İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Levent Hakkı Yılmaz, Aydınlık Gazetesine, bölgemizde meydana gelen deprem sonrası alınacak önlemler ile ilgili son gelişmeleri değerlendirdi.
İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Levent Hakkı Yılmaz, demecinde, Hatay ekonomisini ayakta tutan unsurun günlük ticaret olduğunu söyledi: kredi teşviki, düşük faizli kredi, çeklerin ödenmesi ve borçların ertelenmesi, teşvikte ve tedarikte öncelik sağlanması bizim için önemli.
İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası (İTSO) Başkanı Levent Hakkı Yılmaz, İskenderun’daki sanayi işletmelerinin deprem sonrası 4’üncü günden itibaren çalışmalara başladığını söyledi. Barınma sorunu çözülürse tam kapasite
çalışmaya devam edeceklerini bildiren Yılmaz, Ticaret Bakanlığına 27 maddelik talepte bulunduklarını ifade ederek, bunların sağlanması durumunda bölgedeki ekonomiyi yeniden ayağa kaldırabileceklerini ifade etti.
İTSO Başkanı Yılmaz, başta İskenderun olmak üzere Hatay ticaret ve sanayisiyle ilgili gelecek planlarını anlatarak Hatay ekonomisini ayakta tutan unsurun günlük ticaret olduğunu söyledi: Kredi teşviki, düşük faizli kredi, çeklerin ödemesi ve borçların ertelenmesi, teşvikte ve tedarikte öncelik sağlanması bizim için önemli” dedi.
‘BİRLİKTE DOĞRULARI ARTIRALIM’
İskenderun’un Türkiye’nin en önemli demir çelik üretim merkezlerinden biri olduğunu anlatan İTSO Başkanı Yılmaz, bölgedeki sanayicilerin Türkiye’nin en büyük işletmecileri arasında olduğunu ve Türkiye ekonomisine büyük katkıda bulunduğunu vurguladı. İTSO Başkanı Yılmaz, bu saatten sonra eleştirmenin faydalı olmadığını ve eksiklerin her zaman olabileceğini belirterek, “Hep birlikte doğruları artırma zamanı.” dedi.
‘KADEMELİ OLARAK TAM KAPASİTEYE GEÇECEK’
Depremlerde hasar alan İskenderun Limanı’yla ilgili de konuşan Yılmaz, “Liman şu an çalışıyor. Ama tabi hasar aldı, onarım devam ediyor. Bir yangın çıkmıştı, onun için de hasar tespitleri sürüyor. En kısa sürede onarım da bitecek. Tam kapasiteye kademeli olarak geçeceğiz.” dedi. Yılmaz, afetle mücadeleyle ilgili de şunları ekledi: “Ülkemiz ve devletimiz güçlü. Bu sorunu en kısa sürede aşacağımıza inanıyorum. Son dönemde çok fazla olumsuzluklar yaşadık. FETÖ darbe girişimi, korona virüs salgını ve son olarak da bu deprem. Bunu da aşacağız.”
‘SINIR KAPILARI AÇILMALI’
Hatay ekonomisini ayakta tutan unsurun günlük ticaret olduğunu belirten Yılmaz, bunun 2011’de başlayan Suriye savaşından olumsuz etkilendiğini söyledi. İTSO Başkanı Yılmaz; “Sınır kapılarının kapatılması Hatay ekonomisinin yarısını olumsuz etkiledi. Türkiye’nin en büyük 2. tır filosu Hatay’daydı. Eğer Suriye’yle ilişkiler yeniden geliştirilirse Hatay ve dolayısıyla İskenderun ekonomisi de hızla büyür.” şeklinde konuştu.
Yılmaz, depremlerin ardından Suriyelilerin yağma yaptığı iddiasına ilişkin ise şunları kaydetti:
“Deprem sürecinde Suriyelilerin yağma ve hırsızlık olaylarına karıştığı meselesi doğru değil. Ben bizzat emniyet mensuplarından öğrendim. Kamuoyunda ne yazık ki böyle yanlış bilgiler yayılabiliyor.”
27 MADDELİK TALEP:
Afetin ardından Ticaret Bakanı Mehmet Muş ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile görüştüklerini belirten İTSO Başkanı Yılmaz, 27 maddelik talepte bulunduklarını aktardı. Yılmaz, bunların karşılanması durumunda şehrin ekonomisinin yeniden ayağa kaldırılabileceğini söyleyerek, taleplerini şöyle açıkladı:
“Ticaret Bakanımızla iki toplantı yaptık. TOBB Başkanımızla da toplantılar yapıyoruz. Küçük işletmeler, esnaf ve bize bağlı orta ve büyük işletmeler çok büyük zarar etti. Bizim 7 bin üyemiz var. Kimi işletmenin 7 milyon lirayı bulan zararı var, kiminin daha fazla. Hatay Türkiye’nin ihracat ve vergi sıralamasında 7’inci şehir. İşletmelerin afet öncesindeki gibi çalışabilmesi için KDV, ÖTV, kurumlar vergisinde düzenleme talep ettik. Kredi teşviki, düşük faizli kredi, çeklerin ödemesi ve borçların ertelenmesi, teşvikte ve tedarikte öncelik sağlanması bizim için önemli. Ayrıca hibe desteği ve KOBİ’lere düşük faizli kredi de talep ettik. Çarşı esnafı İskenderun’u ayakta tutardı. Esnaf bir an evvel desteklenmeli. Zanaatkarların şehre dönmesi için barınmanın sağlanması, çocukların eğitiminin yeniden yüz yüze eğitim ve tedarikin de bölge insanından yapılması durumunda biz bu şehri yeniden ayağa kaldırırız.”
