Su diyeti; kısa sürede fazla kilo kaybını amaçlayan popüler şok diyet yaklaşımlarından biridir. Su diyeti başlıklı iki tercih edilen yöntemden biri, gün içinde su dışında hiçbir besinin tüketilmemesidir. Diğerinde ise, su ile beraber çeşitli meyve ve sebze suları da bu diyete eklenebilir. Her ikisi de yetersiz miktarlarda enerji ve besin ögesi içermektedir.
TEK BAŞINA SU YETERLİ DEĞİL!
Su, her ne kadar yaşamsal faaliyetlerimizin sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için önemli olsa da; bütünsel sağlığımızın iyi işlemesi ve korunmasında tek başına asla yeterli olmaz. Çünkü, su diyetinde olduğu gibi tek tip besinler ile beslenildiği zaman, insan vücudu için gerekli olan karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineral gibi farklı çeşitteki besin ögelerinden yeterince yararlanamayız.
SU DİYETİ GİBİ ŞOK DİYETLERİN ORTAK ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
• Bireye özgü değildir.
• Kısa sürede hızlı kilo kaybı vaat eden ‘sihirli – şok’ diyetlerdir.
• Kişinin gereksinimine göre düzenlenmemiş, kontrol altında yapılmayan ‘ÇOK DÜŞÜK KALORİLİ’ diyetlerdir.
• Monoton ve can sıkıcıdır.
• Kişiye Yeterli ve Dengeli beslenme alışkanlığı kazandırmaz.
• Gerçek kilo kaybı yerine sadece su kaybına neden olabilir (özellikle diüretik ilaçlar kullanımıyla).
PEKİ; BU DİYETLERİ UYGULAYAN KİŞİLERDE NE GİBİ SAĞLIK SORUNLARI GÖRÜLEBİLİR?
• Baş ağrısı, sinirlilik
• Konsantrasyon bozukluğu
• Yorgunluk, uyuşukluk hali
• Kalp çarpıntıları
• Hipotansiyon (Düşük tansiyon)
• Bulantı, kusma
• Kabızlık, Diyare (İshal)
• Karında şişkinlik
• Safra taşları
• Kadınlarda Menstrüasyon düzensizliği
• Soğuğa karşı duyarlılık
• Kuru cilt
• Saç dökülmesi
• Vücutta elektrolit dengesizliği
• Yüksek Kolesterol
• Ürik asit düzeyinde yükselme
“SU DİYETİ” GİBİ ÇOK DÜŞÜK KALORİLİ DİYETLERDEN UZAK DURUN
Yanıltıcı kilo kaybına sebep olan şok diyetlerden uzak durulmalı; sağlıklı beslenmenin temel ilkesi olan farklı renk ve çeşitte besinlerden yeterince, ihtiyacımıza uygun olacak şekilde beslenmeye önem verilmelidir.
SU DİYETİ GİBİ DİYETLERİN SONUCU YO-YO SENDROMU MU?
Ayrıca bu tarz diyetler uzun vadede yağ kaybından çok kas ve su kaybı sağlamakta olup; ani ve aşırı verilen kilolar bireylerde “ağırlık döngüsü” veya “Yo-yo sendromu” na sebep olabilir. Ağırlık döngüsü durumunu şu şekilde özetleyebiliriz: Azalan kas kütlesine bağlı olarak metabolizma hızının düşmesi sonucunda bireyin enerji ihtiyacı azalır. Diyetin rutinleşmesi ve sürekli yetersiz enerji alımı bireylerin karbonhidrattan zengin besinlere yönelimini ve yeme ataklarını arttırır. Sonuçta birey tekrar ağırlık kazanımı yaşar ve kas kütlesinden daha fazla miktarda yağ kütlesi kazanabilir.
Kilo vermek istiyorsanız Diyetisyene gidin. En doğru kilo verme yöntemi: “Kişiye özel hazırlanmış diyet programı”dır.
Kilo vermek istiyorsanız sağlıklı ve kalıcı şekilde ağırlık denetimini sağlamak için bu işin uzmanı olan Diyetisyen desteği alın. Diyetisyeniniz size yasaksız, keyifli, sevdiğiniz besinlerden oluşan, hastalık durumunuza veya kişisel ihtiyaçlarınıza yönelik bir diyet programı hazırlayacaktır.