RESTORASYON MU, VURGUN MU?

Bizler ay sonunu getirmek için iki kuruşun hesabını yaparken..
Faturalarla boğuşurken..
Peşpeşe gelen zamlarla uğraşırken..
Cebimizden çıkan parayla, Hatay Büyükşehir Belediyesi; kendi yayınladıkları faaliyet raporuna göre 20.12.2019’da tamamlandığı halde 2001/316675 ihale kayıt numaralı toplam 7 noktanın yeniden restorasyonuyla ilgili ihale yapılmasını nasıl açıklayacak?
Nasıl oluyor da ikinci kez 40 milyon lira restorasyon işlemi ile sözleşme imzalayabiliyorlar?
Bir bina nasıl oluyor da iki yılda bir restore edilir?
Bunun için ortaya konan restorasyon bedeli 40 milyon lira da nedir?
Uzaya bina mı dikiyoruz?
Hal böyleyken; sadece bir tanesi daha önce yaklaşık 48 milyon Türk Lirası harcanarak restore edilen binalar, 40 Milyon Türk Lirasından fazla bir bedelle nasıl olur da tekrar restore edilmek istenebilir?
Antakya’da sel oldu da tarihi binalara mı zarar verdi?
İki yılda rutubet mi binaları çürüttü? (Antakya’da rutubet de yok)
Fareleri mi binaları kemirdi?
Ne oldu da, iki yılda bir restorasyon hevesiniz tuttu?
Binalar tertemiz, sapasağlam duruyor!
Bu ihaleyi alan yüklenici neyi restore edecek?
Karşılığında kendisine nasıl ödeme yapılacak?
Yapılan ödeme kime tekrar ödenecek?
Sonra aynı büyükşehir belediyesi, şehrin tek fuar alanının satışına yönelik iki defa gündeme gelip ikisinde de reddedilmesine..
Tüm dinamiklerin karşı çıkmasına..
Ve STK’lardan ticaret odalarına kadar tepki göstermesine rağmen inatla ve ısrarla bu yeri satmaya çalışıyor.
Neden?
2.5 katrilyonluk bütçeniz yetmiyor mu?
EXPO’dan ve başka işlerden bile kokular yükselirken, herkesin karşı çıktığı bu satış ve anlamsız restorasyon işlemleri gün gibi ortadayken, bu bütçenin doğru yerlerde kullanıldığına nasıl inanacağız?
Cumhuriyet savcıları bir el atsın bu olaya?
Yeter artık!

10 YIL KİRA VERME, SONRA ‘YAYGARA’ KOPAR!
Bugün bir kiracınız olsa, ne kadar idare edersiniz?
Bir ay mı?
Altı ay mı?
Bir sene mi?
İnsanın vicdanıyla alakalı..
Ama sanırım borcunu ödemeyen birine 10 yıl kimse tahammül etmez!
Bu iş tahammülü aşar, sanki o yeri babasının malı gibi görmeye alışkanlık hale getirir!
Hiç kimse kusuruma bakmasın!
Belediyeler dingo aharının değildir.
Belediyeye ait yerler de birilerinin çörekleneceği yer de değildir!
Belediyeden yer alayım, çalıştırayım, ama kirasını da vermeyeyim demek, ne zamandan beri dürüstlük sayılıyor?
Şimdi İskenderun Belediyesi’nin, sanayide olan yerine bir yedi emin deposu işletirken.. Ta 2011’den beri kira ödemiyorsa.. Bırakın Belediye Başkanı Fatih Tosyalı’yı.. Onun yerinde siz olsanız ne yapardınız?
10 yıllık kira meselesi ne olacak?
Ortada ödenmeyen bir borç varsa, Belediye Başkanı neden ihale yoluyla yeni bir kiracı aramasın?
Öyle birilerinin konuştuğu gibi satış da değil, ‘Kira’lama yoluna başvurmak, neden ‘suç’ unsuru olarak gösteriliyor?
Bu memlekete ‘yeşil alanlara’ dadananlar, 18 uygulaması üzerinden rant arayışına girenler, ortalığı karıştırmaya çalışıyorsa.. O zaman Belediye Başkanı Fatih Tosyalı doğru yoldadır!
Eski düzenden medet umanlar, daha çok hayal kırıklığı yaşayacak!
Benden söylemesi!

Yılmaz AKPINAR – 22 Ağustos 2021 Pazar