CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin, temmuz ayında yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nde yer alan aile hekimlerinin özlük haklarını kısıtlayan, ağır disiplin yaptırımları ve işten çıkarılmayı kolaylaştıran düzenlemeleri eleştirerek, yönetmeliğin aynı zamanda sağlık emekçilerinin düşünce ve görüşlerini açıklamalarını kısıtlayacak, işten çıkarılmalarını kolaylaştırılacak ve ceza yöntemlerini katmerleştirecek bir düzenleme olduğunu söyleyerek bu uygulamaların insan hakkı ihlallerine yol açacak nitelikte olduğunu belirtti ve konuyu TBMM gündemine taşıdı.
İNSAN HAKKI İHLALLERİNE YOL AÇAR
Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Av.Suzan Şahin, 1 Temmuz 2021 tarihinde yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nde yer alan aile hekimlerinin özlük haklarını kısıtlayan, ağır disiplin yaptırımları ve işten çıkarılmayı kolaylaştıran düzenlemeleri eleştirerek, yönetmelik aynı zamanda sağlık emekçilerinin düşünce ve görüşlerini açıklamalarını kısıtlayacak, işten çıkarılmalarını kolaylaştırılacak ve ceza yöntemlerini katmerleştirecek düzenlemeleri ile insan hakkı ihlallerine yol açacak nitelikte olduğunu söyleyerek konuyu meclis gündemine taşıdı.
SAĞLIK ÇALIŞANLARININ HAK VE MAĞDURİYETLERİ GİDERİLECEK MİDİR?
Şahin, TBMM Başkanlığına sunduğu önergesinde, “5258 Sayılı Kanunun 8. Maddesine dayanılarak çıkarılan 30 Haziran 2021 tarihinde 31527 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01.07.2021 tarihinde yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nde yer alan aile hekimlerinin özlük haklarını kısıtlayan, ağır disiplin yaptırımları ve işten çıkarılmayı kolaylaştıran düzenlemeler içermektedir. Yönetmelik aynı zamanda sağlık emekçilerinin düşünce ve görüşlerini açıklamalarını kısıtlayacak, işten çıkarılmalarını kolaylaştırılacak ve ceza yöntemlerini katmerleştirecek düzenlemeleri ile insan hakkı ihlallerine yol açacak niteliktedir. Meslek örgütleri tarafından Danıştay’a açılan dava dilekçelerinde Anayasa ve hukuka aykırılıklara dikkat çekilmektedir. Söz konusu dilekçelerde, Yönetmeliğin 1.Maddesinde yer alan “fesih şartları” ibaresinin, 6.Maddenin 3. Fıkrasında yer alan “Sözleşmeleri, Bakanlık adına imzalamaya ve sona erdirmeye il sağlık müdürü yetkilidir” ibaresinin, 7.Maddenin 1.Fıkrasında yer alan ”bir sözleşme döneminde bu Yönetmeliğin ekinde (Ek-3 Aile Hekimliği Uygulamasında Uygulanacak İhtar Puanı Cetveli) yer alan fiillerden 5 ve daha fazla kez ihtar puanı verilmesi veya toplamda 150 ve üzerinde ihtar puanına ulaşılması halinde müdürlükçe komisyon oluşturularak değerlendirme yapılır. Değerlendirme neticesinde komisyon tarafından; yeniden sözleşme imzalanmasına veya sözleşmenin yenilenmemesine karar verilir.
Aile sağlığı çalışanları için verilecek kararlarda aile hekiminin görüşü de alınır. Komisyonun teşekkülü ile çalışma usul ve esasları Bakanlıkça belirlenir” ibaresinin, 7.Maddenin 2. Fıkrasında yer alan ”Bakanlık müfettişlerince yapılacak inceleme ve soruşturma neticesine göre sözleşmenin yenilenmemesi kararı verilebilir” ibaresinin, 7.Maddenin 3.Fıkrasında yer alan ‘Birinci ve ikinci fıkralara göre sözleşmesi yenilenmeyenler, bir yıl süreyle aile hekimi veya aile sağlığı çalışanı olmak üzere başvuruda bulunamaz.” ibaresinin, ”Sözleşmenin Feshi Başlıklı 10. Maddesinin (Maddenin 4. Fıkrası hariç) tüm fıkralarının’, Sözleşmenin İhtaren Sona Erdirilmesi başlıklı ”11.Maddenin tüm fıkralarının” ve re’sen tespitini talep ettiğimiz, kanunla düzenlemesi gerekirken yönetmelikle düzenlenmiş, aile hekimlerinin özlük haklarını ihlal eden diğer tüm maddelerin öncelikle telafisi güç ve imkansız zararların doğması ve bu hükümlerin başta Anayasamız olmak üzere kanunlara aykırılık içerdiği ifade edilmiştir. Ayrıca Yönetmeliğin “izinler” başlıklı 13’üncü maddesi, “ödeme esasları” başlıklı 18’inci ve 19’uncu maddeleri ile ‘kesintiler’ başlıklı 20’nci maddelerinin de Anayasa ve kanunlarımız açısından sorunlar içerdiği belirtilmiştir” ifadelerini kullandı.
