Depremin hemen ardından fabrikalarda üretimi durdurup, tesislerdeki tüm iş makineleri ve araçları bölgeye yönlendiren, bini aşkın çalışanla da enkaza koşup kurtarma çalışmalarını bizzat yöneten Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, 11 ilimizi etkileyen deprem felaketine ilişkin açıklamasında, “11 ilimizi kalbinden vuran deprem felaketi, bölgedeki halkımıza tarifi mümkün olmayan acılar yaşattı. Bunu, burada bölgede olmayanın tam olarak anlaması gerçekten mümkün değil. Buna rağmen ülkemizdeki her haneye ateş düştüğünü, herkesin canının yandığını hepimiz biliyoruz. Sözlerimizde, birbirimizin gözlerine baktığımızda, bazen suskunluklarımızda, kısacası her anımızda bu büyük acı var. Milletimizin böyle zor zamanlarda gösterdiği dayanışma ve yardımlaşma ruhu ise tüm bu acılar içinde hepimizi ayakta tutan en büyük güç olmayı sürdürüyor” dedi.
‘EVİMİZE ATEŞ DÜŞTÜ, CANLARIMIZI KAYBETTİK’
Tosyalı Holding olarak tesislerimizin bulunduğu İskenderun ve Osmaniye’de bu felaketi bizzat yaşadık. Evimize ateş düştü, canlarımızı kaybettik. Kimisi çalışma arkadaşımızdı, kimisi iş ortağımız, kimisi yan komşumuz. Bunu anlatmak, inanın hiç kolay değil. Tarifi de mümkün değil. Ancak yaraları sarmak için burada koşuşturarak bu acıyla baş etmeye çalışıyoruz. Dışardan bakma, değerlendirme fırsatımız yok çünkü ilk andan itibaren sahadayız. Bir can daha kurtarabilir miyiz, bir canın daha yaralarını sarabilir miyiz diye koşuşturup duruyoruz.Bizzat Tosyalı Holding Yönetim Kurulu olarak, 1.000’den fazla çalışma arkadaşımızla birlikte ilk günden bu yana büyük bir inanç ve umutla sahada çalışıyoruz Arama-kurtarma ekibimiz, iş makinelerimiz, gıda ve erzak dağıtımı yapan arkadaşlarımız, depremden zarar gören insanlara yardım etmek için var güçleriyle çalıştılar. Geniş müşteri ağımızdan gelen yardımların depremzedelere dağıtımını, lojistik imkanlarımızı seferber ederek gerçekleştirdik. Fabrika mutfaklarımız gece gündüz, durmadan çalışıyor. Herkese sıcak yemek yetiştirmek için çabalıyoruz. Barınma ihtiyaçlarına yönelik özel bir ekip kurduk. Ekibimiz yörenin her köşesinde başta yaşlı ve çocuklu aileler olmak üzere bölge halkının çadır ihtiyaçlarını karşılayıp bizzat çadırlarını kuruyor. İlaveten bugüne kadar sadece tesislerimizde 120 aileye alan açıp çadır kurduk. İhtiyaçlar doğrultusunda bunun sayısını artırmak üzere hazırlıklarımızı yaptık. Bölgemizde insan kayıplarının yanı sıra kültürel mirasımıza yönelik de kayıplarımız oldu. Bu felaketten etkilenen Hatay Medeniyetler Korosu’nu yeniden ayağa kaldırmak için destekte bulunduk. Bu alandaki çabalarımız da devam edecek.’
