’nun yapması gereken tüm işleri İller Bankası yapıyor..
İskenderun atık su arıtma tesisi onarımı..
Yağmur suyu terfi merkezi yapımı ihalesi..
Bekbele izale hattı şebeke yapımı ihalesi..
Azganlık içme suyu şebeke yapımı ihalesi..
Denizciler içme suyu şebeke yapımı ihalesi..
İskenderun iletim hattı ve depo yapımı ihalesi..
İskenderun içme suyu kısmı şebeke yapımı depo üst kodlar ihalesi..
Gibi, hayati önem taşıyan her hizmetin imza ve sorumluluğu İller Bankası’nda.. Kim ne derse desin? Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın işleri yürütme yetisi ve tecrübesi iflas etmiştir. Sorumsuzluğu, bu şehre büyük zarar veriyor..
Daha, duvarları yıkılan mezarlıkların onarımını yapamayan bir belediye, esnafın tadilat yapmak için beklediği kaldırımları düzeltemiyor.. Sahil yolu başta olmak üzere, sorumlu oldukları hiçbir yerde iyileştirme yapamıyorlar..
Çalışanların bile parasını ödeyemiyorlar..
Hakikaten merak ediyorum;
6,5 milyar lira bütçesi olan bir HBB, bu parayı nereye harcıyor? Sürekli ‘Param Yok’ diyen Lütfü Savaş, Hatayspor için nasıl oluyor da transfer çalışmalarını başlatıyor? Bu durumda halk daha ne kadar perişan olacak? Daha ne kadar bedel ödeyecek? Hem nereye kadar, bu umursamazlık sürecek? Kime sorsam, HBB Başkanı Lütfü Savaş için ‘İstifa Etsin’ diyor.. Ama herkes biliyor ki, Lütfü Savaş istifa etmez, edemez.. O yüzden İçişleri Bakanlığı’na sesleniyorum; Hatay’ın çok acil gereksinimi olan hizmetlerin yapılması, tüm ilçelerde eşit hizmet üretecek iradenin oluşması için büyükşehir belediyesine kayyum atayın!
Yerel seçimlere kadar dayanacak gücümüz yok çünkü, böyle gitmez!
PETEK PASTANESİ KIRMIZI ÇİZGİMİZ
Hatay’ı tahrip eden deprem, künefesiyle ünlü, 81 yıllık hikayesi Çamlıhemşin’e uzanan Petek Pastaneleri’ne de ağır hasar verdi.
6 lezzet şubesinden 4’ü artık olmayan mekanın 400 personelinden 12’si aileleriyle birlikte, depremde yaşamını yitirmiş, hayatta kalanların çoğu başka kentlere göçmüş.
Petek Pastaneleri’nden geriye 150 personel ve 2 şube kalmış. Mesleğin dördüncü kuşak temsilcisi Bayram Alpagül, kolu kanadı kırık İskenderun’da, dededen kalma 81 yıllık lezzeti yaşatmak için zorlu yola, “Vazgeçmeyeceğiz” diyerek koyuldu.
Oysa bunca kayıplara rağmen, deprem boyunca Petek Pastanesini depremzedelere açan, barınma ihtiyacını karşılayan ve yemek ikramında bulunan da Bayram Alpagül’dü..
İnsanlığını, duruşunu, beyefendiliğini hep takdir ettim. Hiçbir zaman patron olmadı..
Mutfakta, her yerde o var..
Çizgisini hiç bozmadı!
Türkiye’ye mal olmuş, önemli bir markaya dönüşmüş Petek Pastanesi, İskenderun’un değeridir..
Onu yaşatmak, yerel esnafın önemli dinamo taşlarından bir değeri, öne çıkarmak görevimiz olmalı.
Sahip çıkacağız, ayağa kaldıracağız..
Yılmaz AKPINAR