Talepte bulunulan 27 madde:
1. Çadır, konteyner ve gıda ihtiyacı en elzem ihtiyaçlar olmaktadır.
2. Binaların durumlarının daha profesyonel bir şekilde tespitlerinin yapılması gerektiği belirtilmektedir.
3. İşyerleri çalışamaz durumda olan işletmelerimize konteyner
mobil ofis tedarik edilmesinin faydalı olacağı ifade edilmektedir.
4. Deprem bölgesinde faaliyet gösteren işletmelerimizin sigortalı çalışanlarının SGK prim ve aylık ücretlerinin devlet tarafından karşılanması talep edilmektedir.
5. Depremden etkilenen şehirlerimizde gerçekleşmiş olan ticaretin geriye dönük ödemelerinin yapılabilmesi için devlet kurumları tarafından hibe desteği sağlanması gerektiği ifade edilmektedir.
6. Üç ay ertelenen çek ödemeleri çözüm olmayacaktır. En az bir yıl veya daha kalıcı ve uzun soluklu bir çözüm
düşünülmesi gerekmektedir.
7. KOBİ’lere 24 ay veya 36 ay geri ödemesiz, 5-6 yıllık düşük faizli kredi desteği sağlanması, kredi limitlerinin yükseltilmesi ve kredi teminatının Kredi Garanti Fonu’ndan karşılanması önem arz etmektedir. Eximbank kredilerinde, deprem bölgelerindeki işletmelere pozitif ayrımcılık yapılması ile zorluk yaşayan işletmelere nakdi destek sağlanması gerekmektedir.
8. Tedarik zincirinde şartları uygun olan bölge firmalarına öncelik tanınması gerektiği belirtilmektedir.
9. Demir miktarı, çimento ve benzeri inşaat malzemelerinin projeye uygun kullanılıp kullanılmadığının denetlenmesine çok önem verilmesi gerekmektedir.
10. Şehrin yeniden inşa edilme sürecinde, fazla ihtiyaç olacağından betonun harç yapımında kullanılan agrega
maden sahalarının acilen genişletilmesi gerektiği ifade edilmektedir.
11. Deprem bölgesinde yaşayan ve ticaret yapanların ödemekle yükümlü oldukları elektrik, su, internet, doğalgaz ödemelerinin 31.12.2023 tarihine kadar devlet tarafından ödenmesi ve tüm vergilerden muaf tutulması gerektiği ifade edilmektedir.
12. Deprem bölgesindeki şehirlerin yatırım teşvikinde 6. Bölgeye alınması büyük önem arz etmektedir.
13. Okullarımızın güvenle açılması, öğrencilerimizin yaşadığı bu travmatik süreci öğretmenler ve diğer öğrencilerle birlikte atlatmasının sağlanması gerekmektedir.
14. Özel okul teşviklerinin yeniden verilmesi büyük önem taşımaktadır.
15. Özel okullara ayrılan ve kullanılmaya hazır halde bekleyen Kredi Garanti Fonu desteğinin acilen deprem bölgesindeki okullara kullandırılması talep edilmektedir.
16. Kısa çalışma ödeneğinin 31.12.2023 tarihine kadar uzatılması gerektiği ifade edilmektedir.
17. Deprem bölgesindeki özel okullara elektrik birim ücretinin 2 yıl süreyle en düşük fiyatta sabitlenmesi ve destek sağlanması gerektiği belirtilmiştir.
18. Çalışma bakanlığından işine gelmeyen işçilerin işten çıkarılmasına yönelik iznin verilmesi talep edilmektedir.
19. Çalışan işçilerimizin vergi dilimlerinin de arttırılarak ellerine geçecek net ücretlerin uzun vadeye yayılması talep edilmektedir.
20. Deprem bölgesindeki ticari faaliyetlerde kullanılmak
üzere ticari ve binek araçların ÖTV ve KDV’lerinin alınmaması ve 5 yıl süre ile satışının yapılamaması talebi bulunmaktadır.
21. Vergi barışı yasasının mücbir sebep illerinde ilk taksitinin 31.12.2023 olarak düzeltilmesi ve minimum 7 yıl vadeye uzatılması talep edilmektedir.
22. Deprem bölgesinde yapılacak olacak minimum 150 m2 ye kadar olan tüm konutlarda KDV oranın %8 den %1 e düşürülmesi talep edilmektedir.
23. Fahiş fiyat uygulayan şirketlerin tespit edilerek gerekli işlemlerin yapılması veya rekabet kurumunun devreye sokulması talep edilmektedir.
24. Limak İskenderun Limanı’nın faaliyetlerine devam etmesinin sağlanması şehrimiz açısından önem arz etmektedir.
25. Özel bankaların faiz oranlarının makul bir seviye düşürülmesi esnaf ve sanayicilerimizin beklentisidir.
26. Tevkifat konusu sanayiciler ayağında çözülmüş olmasına rağmen esnaf tarafında sürüncemede kaldığı tarafımıza iletilmiştir.
27. İşini ve evini kaybetmiş çalışanların aileleri ile diğer şehirlere gidip orada bir düzen kurmak istemektedirler. İşletmelerin bu tür çalışanlara yasal haklarını verebilmeleri için işletmelere tıpkı EYT’de düşünülen gibi uzun vadeli düşük faizli kredilerin verilmesi çok önem arz etmektedir.