DOKUNMAYIN HÜSEYİN GÜNDÜZ HOCAMA!

Bugün Naciye Suna Oktay Tekin Anaokulu ve İlkokulunu yaptıran Hayırsever Naciye Düzen (Tekin)’i kaybettik.
Öğrencilerin ‘Naciye Ninesi’ idi.
Çocukları çok severdi.
Hayırseverliği dışında pamuk gibi bir kalbi vardı.
Allah Rahmet eylesin, Naciye Teyzemizi özleyeceğiz!
Okul Müdürü Hüseyin Gündüz, oğlu gibiydi.
Çok güzel bir aile ortamı vardı, anaokulunda..
Kolej havasında, etkinliklerin hiç dinmediği, olağanüstü bir gayrete tanıklık ettiğimiz bir atmosferi vardı, okulun..
Hiç şüphesiz bu güzelliklerin, bu harika ortamın baş mimarı Hüseyin Gündüz’ün ta kendisidir.
Genç, dinamik, beyefendi, vizyon sahibi bir eğitimci olduğunu biliyoruz, şahidiz!
Sekiz yıldır anaokulunu zirveye taşıdı.
Parmakla gösterilen bir yapı oluşturdu.
Bunda ekibinin ve okul aile birliğinin de büyük payı var.
Aynı başarılı ortamı Namık Kemal Ortaokulu’nda Ali Koç müdürüm ile..
Dr. Gani Bahadırlı 75.yıl Anaokulu’nda, Hasan Akdoğan müdürüm ile..
Nuri Üysen Ortaokulu’nda, Cengiz Kaya müdürüm ile..
Necip Fazıl Kısakürek Ortaokulu’nda Ömer Güler müdürüm ile..
İskenderun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde Yusuf Yıldırım müdürüm ile..
Mithatpaşa İlköğretim Okulu’nda Berivan Şahin müdürüm ile yaşıyoruz, eğitime kattıkları değerlerle gururlanıyoruz.
Hiç şüphesiz bu değerlere sahip yüzlerce eğitimci var, İskenderun’da..
Biliyorsunuz ki, bir okula atanan müdürün, görev süresi 8 yıldır. Sonrasında yeni bir atama olur.. Ancak; Milli Eğitim Bakanlığı, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76’ıncı maddesine göre bakan oluru ile atama yapabiliyor.
Bu hakkı talep eden de bugün aramızdan ayrılan Naciye Teyzemiz oldu. Oğlu gibi gördüğü Hüseyin Gündüz’ün okulda kalması için rica ediyor, son arzusunu aktarıyordu..
Nitekim;
Naciye Suna Oktay Tekin Anaokulu Müdürü Hüseyin Gündüz’e de azim ve gayretlerinden ötürü, Naciye Teyzemizi kırmayarak, bakanlık aynı okulda ‘Göreve Devam’ talimatını vermiş.
Çok doğru ve yerinde bir kararla, hakkını teslim etmiş.
Gelin görün ki, Eğitim Bir Sen’den bir üye bu duruma itiraz edip, mahkemeden yürütme durdurma kararı aldırıyor, Naciye Teyzemizin son isteğine bile tahammül edemiyor.
Neden?
Kim bu aklı verdi? Şikayet eden okula da atanamayacağına göre, bu şikayetin anlamı nedir?
Öğreneceğiz!
Aynı sendikaya üye, Hüseyin Gündüz Hocamla alıp veremediğiniz nedir?
Yoksa sendika seçimlerinde demokratik hakkını kullanıp, başka bir adayla yola yürüdüğü için midir, bu hazımsızlık?
Binbir emek ve gayretle, sevgiyle, kararlılıkla yükselmiş.. Hüseyin Gündüz ile bütünleşmiş bir okuldan neden elinizi çekmiyorsunuz?
Bakanlığın verdiği bir hak neden sizde rahatsızlık uyandırıyor?
Mesele bakanlık atamasındaki yöntem ise, ilçe müdürlerini de atayan bakanlık değil mi?
O vakit neden mahkemeye gitmediniz?
Çelişkiye bakar mısınız?
O zaman haklı olarak sorularıma devam edebilirim..
Hüseyin Gündüz ile sorununuz nedir?
Sebep ne olursa olsun, üzüldüm ve hiç yakıştıramadım!
Ben ‘Liyakat’a, adamın yüreğine bakarım.
Okulu nereden nereye taşımış, öğrencileri nasıl yetiştirmiş, hedef ortaya koyabiliyor mu, siyasete değil çocuklara iyi bir gelecek hazırlayabiliyor mu? Ona bakarım!
Hüseyin Gündüz bu yolda yalnız değil..
Bu yazıyı da onun için yazıyorum.
Çok net bir ifadeyle diyorum ki;
Hüseyin Hocam’a dokunmayın!
Naciye Teyzemiz’in son isteğine saygı duyun!

SİLEBİLSEK..
Bir ‘sil’ tuşumuz olsa mesela;
Vatan hainlerini silebilsek..
Yetim hakkını yiyenleri tarumar edebilsek..
Yolsuzluklara dadanları savurabilsek..
Hakkımızı gaspedenleri tek kalemde gömebilsek..
İnsanlık dışı her hareketi bertaraf edebilsek..
Karanlık odakları, ahlaksızları, şerefsizleri, karaktersizleri, gariban avcılarını, soysuzları, çevre düşmanlarını yok edebilsek..
Ayırımcılıktan medet umanları, eşitlikten, hak, hukuk adaletten uzaklaşanları, bilhassa memleketin çıkarlarını gözetmeyenleri savurabilsek..
Ve son olarak.. İskenderun’un il olmaması için binbir yalan dolanla ayak bağı olanları da, tüm bu sebeplerle Allah’a havale ediyorum!
Silmek de yetmiyor..