SÖZ KONUSU YÖNETMELİK HAZIRLANIRKEN HANGİ KRİTERLER DİKKATE ALINMIŞTIR?
Tüm bu koşullar altında sistemde var olan aşılar, mobil sağlık hizmetleri, çocuk, bebek ve gebe izlemleri ve birçok angarya işe ek olarak COVID-19 aşı uygulamaları da eklenince hem aile hekimlerinin hem de aile sağlığı çalışanlarının tükenmişlik ve çaresizlik içerisine girdiğini söyleyen Suzan Şahin, ‘‘Sağlık emekçileri pandemi döneminde kişisel koruyucu malzemeler yeterli düzeyde dağıtılamaması, bazı yerlerde de kalitesi düşük, uygunsuz kişisel koruyucu malzemeler dağıtılarak hayatları tehlikeye atılmasına, COVID-19 nedeniyle ölen sağlık emekçilerine, illiyet bağı aranarak COVID-19’un meslek hastalığı sayılmamasına, hatta COVID-19 ile hasta olduklarında karantinada oldukları günlerin ücretleri kesilmesine rağmen kendi başarıları ve çabaları ile polikliniklerini hiçbir şekilde kapatmadan, esnek çalışma sistemine dahil olmadan, il idarelerinin bütün mobbing ve baskılarına rağmen mesleklerine olan sadakat nedeniyle büyük bir özveri ve fedakarlıkla çalışmışlardır. Tüm bu fedakarlık ve özverili çalışmalarına rağmen hakları uygulama yönetmeliği ile daha da iyileştirilmesi gereken hakları hukuka aykırı bir şekilde gasp edilmektedir. Aile hekimleri bu yönetmeliğin bir ceza yönetmeliği niteliğinde olduğunu, hak kayıplarına yol açtığını ve bu yönetmelikle iş güvencelerinin yok edildiğini ileri sürerek Türkiye genelinde iş bırakma, kitlesel istifa eylemleri ile seslerini duyurmaya çalışmakta ve yeni yönetmeliğin yürürlükten kaldırılmasını ve mağduriyetlerinin giderilmesini talep etmektedir” dedi.
CHP’Lİ Şahin’in TBMM’ye sunduğu önergesinde Sağlık Bakanından cevap istediği sorular ise şöyle;
“Söz konusu yönetmelik hazırlanırken hangi kriterler dikkate alınmıştır? Yönetmelik hazırlanmadan önce aile hekimleri ve meslek örgütlerinin görüşleri alınmış mıdır? Alınmışsa neden dikkate alınmamıştır? Aile hekimlerinin düşüncelerini açıklamalarına yönelik kısıtlamalar getiren yönetmelik Anayasa’mızda ifade özgürlüğü hakkına müdahale değil midir? Bir aile hekiminin günde 3 bin 700 hastaya baktığı ve iş yüklerinin çok fazla olduğu gerçeğinden hareketle aile hekimlerine yeni iş tanımları yapılması ve bunun kabul edilmemesi halinde maaş kesintisi gibi ağır yaptırımların düzenlenmesi kararı hangi gerekçe ile alınmıştır? İş yükü gereğinden fazla olan aile hekimlerinin iş bırakması ve istifa etmeleri sağlık sisteminin işleyişinde aksamalara yol açmayacak mıdır? Sağlık çalışanlarının huzurlu çalışabilmeleri ve haklarını alabilmeleri için yönetmeliğin tamamıyla geri çekilmesi ya da hukuka aykırılığı açık olan maddelerinin kaldırılması söz konusu mudur? Sağlık çalışanlarının hak ve mağduriyetleri giderilecek midir?