TURİZM HARİTASINDA BİLE YATACAK YERİMİZ YOK?

Hatay’ın turizm haritasını gördünüz mü, bilmiyorum..
Muhtemelen Hatay, Büyükşehir olmadan önce hazırlanmış bu harita..
Ama bugün sosyal medyada servis edilince, anladım ki ta o zamandan bugüne kadar kimse üzerinde oynamamış, itiraz etmemiş, vesaire..
Kim yapmış, neye göre hazırlamış, bilgileri oturdukları yerden mi derlemişler, ilçeleri gezmişler midir, danışmışlar mıdır, anlayamadım..
Gerçi bu soruların hiçbir anlamı yok..
İskenderun tarafı, o vakit bu haritanın altına logolarıyla gerekli desteği vermiş..
Üstüne üstlük alkışlamış..
“Nasıl uygun görüyorsanız” deyip, onaylamış..
Zaten haritaya ilk bakışınızda dağın öteki tarafındaki resim bolluğunu görürsünüz..
Sanki, turizm değerlerinin tümü orada da, burada hiçbir şey yokmuş gibi..
Sanki, İskenderun’un tarihi eski PTT binası yokmuş gibi..
Tarihi tren istasyonu, Sarıseki kalesi, hanlarımız, nüfus müdürlüğümüz, kaya mezarları olmamış gibi..
Peki haritada İskenderun’a dair ne var?
Atatürk Anıt Alanı, limanlarımız ve 3 adet palmiye ağacı..
Geriye elde var sıfır!
Yüzecek yerimiz bile yok, iyi mi?
Doğru ya, plajımız halen yok..
Arsuz’da, deniz, kum, güneş var..
Bir de denizin üzerine yüzen insanlar koymuşlar..
Bir tanesi bile İskenderun’da yok..
Yani, tüm ilçeler arasında İskenderun en zayıf yönüyle karşımıza çıkıyor. Neticede sanayi şehriyiz.
Bu haritaya bakıp, bir turist neden İskenderun’a gelsin?
Turizm dernekleri ne iş yapar?
İskenderun’da STK’lar neden hep sessiz kalır?
Hadi turizmde taca atıyorlar bizi, peki söz konusu taş ocakları olunca, neden herkes bize geliyor?
Mertan İnşaat Maden ve Tarım İşl. LTD.Şti, ta Adana’dan gelip, burada Olivin Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi kurmak için ÇED sürecine girdi..
Çevre Koruma Derneği dışında kimseden tık yok!
Biz bu kafayla bir arpa boyu ilerleyemeyiz.
Üzerimize her gün toz yağsa, bu sessizlikle müstahak bize..
Bari, turizm haritasının üzerine İskenderun’a dair taş ocakları resmi iliştirseydiniz, daha uygun olurdu..
Böyle mi il olmayı düşünüyoruz?!

MAŞALLAH..
Bu arada, Arsuz Yalıkent’te bir cami..
İskenderun Teknik Üniversitesi içerisine bir cami..
Modern Evler Nene Hatun Anaokulu yanına bir cami..
Şimdi de, tarihi TEK binasının oraya bir cami daha yapılıyor..
Bence yetmez! 45 mahalleye birer adet daha yapalım ki, amacına ulaşsın..
Okulu kim ne yapsın?
Kütüphanelere ne gerek var?
Kültür evlerine neden destek verelim ki?
Aynı güzergahta birbirine yakın camiler varken, daha fazlası için çırpınanların gayretlerine ‘maşallah’ diyorum. Yarışıyorlar mübarek..
Öğrendik ki, Mimar Ercüment Kimyon, TEK binası diye bilenen yerde yapılacak cami için itirazda bulunmuş. Hata yapmış belli ki(!)..
Hatay Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’ndan onay alınmasının ne önemi var ki?
“İmar Plan değişikliğine, İmar Planı bütünlüğüne, İmar Mevzuatı, Şehircilik İlkeleri, Plan Kararlarına ve 2863 sayılı kanuna veya Hukuka aykırılık var mı?” diye neden soruyor ki?
Cami yerine itiraz mı edilir?