’11 İLİMİZE DE YARDIM ELİMİZİ UZATTIK’
Sadece kendi bölgelerimizde değil, deprem felaketinden etkilenen tüm diğer illerimize de yardım elimizi uzattık. Maddi olanaklarımızı ve ekipmanlarımızı bu bölgelerde de seferber ettik.Tosyalı’da, artık hiçbir zaman her şeyimiz tam olmayacak, bir tarafımız hep eksikBu büyük bir felaket ve yaralarımızı sarmak gerçekten zaman alacak. Bölgede çok fazla canımızı kaybettik. Çok büyük sayıda yaralımız var. Bana bazen soruluyor; “Fabrikalarınız ne durumda, üretime devam edebilecek mi?” diye. Ama inanın “Sorun yok, bir eksiğimiz yok” demeye dilimiz varmıyor. Evet tesislerimiz üretime devam edebilecek durumda ve hiçbir sorun yok ama çok eksiğimiz var. Adalet Bozkan, Anıl Sağır, Berk Digili, Berkhan Eminsoy, Bilal Kanat, Can Önalan, Furkan Berke Gökçe, Halil Ibrahim Aksoy, Hasan Temel, Kâmil Binboğa, Melis Kılıç, Mesut Savran, Musa Aslan, Onur Can Türk, Recep Doğan ve Sergen Mudanya… Artık aramızda yoklar. Dışarıdan bakan biri için onlar birer isim olabilir ama bizim için öyle değil. Canımız, kanımız, arkadaşımız, kardeşimiz. Bir aile gibi olduğumuz Tosyalı’da, o yüzden artık hiçbir zaman her şeyimiz tam olmayacak, bir tarafımız hep eksik kalacak. Her zaman farklı vesilelerle söylüyorum; makineleri yeniden kurabilir, tesisleri yeniden inşa edebilirsiniz ama her insan bir değerdir, onu geri getiremezsiniz.
’HAYATINI KAYBEDEN ARKADAŞLARIMIZIN YASINI TUTUYORUZ, YENİDEN AYAĞA KALKMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ’
Tosyalı çatısı altında bu duyguyla yoğrulmuş olan bizler için o yüzden bu acının bir tarifi yok. Artık bizimle olamayacak olsalar da hayatını kaybeden tüm arkadaşlarımızın aziz hatırası sonsuza kadar kalbimizde yaşayacak. Tosyalı tarihinde kendileri her zaman ayrı bir yere sahip olacak. Kendilerine Allah’tan rahmet, kederli ailelerine, yakınlarına ve tüm Tosyalı Ailemize baş sağlığı diliyorum. Bölgedeki 6 bin çalışanımız, aileleri ve yakınları için seferber olduk. Biz Tosyalı olarak her zaman bir aile olduk ve öyle kalmaya da devam edeceğiz. O yüzden bir yandan hayatını kaybeden arkadaşlarımızın yasını tutarken diğer yandan da yeniden ayağa kalkmak için çalışıyoruz. Şu anda bölgedeki 6 bin çalışanımız, aileleri ve yakınları için seferber olmuş durumdayız. Hemen depremin ardından çalışanlarımıza 30 milyon TL civarında nakdi yardımda bulunduk. Bunun yanı sıra özellikle barınma konusuna çözüm getirmek için çabalıyoruz. Tesislerimizde şu anda 500’den fazla çalışma arkadaşımız aileleriyle birlikte kalıyor. Osmaniye’deki tesisimizin yakınında tahsis edilen arazide özel bir barınma alanı inşa edeceğiz. Bölgenin iklimine uygun malzemelerle, içerisinde bir evde olabilecek temel ihtiyaçların karşılanabileceği, normal prefabriklerden farklı olarak özel tasarlanacak konteyner yapımı için çalışmaları başlattık.
‘ÖNCELİKLİ OLAN İNSANDIR, TOPLUM VE ÇEVREDİR’
Deprem sonrasında oturulacak sağlam evlerin sayısının az olması sebebiyle ortaya çıkan barınma sorunu temel problem. Kısa sürede çözülmesi de kolay değil. İnsanların burada kalması bölgenin yaşaması ve canlı kalması için çok önemli. Nitelikli insanlarımızın göç etmesi bölgemiz için yeni bir yıkım olur. O yüzden barınma için hazırladığımız bu özel tasarım yaşam alanlarının hayatın mümkün olduğu kadar normal bir şekilde idamesi için de önemli olacağına inanıyorum. Tekrar altını çizerek söylemek istiyorum; öncelikli olan insandır, toplum ve çevredir, gerisini zor da olsa el birliğiyle çözebiliriz. O yüzden biz Osmaniye ve İskenderun gibi tesislerimizin olduğu bölgelerde bunun için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Yeniden güçlü bir şekilde ayağa kalkıp daha güzel günlere koşmak için büyük bir aile olarak birbirimize sıkı sıkıya sarılacağız. Tesislerimizden başlayıp şehirlerimize kadar, elimizin uzandığı her yere bu umudu taşıyacağız. İnsanın olduğu yerde çözümünde olacağını; ancak insan, toplum ve çevre için iyi olanın peşinde koşarak bu dünyanın değişebileceğini göstermek için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Bütün milletimize bir kez daha geçmiş olsun. Hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı ve sabır, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum.”