2008 KRİZİ KAPIDAN KOVULDU, 2022 YILINDA TEKRAR BACADAN (GİRDİ) GELDİ

Türk Ekonomisi İle İlgili Yaygın Olarak Sorulan Sorular;

Türkiye’nin de dahil olduğu dünya devletleri zorlu ve riskli ekonomik süreçten geçtiği şu günlerde, her ülkenin her bölge devletleri küresel krizden “daha az etkilenmek, daha az zayiatla krizden çıkabilmek” için bir seri önlemler ve tedbirler almaktalar:
Türkiye krizden daha az etkilenmek ve daha az zayiatla kurtulabilmek için; üç önemli kararı uygulamaya koydu:
Kur korumalı mevduat hesabı,
Gelire endeksli senet uygulaması,
Son aylarda yaşanan dolarizasyon dalgalanmasına bir standart (durağanlık) getirmiştir.
Ekonomiyi canlandırmak için (inşaat sektörü 265 sektöre direkt ve endirekt olarak canlılık getirdiğinden dolayı) konut kredilerindeki kolay temin ve konut kredi faizlerindeki düşük faiz politikası, hane halklarının konut alım talebini hızlandırmış ve fırsatçılar (ancak) bu politikayı kendi lehine çevirmiştir. Bu politika konut fiyatlarının (enflasyon oranlarından) daha fazla yükselmesine neden olmuştur. Konut fiyatlarındaki aşırı artış beraberinde enflasyon rakamlarını da aşırı arttırmıştır. Toplumun, hane halkının alım gücünü daha çok zora sokmuştur.
Her ülkenin, her halkın, bu tip krizlerde (ekonomik, deprem, sel baskını, yangınlar gibi doğal afetler) sosyo-ekonomik davranışlar ortaya koyarlar.
Türk halkı kaderci bir toplum olduğundan, bu tip krizlerde kaderimizde bunu da yaşamak varmış diyerek, kabullenme yolunu seçerler ve mücadele etmek yerine krizle yaşamayı tercih ederler.
Türk halkının büyük bir bölümü, Anadolu’dan büyük şehirlere göç etmiş ailelerdir. Kriz başladığında ve onunla baş edemediğinde; doğduğu köylere şehirlere tersine göç ederek hayat standardını aşağıya çekme yolunu tercih ederler.
Ailenin zaruri ihtiyacı olan Hububat, salça, yöresel yiyecekler, meyve ve sebzeleri, kendi köylerinden alıp, “mutfak girdi maliyetlerini düşürerek” yaşama tutunmaya çalışırlar.
Bu ve buna benzer Türk halkının sosyo-ekonomik davranışları, Türkiye Cumhuriyeti halkının ve devletinin, büyük krizlerden az zayiat ve kolay çıkmasına neden olmaktadır.
Diğer taraftan Türk vatandaşları, çalışmak ve para kazanmak için gittikleri yabancı (ABD, Almanya, Fransa, Hollanda, İngiltere, Orta Asya ülkeleri ve Arap vb. ülkelerinde) kazandıkları paraları, Türkiye’ye getirerek; başta ev, araba, arsa, tarla satın alarak döviz cinsi paraları, Türkiye’ ye (bırakarak) azımsanmayacak oranda Türkiye ekonomisine kazandırmaktadırlar.
Diğer taraftan turizmden gelen döviz cinsi paralarda, Türkiye ekonomisine (canlandırmak için) kazandırılmaktadır.
Başta Suriye, Irak, Libya, Gürcistan, Rusya ve Ukrayna gibi ülkelerde baş gösteren istikrarsızlık ve savaşın neden olduğu güvensizlikten dolayı,
Dünya ülkelerinin Rusya’ya yaptırımları, önemli işadamları güvenli ülke olan Türkiye’de, yeni şirketler kurmalarına ve para hareketlerinin Türkiye’ye yönelmesine sebep olmuştur.
Bu gelişme, Türk ekonomisine, direkt ve endirek olarak fayda (katkılar) sağlamaktadır.
Covit salgının neden olduğu, ,insan sağlığı ve üretimdeki durağanlıkla başlayan, küresel ekonomik kriz enflasyon çılgınlığına dönüşmüşken ABD ve Avrupa ülkelerinin faiz yükseltmeleri, Ukrayna-Rusya savaşının neden olduğu, Hububat ve petrol ürünlerindeki temin zorlukları (fiyatların kontrolsüzce yükselişi) küresel krizi baş edilemez boyutlara ulaştırmıştır.
TÜRKİYE EKONOMİSİ ÖNÜMÜZDEKİ AYLARDA VE YILLARDA YUKARDA SÖZ ETTİĞİMİZ VERİLER IŞIĞINDA GELİŞME VE ETKİLEŞİMLERLE, SOSYO-EKONOMİK OLUŞUMLAR GÖSTERECEKTİR.

SON SÖZ:
ALMAN Sansöly Angela MERKEL’in 2008 yılında yaşanan küresel ekonomik kriz için, 2009 yılında söylediği; Bugünkü (2022) krizin gelişinin habercisi olan o ünlü sözleri:
“DÜNYA ÜLKELERİ 2008 küresel ekonomik krizi çözemeden; GELECEK 10 YILLARA ÖTELEMİŞTİR. BUGÜN BU KRİZE NEDEN OLAN MORTGAGE KRİZİ VE BENZER OLUŞUMLAR, YENİ KÜRESEL KRİZE NEDEN OLACAK VE BİRÇOK ÜLKE VE DEVASA ŞİRKETLER BATACAK…
ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇLERDE YAŞANACAK KÜRESEL EKONOMİK KRİZE (AZ ZAYİAT İÇİN) HAZIRLIKLI OLMALIYIZ demişti.

MORTGAGE KRİZİ NEDİR?
2008 küresel kriz, ABD’ de ve Avrupa ülkelerinde; ödeme gücü yetersiz kişilerin (hane halkının) kolay kredi alabilmeleri, ev sahibi olabilmeleri için, bankalar tarafından, düşük faizli kredilerle özendirilmesi, suni olarak konuta talebi arttırmış ve konut fiyatlarının aşırı fahiş oranında yükselmesine neden olması.
O dönemde başta FED olmak üzere, Almanya DBB bank vb. fahiş faiz artırımına gitmeleri neticesinde; yoksul ve fakir aileler aldıkları düşük faizli (sonradan yükselişe geçen) kredi taksit borçlarını (hane halklarının iflası) ödeyemedikleri için, bankalar konutları ellerinden alması neticesinde, 2008 yılında dünya ülkelerine etkisini yayılarak, küresel ekonomik krize neden olmuştur.
Resesyon ifadesi; ekonomide uzun süreli olarak yaşanan durgunluğu ifade eder. Resesyon sonucunda ülkelerin ekonomik şartlarında negatif değişimler yaşanır. Aynı zamanda, resesyon oluşumu öncesi ülkelerin ekonomik piyasalarının ve finans işlemlerinin durgunlaştığı, riskli tabloların oluştuğu gözlemlenir.

Recep EKİNCİ
23 Haziran 2022 Perşembe